03 Mayıs 2024
  • İstanbul14°C
  • Diyarbakır15°C
  • Ankara14°C
  • İzmir19°C
  • Berlin20°C

ŞAMİL TAYYAR: 'KİM BU DANGALOZ?'

Star yazarı Şamil Tayyar, Doğan grubunun üç yazarına fena çaktı... Hem de onların yazıları ile...

Şamil Tayyar: 'Kim bu dangaloz?'

03 Mart 2010 Çarşamba 10:23

Star yazarı Şamil Tayyar, ıslak belgeye sahip çıkan yazarları diline doladı. Genelkurmay'ın kağıt parçasını delil olarak tanımlamasının ardından bu yazarların "iyot gibi açıkta kaldığını" söyledi...

Şamil Tayyar'a göre gaza gelen yazarlar bakın kimlerdi;

MELİH AŞIK: 27 Haziran 2009 tarihli köşesinde Başbuğ'un açıklamasına gönderme yapıp eylem planıyla Türkiye'nin komik duruma düştüğünü öne süren Aşık, şöyle yazdı: "Bu sahte planı 'geçersiz bir fotokopi' olduğunu bile bile kim sızdırdı? Amacı neydi?"

Sorusuna kendi cevap veren Aşık, bu planla, TSK'nın yıpratılmak, Gülen cemaati ile AKP'nin aynı mağdur kategorisine konmak ve TSK ile AKP arasındaki ilişkilerin bozulmak istendiğini iddia etti.

OKTAY EKŞİ: Hürriyet'in Başyazarı Oktay Ekşi ise aynı gün "Meşru müdafaa" başlığını attığı köşesinde, planı, TSK'ya karşı yürütülen "asimetrik psikolojik harekat" olarak yorumladı. Başbuğ'un tepkilerine hak veren Ekşi, yazısını şöyle tamamladı: "...dünkü tam bir meşru müdafaa haliydi ve gerekliydi."

MEHMET TEZKAN: Mehmet Tezkan, "Yandaş medya tufaya mı geldi?" diye sorup şöyle yazdı: "Meçhul askerin amacı sulandırmaksa tongaya geldiler."

Yılmaz Özdil, 27 Haziran 2009 tarihli köşesine şöyle başladı: "Doğruları konuşmak için en az iki kişi gerekir, biri doğru söyleyen, biri doğru anlayan demiş Victor Hugo. Çünkü yalanları dinlemek de yalan söylemenin bir çeşididir aslında. Güzel laf di mi? Ama size kötü haberim var. Victor'un böyle bir lafı yok! Kıçımdan uydurdum."

Özdil, yazısının devamında uydurmaya devam etti: "Akıllarında ihanet. Vicdanlarında nefret taşıyorlar. Ceplerinde sarı basın kartı... 'Demokratım, özgürlükçüyüm, aydınım' ayaklarıyla, gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorlar. Süsleyerek... Haysiyet cellatlığı yapıyorlar. 'Papağan efekti' yaratıyorlar. Okuyan, inanıyor. İnanmakla kalmıyor, başkalarına anlatıyor."

Bitmedi, dahası var: "Bu sinsi tuzağı, ne Genelkurmay bozabilir, ne MİT, ne de herhangi bir siyasi iktidar. Siz bozabilirsiniz. Vatandaş. İnanmayın kardeşim. 'Kim bu dangoz?' diye sorun... 'Belge' dedikleri kağıt parçası çıktı. Bunları da kağıt mendil gibi buruşturun. Atın hayatınızdan. Netice itibariyle... Ne demiş Albert Camus? Ajan basın, bunu da yazın!"

Şamil Tayyar sözün burasında şu notu düşerek bitiriyor yazısını;

Tamam, yazmaya devam edelim. Allah'tan sana uyup o kağıt parçasını hayatımızdan çıkarıp atmadık, inanmaya devam ettik. Kağıt parçası dediğin "belge" çıktı. Şimdi biz de vatandaşa senin sorunu yöneltelim mi: "Kim bu dangoz?"

Ayrıca hakkını teslim etmeliyim. Victor Hugo uydurmaların daha gerçeğe yakın...

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.