22 Kasım 2024
  • İstanbul9°C
  • Diyarbakır9°C
  • Ankara9°C
  • İzmir17°C
  • Berlin2°C

MUTABAKAT METNİ HAZIRLADI, BDP’YE YER VERMEDİ!

Kürt açılımını rafa kaldıran ve PKK şiddeti karşısında çaresiz görünen hükümet ortalığı boş bırakınca devletin kadim yüzü Çiçek sahneye çıktı

Mutabakat metni hazırladı, BDP’ye yer vermedi!

28 Ağustos 2012 Salı 08:08

Gazetecilerle biraraya geldiği dünkü basın toplantısında, konuşmasına, “Sizinle dertleşmek istedim” diye başlayan Meclis Başkanı Cemil Çiçek, tüm siyasi partilerin seçim beyannamelerinden de hareketle İspanya modeline atıf yaparak, teröre karşı mücadele için “Teröre Karşı Ulusal Mutabakat” metni adı altında 3 sayfalık çözüm önerisini kamuoyunda tartışmaya açtı. “Mevcut Anayasayı yapanları devlet yargılarken bu Anayasa ile Türkiye’nin yönetilmesi ciddi bir tezat teşkil ediyor. Yargıladığınız insanların yaptığı anayasa ile yürüyemezsiniz” diyen Çiçek, Anayasa’nın süratle değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Meclis Başkanı Çiçek, İspanya’nın ETA ile mücadelede Anayasa’yı değiştirdiğini hatırlatarak, “Anayasa’nın değiştirilmesi terörle mücadelede kolaylıklar getirecektir” dedi.

“Mutabakat metnini Cemil Çiçek olarak ben yazdım” diyen Çiçek, metni hazırlarken BDP hariç diğer siyasi partilerin seçim beyannamelerinde ortaya koydukları vaatleri temel aldığını belirtti ve İspanya’nın, teröre karşı ortak cephe ortaya koyduğunu anımsattı. Çiçek, farklı bir kimlikle seçime girdiği için, mutabakat metninde BDP’ye yer vermediğini söyledi. Terörle mücadele ederken bir yandan da insan hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi gerektiğine işaret eden Çiçek, BDP’nin, bireysel hak ve özgürlüklerden bahsederken diğer siyasi partilerin blok hak ve özgürlüklerden söz ettiğine dikkat çekti. Çiçek, gerek bu sözleriyle gerekse mutabakat metninde yer alan, üniter yapının korunarak yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ifadeleriyle bir Federal çözüme ya da adına özerklik denecek bir yapıya kapıları kapatmış oldu.

Ortak akılla çözülmeli

Terörle mücadelede etkin ve kalıcı başarının sağlanmasında ulusal bir mutabakat ortamının tesisinin büyük önem taşıdığına işaret eden Çiçek’in açıklamaları satırbaşlarıyla şöyle:

» Ben model telkin etmiyorum, vatandaş, partiler biraraya gelsin sorunu çözsün istiyor. Bugünkü gündemi (basın toplantısının) böyle tesbit etmemin nedeni terörü ortak akıl ile çözmemiz gerektiği içindir, sadece cenazelerde biraraya gelmek değil. Halkın beklentisi sorunun çözümü yolunda.

» MGK kurulduğundan beri değişmez madde güvenlik ve terör sorunu. Sabır taşımızın çatladığı zamanlar oluyor, çatlasa bile sabırla değerlendirmemiz gerekiyor. Yeni bir dil, yeni bir üslupla siyaset kurumu ön plana almalıdır. Terör sorununun çözümü devlet sorunudur, milli sorundur, ortak akılla bu sorunu çözmek gerekiyor. Terör, tek bir partinin ve güvenlik güçlerinin sorunu değildir. Terörle mücadele mevsimlik mücadele değildir, bu mücadelede sihirli bir formül yok.

Statik tedbirlerle dinamik hastalıklara karşı mücadele edilemez, dünyadaki tedbirleri yakından analiz etmek gerekmektedir.

» Bazı siyasi partilerimizin de yaptıkları açıklamalardan ortaya çıkan bir taraf var. Terörün tanımında anlaşmamız lazım. Evvela terminolojide anlaşmamız gerekir. Benim terörist dediğime bir başkası gerilla diyorsa, özgürlük savaşçısı diyorsa, bu tesadüfen söylenmiş iki kelime değil, tedbirlerde, alınacak önlemlerde başka yere götürülebilir.

» Türkiye, terörle mücadele ederken, hukukun dışına çıkmadan demokrasi içinde bu sorunu çözmek durumundadır. Terörle mücadele eden tüm ülkeler, bunu en evvel güvenlik meselesi görmüştür, Türkiye olarak biz de uzun süre böyle gördük. Polisiye olay, belli bir bölgede cereyan ettiği için orayla sınırlı diye algılandı. Böyle görürseniz alacağınız tedbirler de bununla sınırlı olacaktır, o bölgeye mahsus olacaktır.

