25 Kasım 2024
  • İstanbul7°C
  • Diyarbakır6°C
  • Ankara0°C
  • İzmir9°C
  • Berlin12°C

SİLOPİ'DE ÖLDÜRÜLEN ÜÇ KADIN SİYASETÇİ YARDIM İSTEMİŞ

Silopi'de henüz kimliği belirlenemeyen bir erkekle birlikte vurularak can veren üç kadının ölümlerinden önce telefon açarak yardım istedikleri öğrenildi. Açıklamaya göre kadınlar, "10 dakikaya yetişmezseniz hepimiz ölürüz" demiş.

Silopi'de öldürülen üç kadın siyasetçi yardım istemiş

06 Ocak 2016 Çarşamba 10:17

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) sokağa çıkma yasağı süren Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde parti meclisi (PM) üyesi Seve Demir ile Pakize Nayır ve Fatma Uyar adlı 3 kadının öldürüldüğünü açıkladı.

Şırnak'ın Cizre ile birlikte sokağa çıkma yasağı süren Silopi İlçesi'nde önceki akşam saatlerinde Karşıyaka Mahallesi'nde  yaşanan olaylar sırasında Seve Demir, Pakize Nayır ile Fatma Uyar adlı kadınlarla henüz kimliği tespit edilemeyen bir erkek, kurşunların isabet etmesi sonucu hayatını kaybetti. Cenazeler, otopsi yapılmak üzere Şırnak Devlet Hastanesi morguna konuldu.

DBP Genel Merkezi'nden akşam saatlerinde yapılan açıklamada, öldürülen kadınların DBP Parti Meclisi üyesi Seve Demir ile Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır ve aktivist Fatma Uyar olduğu belirtildi. DBP açıklamasında, "Silopi'de katledilen 3 kişinin, Parti Meclisi üyemiz Seve Demir, Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır ve aktivist Fatma Uyar olduğunu büyük bir acı ile öğrenmiş bulunmaktayız" denildi.

Seve Demir, KCK Davası kapsamında Diyarbakır Cezaevi'nde 4,5 yıl hapis yattı. Demir, 2012 yılı Eylül ayında 68 gün devam eden süresiz-dönüşümsüz açlık grevine katılan isimlerden biriydi ve 2014 yılında tahliye olduktan sonra DTK, HDP ve DBP'de farklı görevlerde yer aldı.

'KAN KAYBEDİYORUZ HEPİMİZ ÖLECEĞİZ'

Kadın siyasetçilerin ölümüyle ilgili BBC Türkçe'den Hatice Kamer'e olay anında yaşadıklarını anlatan DBP Silopi İlçe Eş Başkanı Gülşen Özden, Pazartesi akşamı TSİ 19.35 civarında kendisine bir telefon geldiğini ve karşıdaki sesin vurulduklarını söyleyerek ambulans istediklerini söyledi.

Özden, "Telefonla arayan 'Yetişin, vurulduk! Yeşiltepe'nin ordayız' dedi. Ben de hemen o şaşkınlıkla vekilleri aradım" dedi ve konuşmaya ilişkin şunları söyledi:

"Bir iki dakika sonra aynı numaradan beni yine aradılar. 'Kan kaybediyoruz, çabuk olun, 10 dakikaya kadar yetişmezseniz, hepimiz öleceğiz' diyerek telefonu kapattı. Vekillerden çok acil ambulans göndermelerini istedim. Sonra da o numarayı defalarca aradım, ama cevap veren olmadı."

"Mahallelerin boşaltılması üzerine her üç kadın arkadaşımız, bir erkekle birlikte Karşıyaka mahallesinden, derenin öbür tarafındaki Yeşiltepe Mahallesi'ne geçmek istedikleri sırada üzerlerine ateş açıldığını öğrendik. Yaralanıp köprünün altına kaçmışlar. O sırada telefonla yardım istemişler. Bize gelen bilgi dere yatağında dört yaralının olduğuydu."

İlçenin Karşıyaka, Barbaros, Başak, Nuh mahallelerinde yaşayanların son birkaç gündür güvenlik güçleri tarafından başka mahallelere tahliye edildiği belirtiliyor.

HDP Şırnak Milletvekili Aycan İrmez, öldürülen üç kadın siyasetçinin de mahallelerde, insanların arasında olduğunu, bölge halkının durumunu aktarmak için kendileriyle sık sık irtibata geçtiklerini anlattı. İrmez, olay gecesi bölgeye ambulans gönderilmesi için valiye ulaşmaya çalıştıklarını ancak, telefonlarına yanıt alamadıklarını belirterek, "Kamu Güvenliği Müsteşarlığı'ndan birini devreye sokmak zorunda kaldık. Vali, bölgede çatışma olduğunu ve ambulansı gönderemeyeceklerini iletmiş. Daha sonra gece 11 gibi Şırnak Devlet Hastanesi'ne dört cenazenin götürüldüğünü öğrendik" diye konuştu ve ekledi:

"Ancak polisler hastaneye 200 metre kala gitmemize engel oldular. Bu akşam saatlerinde milletvekili arkadaşımız Leyla Birlik morgdaki üç arkadaşımızın cesedini teşhis etmiş. Onlarla birlikte bir erkek cesedi de var ancak onun kimliği daha tespit edilebilmiş değil."

Otopsiye giren HDP Şırnak milletvekili Leyla Birlik de BBC Türkçe'ye kadın siyasetçilerin 'yaralıyken öldürüldüklerine inandığını' söyledi:

"Erkeğin ve kadın arkadaşlarımızdan birinin yüzü tanınmayacak derecede tahrip edilmişti. Arkadaşlarımızın da tıpkı Hacı Birlik gibi yaralıyken infaz edildiklerini düşünüyorum. Çünkü telefonla yardım istediklerinde Seve'nin yaralı olduğu söyleniyor. Ancak Seve'nin bacağında da yara vardı, başından çok büyük bir darbe almıştı."

"Onu ancak o güzel saçlarından tanıyabildim. Bir de ayakları ve ellerinden teşhis edebildim. Eğer Seve kafasına o darbeyi ilk anda almış olsaydı, telefon açan kişi Seve'nin yaralı değil ölü olduğunu söylerdi. Bu da durum Hacı Birlik olayına benziyor. Burada yaşanan vahşeti kelimelerle anlatamıyoruz."

Şırnak'ta bulunan HDP Urfa milletvekili İbrahim Ayhan da, öldürülen kadın siyasetçilerin uzun zamandır parti çalışmaları içinde yer aldığını hatırlatıp, "Onlar sivildi, silahlı değil. Tanınan, bilinen kişilerdi, onların hedef gözetilerek öldürüldüğüne inanıyoruz" dedi. (BBC Türkçe/DHA)

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.