OYA BAYDAR YAZDI: KÜRDİSTAN KÜRTLERİNDİR
Oya Baydar: Bir halk; ‘kendisi için halk’ olma aşamasına geldiğinde, uygun koşullarda, uluslaşma sürecine girer.
24 Temmuz 2013 Çarşamba 04:30
“Bu bölücülüktür, terör örgütünün değirmenine su taşımaktır, Büyük Kürdistan hayallerine gaz vermektir” diyerek suçlamadan önce, öfkemizi gemleyip bir an düşünelim. Bir zamanlar Babıâli’nin “amiral gemisi”, hâlâ da en etkili, en yaygın gazetelerimizden birinin 65 yıllık başlık altı sloganını hatırlayalım: “Türkiye Türklerindir”. Türkler olarak kaçımız sorguladık, kaçımız yadırgadık buram buram ırkçı şovenizm kokan bu ayrımcı, dışlayıcı, ötekileştirici sloganı? Üstelik Türkiye, üzerinde yaşayan kişilerin ve halkların homojen olmadıkları, Türklerden ibaret olmayan, çok etnili, çok dilli, çok dinli bir coğrafya olduğu halde, ülkeyi Türk unsurlara ait saymakta beis görmedik. Peki “Kürdistan Kürtlerindir” deyince neden irkiliyoruz?
Halklar çoğunlukla üzerinde yüzlerce, binlerce yıldır yaşadıkları coğrafyanın adıyla anılırlar. Bunun tersi de doğrudur, kadîm halk anayurdu olan topraklara adını verir. Türkistan Türkmenlerin, Özbekistan Özbeklerin, Kırgızistan Kırgız halkının, Tacikistan Taciklerin yurdudur. Farklı etnik, dilsel, kültürel grupların aynı ülkenin farklı bölgelerinde yoğunlaştıkları yerlerde de böyledir: Örnekse; Büyük Britanya’nın Wales (Galler) bölgesi Welsh’lerindir, İrlanda İrlandalıların, Fransa’nın Bretagne bölgesi Brötonların, İspanya’da Bask bölgesi Baskların, Katalonya Katalonların, Hırvatistan Hırvatların, Bosna Boşnakların, Moğolistan Moğolların, vb, vb. ülkesidir.
Konu siyasî, ideolojik, stratejik, diplomatik yüklerinden arındırıldığında “Kürdistan Kürtlerindir, Kürtlerin yurdudur” demek, denizler balıklarındır demek kadar sorunsuz, doğal ve de doğrudur.
Korku ecele mâni değil
Korku ecele mâni değildir. Ya da, az yaşa çok yaşa, âkibet gelir başa. Bir halk; ‘kendisi için halk’ olma (kendi kimliğinin ve haklarının bilincine varma) aşamasına geldiğinde, uygun koşullarda, uluslaşma sürecine girer. Hele de belli bir coğrafi bölgede yoğunlaşmışsa, zaman ve mekân koşullarının elverişli olması halinde bağımsız bir ulusal oluşuma evrilir. Günümüz dünya ve bölge dengelerinde epeyce güç ve anakronik ( çağın gidişatına aykırı) görünse de bir ulus devlet kuruluşu teorik olarak mümkündür. Ve bence, o halkın hakkıdır.
Devamı için
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.