22 Kasım 2024
  • İstanbul18°C
  • Diyarbakır14°C
  • Ankara17°C
  • İzmir21°C
  • Berlin3°C

SALİH TUNA: SEN HİÇ UTANMIYOR MUSUN?

Tuna yazısında 'Bunlar böyledir: Sıkıştılar mı ya babaları hoca olur, ya da Umre'ye giderler! Çok sıkıştılar mı, muskalarını düşürenleri görürler' diyor.

Salih Tuna: Sen hiç utanmıyor musun?

08 Şubat 2010 Pazartesi 13:55

Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Salih Tuna bugünkü köşe yazısında 'Bunlar böyledir: Sıkıştılar mı ya babaları hoca olur, ya da Umre'ye giderler! Çok sıkıştılar mı, muskalarını düşürenleri görürler' diyor.

İŞTE SALİH TUNA'NIN YAZISI:

Sen hiç utanmıyor musun?

Bunlar böyledir: Sıkıştılar mı ya babaları hoca olur, ya da Umre'ye giderler! Çok sıkıştılar mı, muskalarını düşürenleri görürler.

Şaka yapmıyorum; bildiğiniz muska işte!

Onursal Başsavcımın muskası bir televizyonun haber programında vaktiyle düşmüştü ya, onu diyorum!

Gerçi ben görmedim; Hürriyet gazetesinin üçüncü sayfa güzeli Yılmaz Özdil'in yalancısıyım; günahı vebali boynuna.

"Din tüccarlarının, Atatürk düşmanlarının yamyamlar gibi vahşi çığlıklar atarak kazana ittirmek istedikleri adam" şeklinde takdim ettiği Onursal Başsavcımın muska düşürme sahnesini öyle ballandırarak anlatmıştı ki, olursa o kadar olur!

O vakit merak etmiştim:

Başörtüsünün "kamusal alanda" yasak edilmesini savunan ve "Polis bir evde araştırma yaptığında, orası o an kamusal alan olur..." yollu örneklerle "kamusal alan" tanımı yapan Onursal Başsavcımın muskası, "kamusal alanlara" hiç takılmadan nasıl dolaşıyor?

Şuncağızı araya sıkıştırmayı ihmal etmeyelim:

Meselem şahıslarla değil. Din Allah'la kul arasında olsun; başörtüsü kamusal alanda gözükmesin deyip de, elâlemin muskasını dermeyan eden zihniyetledir.

Onursal Başsavcımın dindarlığına muskayı delil gösteren bu kafa, GATA'nın "dini bütün bir mekan" olduğunu kanıtlamak için de geçenlerde şunları dercetmişti:

"GATA'daki törene katılanlar, Cennet Kapısı yazan salonda toplandı. GATA imamıyla birlikte dua edenler arasında, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Genelkurmay Başkanı'nın yanısıra, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ ile kuvvet komutanları vardı. GATA imamı, Kuran-ı Kerim'den sureler okudu..."

Mevzuu şöyle nihayete erdirmişti:

"GATA işte bu. / 'Dinsiz' dedikleri GATA."

Mekanın dinsizi, dini bütünü, kafiri, münafığı olur mu, deyip de şappadak kestirip atmayın!

Olur; bal gibi de olur.

Mescid-i Dırâr diye bir şey duymadınız mı?

Hani, Müslümanlar arasında fitne, fesat oluşturmak maksadıyla münafıkların yaptırdığı ve Peygamber Efendimizin(sallallahü aleyhi ve sellem) yıkılmasını emrettiği "mescit" yok mu, onu diyorum işte.

Ayrıca....

GATA'ya dinsiz diyen kim?

Sayın Emine Erdoğan'a sırf başörtüsünden ötürü yapılan saygısızlığı dillendirmek GATA'ya dinsiz demek anlamına mı geliyor?

Gelgelelim...

Yılmaz Özdil'in morgtan hareketle GATA'yı "dini bütün" gösterme gayreti de, Kenan Evren'in "Benim babam da hocaydı..." demesine benziyor.

Hazır laf Evren Paşa'dan açılmışken, onun dünya durdukça duracak başörtüsü fetvasını yeni yetmelere anlatalım.

Ki, bu fetvanın bir benzerini Yaşar Nuri Öztürk ile Zekeriya Beyaz kafa kafaya verseler sittin sene üretemezler. Meğer ki yanlarına Özdemir İnce'yi almasınlar.

Kenan Evren, kocalarından azar işitmemek için kadınların yemek yaparken saçlarına eşarp bağladıklarını, zamanla bunun alışkanlık halini alarak günümüze kadar geldiğini mitinglerde anlatıyordu.

Yaaa, işte böyle tıfıllar: Günümüz paşalarının Habermas'dan anladığı kadar, bizim zamanın paşaları başörtüsünden anlardı.

Bu nasıl uçuk kaçık bir kafa yapısıdır ki, onca yıla rağmen bir milim gelişmiyor?

Mesela...

Ne zaman ki din ve vicdan hürriyeti üzerindeki baskılardan bahsedilir malum kafa hemencecik mavala başlar: "Ordumuz olmasaydı, o namaz kıldığınız camileri düşman postalları çiğneyecek, ezanlar susacaktı..."

Yahu ne alakası var?

Hem askerin yemeği, suyu, olanca teçhizatı bu halkın vergilerinden tedârik edilmiyor mu?

Sen kimi, kimin başına kakıyorsun?

Neyin bedelini kimden soruyorsun?

Bu ordu gökten zembille mi indi?

Bu asker, bu Mehmetçik, bu halkın evladı değil mi?

Ve, bu savaş o ezanlar susmasın diye, o ezanların ruh iklimiyle kazanılmadı mı?

Uzun lafın kısası:

Sen hiç utanmıyor musun?

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.