'ROBOSKİ KARARI KÜRTLERİN TÜRKİYE'DE İNSAN YERİNE KONULMADIĞININ İTİRAFI'
KCK: Roboski için verilen takipsizlik kararı "Kürtlerin Türkiye'de insan yerine konulmadığının itirafı"dır.
08 Ocak 2014 Çarşamba 12:25
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Askeri Mahkeme'nin Roboski katliamı soruşturmasında "takipsizlik" kararı vererek askeri aklayan zihniyet için "insanlık dışı, ürkütücü" dedi. KCK, "Bu karar Türkiye için utanç vericidir" diye ekledi.
Yazılı bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Askeri Mahkeme'nin 28 Aralık 2011'de gerçekleşen Roboski katliamı soruşturmasında verdiği takipsizlik kararının "Kürtlerin Türkiye'de insan yerine konulmadığının itirafı" olduğunu belirtti.
KCK'nin karara tepkisi şöyle:
"Askeri mahkemenin takipsizlik kararı vermesiyle çoğu çocuk 34 genç Roboskili bir daha katledilmiştir. Bu katliama “Kaçınılmaz hata” denilerek bundan sonra yapılacak bu tür katliamlar meşrulaştırılmış ve normalleştirilmiştir. Böylece asker ve polisin teröre karşı mücadele azminin kırılmaması için katliamlar bir daha örtülmüştür. Bu karar binlerce köyün yakılması, binlerce faili devlet olan cinayetlerin işlenmesi, milyonlarca Kürt’ün topraklarından göçertilmesi anlayışının devam ettiğini göstermektedir. Bu kararla ‘Kürtlerin ölümü ucuz ve normaldir, bundan sonra da öldürülmeye devam edilecektir’ denilmiştir.
Askeri mahkeme “Kaçınılmaz hata” deyip katillerin yargılanmayacağına karar vermiştir. Bu kararla açıkça bir PKK’li için onlarca sivilin öldürülmesi emrinin verildiği, ama içinden bir PKK’li çıkmayınca bunun “Kaçınılmaz hata” olduğu söylenmiştir. Bu karara göre bir PKK’li için binlerce sivil insan öldürülebilir ve bu da normaldir. Ama PKK’li çıkmadığı için "Kaçınılmaz hata" olmuştur. Bu zihniyet ve mantık bile insanlık dışıdır, ürkütücüdür. Bu mantık ve zihniyet her türlü insan hakları mahkemesinde katliamcı, soykırımcı olarak yargılanıp mahkum edilecek niteliktedir.
Bu karar Kürtlerin Türkiye'de insan yerine konulmadığının itirafıdır. Açıklamadan anlaşıldığına göre Genelkurmay Başkanı, içlerinde bir PKK’li de olsa hepsini vurun emrini vermiştir. Ama ölenlerin içinden bir tek PKK’li çıkmamıştır. Bu gerçeklik bir PKK’li öldürmek için yıllarca Kürt halkına nasıl acılar yaşatıldığını ortaya koymaktadır. Bu tür zihniyet ne ilk çağda, ne orta çağda ne de yakın çağda görülmüştür. Bu anlayış Türk şovenizminin Kürtlere karşı yıllarca yürüttüğü kirli savaşta bu tür yol ve yöntemlere baş vurduğunu göstermektedir.
Askeri mahkeme bu kararla sadece Genelkurmay’ın değil, Başbakan’ın da bu emirden bilgisi olduğunu söylemektedir. Biz Genelkurmay Başkanının emir verdiğini açıkladık; Başbakan da verdiği emre sahip çıksın ve bu soruşturma tümden kapatılsın demek istemişlerdir.
AKP hükümetine sesleniyoruz; eğer askeri mahkemenin aldığı bu kararı doğru bulmuyorlarsa bu karara karşı çıktıklarını ortaya koysunlar; bu katliamın tüm boyutlarıyla açığa çıkarılmasını istesinler. Bu karara karşı çıkmadıkları takdirde bu katliamın emrinin verilmesinde Genelkurmay’la birlikte Başbakan’ın da ortak olduğunu kabul etmiş olacaklardır.
Bu katliam, Türkiye tarihinin en acımasız vahşetidir. “Kaçınılmaz hatadır” denilerek Kürtlerin gözlerinin içine bakıla bakıla katliamı yapanlar aklanmıştır. Bu karar Türkiye için utanç vericidir. Bu nedenle sadece Kürtler değil, tüm Türkiye halkları bu cinayete emir verenlerin ve uygulayanların yargılanması ve cezalandırılması için seslerini yükseltmeli, mücadele vermelidirler.
Roboski cinayetini açığa çıkarmak bir demokrasi ve Özgürlük Mücadelesi olarak görülmelidir. Bu katliam en başta da Türkiye halkları için travmatiktir. Bu katliam açığa çıkarılmadığı taktirde Türkiye halkı rahat uyumayacağı gibi, Kürtler de kendilerini hiçbir biçimde güvence altında hissetmeyeceklerdir. Bu karar ve katliam açığa çıkarılmazsa, Kürtler üzerinde bomba yüklü uçaklar sürekli uçurulmuş olacaktır.
Kürt halkı ve demokrasi güçleri bu kararı kabul etmemeli, her yerde protestolarını en şiddetli biçimde göstermelidir. Bu kararı kabul etmek, Kürtler için ölüm ve soykırımı kabul etmektir. Gençler ve kadınlar başta olmak üzere Kürt halkı bu katliamı kabul etmeyeceğini, bu karara karşı sokaklara ve meydanlara çıkarak göstermelidir. Katliamın peşinin bırakılmayacağı ortaya konulmalı ve bu kararın oradan kaldırılması için mücadele süreklileştirilmelidir."
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.