NİZAMETTİN ARIÇ 'ROBOSKİ' İÇİN SÖYLEDİ
Ünlü sanatçı Nizanettin Arıç, tüm kürtlerin yüreğinde kanayan bir yara olan 'Roboski Katliamı'nı yaptığı bir müzik ile yeniden gündeme taşıyor.
25 Temmuz 2012 Çarşamba 22:05
Bu aralar basında, medya ve internet ortamında sıkça gördüğüz Roboski katliamı fotoğraf ve videoları biz Kürtlerin beyinlerine kazılarak çizildi.
Ve bu iz nesilden nesillere geçip gidecektir.
Dinlediğiniz Roboski üzerine yazip çaldığım bu enstrumental müzik bu acının bendeki yansıması olarak ortaya cıktı.
Ümit ederim ki, Roboski halkımın tarihinde sıkça yaşadığımız katliamların son halkası olur. Bunun böyle olabilmesi için, ilk etapta biz Kürtlere fakat Türklere de çok önemli görevler düşmektedir. Bu faciaların hiç bir zaman bir daha tekrarlanmaması için hepimiz aynı cografyanın fertleri olarak insan olma görevimizi adam gibi yerine getirmeliyiz.
Ben, Uludere-Roboski resimlerini gören her Türk’ün de aynı şekilde yüreğinin sızlayacağından eminim.
Bilinmelidir ki, halkları bir arada tutan, onların karşılıklı bir birilerinin dillerine, kültürlerine, tarihlerine, örf ve adetlerine, inanclarına saygılı olmalarından, en önemlisi de acılarına ortak olmaları, zor zamanlarda bir birilerinin imdadına koşmalarıyla olabilir.
Biz Kürtler ve Türklerin birlikteliklerine baktığımızda bu saydıklarımdan hangisini görebiliriz? Türk siyasetinin bu saydıklarımdan bu kadar uzak olduğu bir durumda, birlikte yaşamak mümkün olabilir mi? Bu böyle sürdüğü müddetce, Kürt toplumunda da her zaman yeni güçler çıkıp bu duruma karşı mücadele edecektir ve er veya geç kopma olacaktır. Bu da meselenin tabiatinda vardır, etkiye tepki yani hayatın dialektiğidir.
Değerli Kardeşlerim,
Bizim yapmamız gereken şimdiye kadar yapıldığı gibi bir birimizi yok etmeye çalışmak değil, bir birimize sahip çıkmak, özgürleşmesini, varolabimesini sağlamak, acılarını paylaşmak, yaralarını sarmak, her anlamda dayanışma içinde olmaktır. Peki bu saydıklarım neden hayatımızın bir parçası değil? Allah mı bizden almış, neden hep insanlığın en çirkin yanı olan ırkçılık penceresinden bakarak meseleye yanaşıp, acılara acı katmaktayız? Neden insanların en güzel yanlarını yani daha sivil, daha çağdaş, karşılıklı anlayış, aşk, sevgi, saygı, dayanışma duygularını aşılamak yerine, bir birimizi kırıyoruz? Genlerimizde mi bir yanlışlık var, beynimizden mi sorunluyuz, yoksa Tanrı’nın bir gazabı mı bu bizlere? Devletlerin, kurumların, organizasyonların bizlerin durumuna, sorunlarına, ihtiyaçlarına uygun şekillenmesi gerekirken, neden onların bizleri kendilerine göre şekillendirmelerine izin veriyoruz? Siyasetin sorunların çözümünde mantıki ve insani olmayan ilkel ve çağdışı yöntemleri terketmesi için sizlerin duyarlılığı her alanda hisedilmelidir. Bireylerin ve halkların eşitliğini ve özgürlüğünü temel alan, onların farklı dil, kültür ve inançlarının yaşatılmasını garanti altına alacak ve böylece coğrafyamızda barışın, adaletin ve seviginin yolunu açacak olan yeni bir anayasa için hepnizin ısrarlı olması gerekmektedir.
Derin bir toplumsal yara olan Roboski katliamı, hiç bir kurum ve görevli kayırılmadan mutlaka ve mutlaka aydınlatılmak zorundadır. Konuyu gündem değişikliklerine, erteleme manevralarına, zaman aşımına havale ederek Kürtlerin ve tüm duyarlı kamu oyunun unutacağını beklemek büyük bir yanılgıdır; sadece ve sadece var olan uçurumları dahada büyütecek ve bizleri bir arada tutmayı zorlaştıracaktır. İstenilen bu değildir umarım.
Gelin, yüreğimizi açalım, artık hep birlikte katliam ve sürgünler üzerine değil, sevgi ve kardeşlik, eşit koşullarda yaşayan güzellikler üzerine beste, siir ve romanlar yazabileceğimiz güzel günlere ulaşalım, bu güzelim coğrafyamızda kardeşçe birlikte yaşanabilecek ortamı inşa edelim.
Sürgünden hasret dolu sıcak sevgi ve selamlarımla,
Nizamettin Ariç
Almanya
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.