29 Nisan 2024
  • İstanbul14°C
  • Diyarbakır20°C
  • Ankara21°C
  • İzmir18°C
  • Berlin19°C

NURAY MERT: KÜRT TOPLUMUNA HAKSIZLIK YAPILIYOR

Gazateci yazar Nuray Mert'in bugün yayınlanan 'Kafkas Tebeşir Dairesi veya ‘HDP tartışması’' başlıklı yazısı...

Nuray Mert: Kürt toplumuna haksızlık yapılıyor

08 Mayıs 2014 Perşembe 13:32

İşte bir kez daha, iş şirazesinden çıkmak üzere!

HDP etrafında giderek büyüyen ‘tartışma’dan bahsediyorum. Yoksa didişme mi demeli?

Önce ‘saha temizliği’

Başlamadan hemen belirteyim ki okuma yazması kıt veya derdi işleri kızıştırmak olanlara meydan vermiş olmayalım: Geçen hafta, IMC televizyonunda konuk olan HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü ile son derece düzeyli bir tartışmanın ardından, kısa da olsa benim için çok iç rahatlatıcı bir sohbet yaptık. Bu konuda en önemli nokta, HDP’nin tartışmaya, eleştiriye açık bir siyasete inanıyor olması. Ancak maalesef konu, giderek bu minvalden çıkma eğilimi taşıyor.

O nedenle, bence öncelikle, ‘saha temizliği’ mahiyetinde olmak üzere bazı temel konulara açıklık getirmekte fayda var. Ben de kendi açımdan bu yönde bir katkı yapmaya çalışayım diyorum.

‘Akil’ alınganlık

İşin doğrusu, şimdilerde HDP etrafında yoğunlaşan tartışma, ‘barış süreci’nin başlamasının hemen ardından, belli belirsiz bir gerilim hattının oluşmasıyla gündeme geldi. Sürecin başından itibaren, Kürt siyasi hareketinin, AKP hükümeti ve/veya devletle müzakereye başlaması, uzunca bir zamandır Kürtlerin hak ve özgürlüklerinden yana tutum takınan çevreler içinde kimilerince ‘AKP ile uzlaşmak’ olarak algılandı. Başında fazla telaffuz edilmese de, bir soğukluk ortamı oluşturdu. Öcalan’ın süreci başlatan Newroz mesajındaki ‘İslam kardeşliği’ vurgusunu kaygıyla karşılayanlar oldu.

Ardından Erdoğan’ın başkanlık rejimi yoklamaları BDP ile bir ‘pazarlık’ konusu olarak algılandı veya böyle bir soruya dönüştü. Doğrusu, ‘barış süreci’nin başında, Öcalan’ın yol haritası çerçevesinde, düzenlenmesi önerilen dört konferanstan biri olan Ankara konferasında, bu hususlar yine telafuz edilmese de hissedilen bir ‘tatsızlık’ atmosferi yarattı. Açıkça söylenmeyen şeyler, karşılıklı kuşkuları büyüttüğü için, mesela konferansa katılan ‘Akil İnsanlar’ grubundan arkadaşlarımızın bazıları, kendi çevreleri tarafından haksız eleştirilere maruz kaldıklarından şikayet etti. Buna karşılık, onlar da fazladan alıngan davranmaya başladılar, vs.

Konu kapatıldı ama kapanmadı

Ardından Gezi olayı geldi, olay başka bir mecraya aktı. Bu sefer, Kürt siyasetine en yakın duran sol çevreler içinde dahi, Kürt siyasetinin Gezi’den ‘uzak durması’ hoşnutsuzluk yarattı.

Doğrusu ben Kürt siyasi hareketinin Gezi’ye ihtiyatlı yaklaşmasının son derece haklı ve isabetli olduğunu düşünenlerdendim. Ama BDP sonradan bu iddiayı reddetme ve Gezi’yi sahiplenme yolunu seçti. Konu kapatıldı, fakat açıkça konuşulmayan her konuda olduğu gibi aslında kapanmadı.

Devamı için...

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.