29 Nisan 2024
  • İstanbul14°C
  • Diyarbakır17°C
  • Ankara14°C
  • İzmir17°C
  • Berlin13°C

PAKETLERLE ÇÖZÜME GİTMEK MÜMKÜN MÜ?

AK Parti koşulların dayattığı oranda harekete geçiyor, görmezlikten gelinemeyecek noktaya ulaştıklarında belli toplumsal taleplere karşılık verme yoluna gidiyor. Bayram Bozyel yazdı.

Paketlerle çözüme gitmek mümkün mü?

05 Ekim 2013 Cumartesi 12:27

Türkiye, AK Parti hükümeti sayesinde yeni bir siyaset tarzıyla tanıştı. Bu siyaset tarzı ülkenin temel sorunlarını paketlerle çözmeyi öngörüyor. İşin başında Avrupa Birliği’ne uyum sürecinin bir parçası olarak gündeme giren paket ihtiyacı, giderek AK Parti bakımında bir sorun çözme tarzına dönüştü.

AK Parti iktidarı geçen 11 yıllık dönemde bir çok reform paketine imza attı. Söz konusu paketlerin vesayet sisteminin geriletilmesi ve ülkenin demokratikleşmesindeki etkileri küçümsenemez. Ancak Türkiye’nin yaşadığı sorunların boyutlarıyla kıyaslandığında açılan paketlerin devede kulak kaldıkları ortada.

Başbakan Erdoğan’ın 30 Eylül’de açıkladığı son paket de esas itibariyle daha önceki paketlerin bir benzeri. Tek tek ele alındığında küçümsenmeyecek değişiklikler içeriyor. Daha ileri adımların zeminini hazırlar nitelikte.

Pakette karşı çıkılacak hiçbir madde yok. Aksine bir çoğu geçmiş ya da mevcut düzenlemelerden daha iyi. Ancak paketin Kürt sorununu ve öteki temel problemleri çözmekten uzak olduğu da bir gerçek. Başbakan Erdoğan da bu gerçeğin farkında olmalı ki açılan paketin son olmadığına ve başka paketlerin gelebileceğine işaret etti.

Paketin esas zaafı

Son paketin zaafı sadece Kürtlerin, Alevilerin, gayri Müslimlerin temel taleplerini karşılayamamış olması değil. Paketin temel eksikliği şiddet zeminini ortadan kaldıracak ve normalleşmeyi sağlayacak bir içerikten yoksun olması.

Anadilde eğitim Kürtlerin temel ve vazgeçilmez bir talebi. Bu talebin karşılanması belli bir hazırlık gerektirebilir. Özerklik ya da federasyon talebi için de benzer bir durum geçerli. Ne var ki çatışma zeminini ortadan kaldırmak için Türkiye’nin kaybedecek zamanı yok. Demokrasi yolunda emin adımlarla ilerlemek için öncelikli olarak yapılması gereken şey silahları devreden çıkartmaktır. Şiddet ve çatışma tehdidi demoklesin kılıcı gibi orada durdukça ne Kürt sorununda ne de demokrasi alanında sağlıklı bir yol alınabilir.

Bu yılın başında silahların susturulması ile başlayan süreç kırılganlığını koruyor. PKK’nin geri çekilmeyi durdurması ile birlikte çatışma dönemine dönme riski arttı. Elbette son açılan paket çözüm sürecinin diri kalmasına katkı sunabilir. Oysa yakıcı olan, dağdakilere, silahlarını bırakarak siyasal sürece özgürce katılmalarına imkan sağlayan adımların atılmasıdır.

Devamı için

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.