ÖCALAN’IN HÜCRESİ GENİŞLER Mİ?
Milliyet gazetesi yazarı Serpil Çevikcan'ın bugün yayınlanan 'Öcalan’ın hücresi genişler mi?' başlıklı yazısı.
29 Mayıs 2013 Çarşamba 10:54
Son PKK’lının sınır dışına çıkışı için BDP-Kandil’in öngördüğü tarih haziran sonu. Hükümet tarafı ise belirli bir marj bırakıyor.
Öyle ya da böyle, Meclis tatile girmeden önce çekilme süreci tamamlanmış olacak.
Bu durum, ikinci aşamaya geçilmesi demek. Kandil’in, “Şimdi sizin yapacaklarınızı görelim” diyeceği aşama.
Hal böyle olunca, önümüzdeki yaz aylarının ne derece verimli kullanılacağı önem kazanıyor.
BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, son günlerde her açıklamasında, “yaz aylarının heba edilmemesi, Meclis’in, demokratik siyasetin önünün açılması için gerekli asgari düzenlemeleri içeren bir paketi yasalaştırması gerektiği” yönünde çağrı yapıyor.
“Süre heba edilmemeli”
Meclis, temmuz ortasına kadar çalışmak durumunda. Meclis Başkanlığı ve buna bağlı seçimler, zaten takvimi dayatıyor. Dün TBMM kulisinde sohbet ettiğim Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da bu takvime işaret etti.
Hükümet kanadından gelen haberler, BDP’nin ve Kandil’in acilen beklediği yasal düzenlemelerin yazın Meclis’ten geçirilmesinin zor olduğunu gösteriyor.
BDP cephesi ise, zaman kaybedilmesinden endişeli. BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, dünkü sohbetimizde, “sürenin heba edilmemesi gerekir” diyordu:
“Kamu görevlilerinin serbest bırakılması, silahların susturulması ve çekilme aşamalarında PKK üzerine düşeni yaptı. İktidar partisinin karşılıklı güveni pekiştirecek adımları atacağının somut işaretlerini görmemiz gerekiyor. Bir an önce demokratik mücadele kanallarının açılması lazım. Terörle Mücadele ve Siyasi Partiler Yasası’nda ciddi revizyon, Seçim Kanunu’nda düzenlemeler, barajın kaldırılması ve hapisteki KCK’lıların bırakılması. Öncelikle de hasta ve tutukluların salıverilmesi. 20-25 yıla yakındır hapiste olan PKK’lıların bırakılması.”
Sakık, bu adımları, “rahatlatma süreci” olarak nitelendiriyor ki BDP heyetinin önümüzdeki İmralı ziyaretinde de ilk sırada bu konu yer alacaktır.
Anadilde ara formül
Kulislere yansıyan bilgiler, bazı zorlu virajların ara formüllerle kazasız geçilebileceğini de gösteriyor.
Örneğin, “Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim-öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına anadilleri olarak okutulamaz” diyen meşhur 42. maddede, anadil yerine yapılacak bir ayar, fiilen yasağı ortadan kaldırabilir. Kürtçenin önündeki engel, maddeye yazarak değil yazmadan kaldırılabilir. BDP cephesi de geçiş dönemi için buna itiraz etmeyeceğe benziyor.
Tabii, iş anadilde eğitimle bitmiyor. BDP, 20-25 maddelik bir paketin zaman kaybetmeden Meclis’ten geçirilmesini bekliyor. Vatandaşlık, Eve Dönüş ve Yerel Yönetimler konusunda ciddi beklenti var.
Öcalan’ın koşulları
Bütün bunlar olup biterken İmralı ile ilgili olarak art arda yapılan benzer haberler, Adalet Bakanlığı tarafından yalanlandı.
Son olarak, İmralı’ya 4’ü kadın 8 PKK’lının gönderileceği, adada geçen yıldan bu yana sürdürülen ek cezaevi inşaatının önümüzdeki ay biteceği yolundaki haberin akıbeti de aynı oldu.
Farklı yayın organları nasıl aynı yanlışta birleşiyor, bu bir soru işareti.
Benim kulağıma çalınan bir bilgi de oldukça ciddi.
“Öcalan’ın koşullarında bir iyileştirme olmayacak mı” soruma şu yanıtı aldım:
“Ne olacaksa İmralı içinde olacak.”
Biliyorsunuz Öcalan, 12 metrekarelik bir odada cezasını çekiyor. Ankara’da Öcalan’ın daha geniş bir hücreye geçirilmesi için hazırlık yapıldığı fısıldanıyor.
Serpil Çevikcan - Milliyet
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.