22 Kasım 2024
  • İstanbul17°C
  • Diyarbakır11°C
  • Ankara16°C
  • İzmir19°C
  • Berlin2°C

ŞİVAN! NEDEN BURADA DEĞİLSİN?

Dile kolay, 33 yıldır sürgünde. Urfalı dengbejin oğlu Şivan!.. Sen, neden burada değilsin? Neden, Kuruçeşme Arena’da Kardeş Türküler’le birlikte söylemiyorsun?

Şivan! Neden burada değilsin?

06 Ağustos 2009 Perşembe 10:50

Akif Beki'nin yazısı...

Geçenlerde Aynur’un solo albümünü dinliyorum, aklımda o soru var...
Kardeş Türküler konser veriyor, gene aynı soru...
Michael Bolton’la Ferhat Göçer birlikte Sinatra’dan şarkılar söylediklerinde bile, soru aynı...
Başbakan’ın DTP heyetiyle görüşmesini izlerken, yine onu düşündüm.
Dile kolay, 33 yıldır sürgünde.
Her seferinde, içimden dedim ki;
Urfalı dengbejin oğlu Şivan!..
Sen, neden burada değilsin?
Neden, Kuruçeşme Arena’da Kardeş Türküler’le birlikte söylemiyorsun?
Senin sözlerinle ‘Keçe Kurdan’ Aynur, Türkçe’siyle Kürtçe’siyle ‘Nupel’ dedi, yeni bir sayfa açtı.
Sen, neden bu sürgünü bitirmiyorsun artık?
Neden gelip, kardeşlerini yeni bir kalkışmaya çağırmıyorsun?
“Haydi kardeşler! Kalkın okuyun!
Haydi kardeşler! Oturun okuyun!” demiyorsun.
‘Bırakın o elinizdekileri, haydi kardeşler!’ demiyorsun.
Neden?...
* * *
TRT Şeş’in açılışına davet ettiler.
Almanya’ya kadar gelip, seni iknaya çalıştılar.
Ama, sen gelmedin.
Başbakan Erdoğan, kamuoyu huzurunda seni evine, yurduna geri dönmeye çağırdı.
Sen, yine gelmedin.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, temas girişimlerinde bulundu.
Sen, neden hâlâ sürgündesin, Şivan?
* * *
Röportajlarında söylüyorsun.
Biliyorum, sen de gelip, kendi topraklarında türkülerini söylemek istiyorsun.
Uzaklardayken kaybettiğin annenin kabrini ziyaret için, yanıp tutuşuyorsun.
Bu kadar ayrılık acısı, çok değil mi?
Bu hasret yetmez mi artık, Şivan?
Vakit geldi, dem bu dem.
Haydi, kalk gel artık.
Seni tutan sebepleri, bilmiyor değilim.
Ama yine de, sana böyle sesleniyorum.
Gel de, annenin kabrini ziyaret et.
Çok zaman geldi, geçti...
Bak, o kabrin üstünde bir hayat yeşerdi.
Sen yokken, çok şeyler de yaşanıp, eskitildi.
Sen yoktun, ama kalbin buradaydı, sesin soluğun bizimleydi.
Biz, burada seni dinlerken her şeyi yaşadık, her şeyi gördük.
Acılar da, sevinçler de tattık.
Zaman değişiyor, Şivan!
Daha dün Başbakan, DTP heyetiyle görüştü.
Sen, neden hâlâ dönmedin?
Gel!.. Bak, yalnız yürümene izin vermeyecek bizler varız burada.
Seninle birlikte her zorluğu göğüslemeye hazır olanlar var.
Bak, iklim de oluşuyor.
Haydi Şivan, çık ve gel.
Hiç konuşmasan da olur...
Bize şarkılar, türküler söyle... Kürtçe bilmesek de anlarız, yeter ki sen söyle...
* * *
Şivan Perwer’in sürgün günleri, daha bitmedi.
Sesi, hâlâ uzaklardan geliyor.
Neden burada değil?
Ben, bu soruya cevap bulamıyorum.
Başbakan’ın DTP’lilerle dünkü görüşmesi, yeni bir başlangıçtır.
İçeriği bir kenara, sembolik değeri çok yüksek.
Kıymetini bilirsek, bu bir miladdır.
Belki yeni baştan başlayamayız.
Ama toplumsal barışımızı, yeniden inşa edebiliriz.
Demek ki, yapılabilirmiş...
Demek ki, olabilirmiş...
Sizi bilmem, ama eğer başarabilirsek, ben çok üzülürüm.
‘Başarmak için ödemek zorunda kaldığımız bedellere, çektiğimiz acılara, kaybettiğimizi yıllara yazık’, derim.
Başaramazsak, üzüntüm çok daha büyük olur.
Çünkü bu fırsat, ele geçmez bir daha.
Şartlar, hiç bu kadar müsait olmamıştı.
Kimsenin taşımak istemeyeceği ağır bir vebal altında kalırız.
En başta hükümet, sonra muhalefet, sonra Kürt siyasi eliti, sonra dağdakiler, sonra Şivan’lar, sonra bizler...
Bu günahın ağırlığı altında eziliriz.
* * *
Büyük bir restorasyon süreci bekliyor, bizi.
Her şeyi elden geçirip, kırıkları dökükleri onarmalıyız.
Evimizin içine kendimiz çekidüzen vermezsek, kimse bizim yerimize onu yapmayacak.
Şivan da dönerse, bize Türkçe söyler, Kürtçe söyler...
Bir bakmışsınız, zamanla yaralarımızı sarıvermişiz.
Umutlanmak için çok sebep var.
Şivan’ın dönmesi, onun için önemli.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.