06 Mayıs 2024
  • İstanbul12°C
  • Diyarbakır10°C
  • Ankara9°C
  • İzmir16°C
  • Berlin12°C

RADİKAL GAZETESİ ARANDI!

Ergenekon davasından tutuklunan Ahmet Şık’ın yazdığı ancak henüz basılmayan kitabı “İmam’ın Ordusu” ile ilgili olarak polis Radikal Gazetesi'ni arıyor.

Radikal gazetesi arandı!

24 Mart 2011 Perşembe 16:54

Ergenekon davasından tutuklunan Ahmet Şık’ın yazdığı ancak henüz basılmayan kitabı “İmam’ın Ordusu” ile ilgili olarak polis Radikal Gazetesi'ni arıyor.

Polis, Ergenekon tutuklusu gazeteci Ahmet Şık'ın kitabını bir kopyasının olacağı düşüncesiyle Radikal gazetesine gitti. Şu an Radikal Gazetesi'nde iki polis memuru Ertuğrul Mavioğlu’nun bilgisayarında kitabın taslağını arıyor.

Dün akşam saatlerinde de Şık'ın “İmamın Ordusu” adlı kitabını yayımlayacak İthaki Yayınevi'nin Kadıköy'deki merkezine, mahkeme kararıyla ikinci bir polis baskını düzenlendi. Bugün ise yayınevine ikinci bir baskın düenlendi. Saat 13:00'da düzenlenen baskının kitabın olduğu hard diske el koymak üzere yapıldığı öğrenildi.

Mavioğlu'nun kaleme aldığı, Radikal gazetesinde yayımlanan (24 Mart 2011) baskın haberi şöyle: 

Mahkeme kitap taslağının elinde bulunması muhtemel kişilere çağrı yaparak ‘ellerindeki taslakları mahkemece görevlendirilmiş kişilere teslim etmeleri, aksi takdirde terör örgütüne yardım ve yataklık suçu işlemiş sayılacakları’ konusunda uyarıldı. Radikal.com.tr’nin ulaştığı ilk bilgilere göre mahkeme bu çağrıyı Ahmet Şık’ın avukatı, eşi ve Radikal gazetesi yazarı Ertuğrul Mavioğlu’na yaptı.

Polis ekipleri dün akşam saatlerinde de İthaki Yayınevinin, Bahariye Caddesindeki ofisine baskın yapmış, yaklaşık 7 saat süren aramalarda kitabın taslağına el konulmuştu.

İthaki Yayınevi’ne dün akşam saatlerinde yapılan baskın ve yedi saat süren aramanın ardından iki kritik nokta öne çıktı.

Birincisi, ‘İmamın Ordusu’ adlı kitabın taslaklarına el koymak amacıyla yapılan arama, tutuklanmasının ardından kim ne spekülasyon ürettiyse, kim bir ‘çapanoğlu’ peşinde koştuysa bile, Ahmet Şık’ın yazdığı kitaptan ötürü cezaevine atıldığını kesin biçimde teyit etti.

İkincisi, henüz basılmamış bir kitabın, ‘terör örgütü propagandasını yapmak amacıyla hazırlanan örgütsel doküman’ damgasını yedikten sonra başına her türlü melanetin getirilebileceğini gösterdi.

Artık sadece yazarlar değil, yayınevleri de ciddi bir tehdit altında. Sadece onlar da değil. Birikimlerini bir adım öteye taşımak için harçlıklarını kitaplara yatıran gençler; sadece gösterileni değil, gerçeği de bilmek isteyen her yaştan insanlar da tehdit altında. Çünkü bilinir ama tekrarlayalım: Okuyan alim, okutmayan zalim olur.

Ahmet Şık'ın kitabı soruldu

Dün akşam gerçekleştirilen ilk aramadan sonra gazetecilere açıklama yapan yayınevi sahibi Ünal Koçan, halen çok büyük bir şaşkınlık yaşadığını belirterek, polislerin genel olarak Ahmet Şık'ın kitaplarını sorduklarını söyledi.

Koçan, “Bu kitabı bizim yayımlayıp yayımlamayacağımız bile belli değil. Basılmamış bir kitapla ilgili varsayım üzerine gelmişler” diye konuştu.

Arama sırasında yayınevinde bulunan Editör Ahmet Öz ise Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün emriyle arama yapan polislerin, Ahmet Şık'ın daha önce yayıneviyle çalışırken bir kopyasını kendisine gönderdiği kitabı almaya geldiklerini söyledi.

Polislerin o kopyayı aldığını, bilgisayardaki elektronik dokümanı da imha ettiğini kaydeden Ahmet Öz, gün içinde konuyla ilgili ayrıntılı bir açıklama yapacaklarını ifade etti.

Gazetecilerin, “Kitabın basımıyla ilgili bir hazırlığınız var mıydı?” şeklindeki soruları üzerine de Ahmet Öz, herhangi bir hazırlıkları olmadığını, buraya henüz iki gün önce taşındıklarını ve halen taşınma işleriyle uğraştıklarını söyledi.

Ahmet Şık'ın eşiyle telefonda görüştüğünü bildiren Ahmet Öz, şöyle konuştu:

“Galiba telefonları dinlediler. Kitabın ilk 20 sayfasını bile okumadım. Baskıyla ilgili bir hazırlığımız yoktu. İçeriden sadece kitabı aldılar. Aramanın uzun sürmesi, teknik sorunlardan kaynaklandı. Savcı Zekeriya Öz'ün kitapla ilgili bir kanısı var, ona istinaden gelmişler. Ahmet Şık tutuklanmadan önce kitabın yayımlanmasına vaktimiz olmadı, o da başka yayınevleriyle görüşüyordu.”

Ahmet Öz, arama yapılırken içeride sadece yayınevi sahibi ve kendisinin bulunduğunu aktararak, “Geniş bir arama diyemeyiz. Kitabın bulunduğu maili ben açtım. Aramalar eş zamanlı olmuş. Topkapı'daki matbaaya, buradaki ofise ve yayınevinin Kadıköy'deki önceki binasına gidilmiş, tebligat bırakılmış” dedi.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.