» Terör ve terörle mücadelede hiçbir gecikmeye, kararsızlığa düşmeden, bu mücadeleyi sonuna kadar sürdürmeliyiz. Öbür taraftan, terör olmasa bile yapmamız gereken bir kısım işleri, hiç gecikmeden yapmamız gerekmektedir. Aksi taktirde bu kararlar alınsa bile bundan beklenen fayda ikinci, üçüncü plana düşmekte. Tam tersine mücadele ettiğimiz örgüt bunu istismar etmektedir.

» Bu ülkenin sorunlarını bizler çözeceğiz. Başkasından çözüm beklemek beyhudedir. Sorun bizimdir ve biz çözeceğiz, biz çözeceksek de bir çabaya, ortak bir karara, ortak bir politikaya dönüştürülmesi gerekmektedir. Bu, terörle mücadelede inanılmaz kolaylıklar getirecektir. Çünkü alınacak tedbirler birlikte ortaya konacağı için bunun üzerinden bir siyasi tartışma yapılmayacaktır. Varılacak kararlar, toplumun her kesimince destekleneceği için terör gruplarını, ona destek verenleri, büyük ölçüde izole edecektir. Bu dışarıda ve içeride tanıtılması, anlatılması bakımından sayısız faydalar sağlayacak, ayrıca güvenlik güçlerine de büyük ölçüde moral verecektir.

İspanya örneğine kafa yoralım

» Özellikle İspanya’da geçmişte bu türden sıkıntılar yaşandığında, aynen bizdekine benzer durumlar olmuş, ama sonunda teröre karşı, terörü reddeden kim varsa, ister siyasi parti, ister sivil toplum örgütü, terör konusunda bir cephe, bir ortak görüş ortaya koymuşlar, terörü destekleyenleri de izole etmişlerdir ve bununla ilgili bir de ulusal mutabakat metni hazırlamışlardır.

» Terör sorununun çözümünde, diğer ülke deneyimlerinden azami istifade edilmesi gerekmektedir. İngiltere, İspanya demokratik standartları yükselterek sorunu çözdü. Terörle mücadelede ortak cephe oluşturan İspanya tecrübesi, kafa yormamız gereken bir mesele.

» Türkiye’nin belli bölgeleri olağanüstü hal ile yönetildi. Terör örgütleri olağanüstü rejimlerde gücünü tesis ediyor. Türkiye sorunu demokrasi ve hukuk çerçevesinde çözmelidir. Türkiye olarak sorun, polisiye güvenlik olayı olarak algılandı, durum böyle olunca ceza hukuk uygulaması devreye girdi, Muhakkak ki düzenleme yeni Anayasa ile olacaktır.

Cahiliye döneminde bile olmadı

» Cahiliye devrinde bile, yani insanların kendi kız çocuklarını diri diri toprağa gömdüğü devirlerde bile, belli aylarda kan dökülmez, savaş yapılmazdı; ama gelin görün ki bu eylemleri ortaya koyanlar cahiliye dönemindeki insanlardan daha ilkel. Terör örgütü mübarek Ramazan Bayramı’nda bile kanlı eylemler yaptı.

» Gaziantep ruhunu (9 sivilin yaşamını yitirdiği saldırı sonrası oluşan ve STK’ların da destek verdiği çözüm ruhu) Türkiye ruhuna çevirmek gerekiyor, bunun üzerine inşa edilecek bir mutabakat halka, güvenlik güçlerine moral verecektir.

Teröre Karşı Mutabakat Metni

Çiçek’in tartışmaya açtığı 11 maddelik “Teröre Karşı Ulusal Mutabakat” ilkeleri şöyle:

1-
Şiddeti ve terörü benimseyen hiçbir anlayış veya hareket tarzı kabul edilemez. Bu nedenle, hangi maksatla olursa olsun, terör ve şiddet yöntemlerine başvurulmasını, bunun mazur gösterilmesini, desteklenmesini ve teşvik edilmesini reddediyoruz. Bu anlayışla terör örgütlerine katılmış herkese, yasalardan yararlanarak silahlarını bırakmaları çağrısında bulunuyoruz.

2- Terör devletin bekasını ve bireysel hak ve özgürlükleri tehdit eden ve toplumun tüm kesimlerinin katılacakları çok yönlü mücadeleyi gerekli kılan bir sorundur. Bu sorun sadece güvenlik tedbirleriyle çözülebilecek bir nitelik taşımamaktadır. Bu çerçevede, terörle mücadele hükümetin, TBMM’de yer alan veya TBMM’de temsil edilmeyen tüm partilerin, STK’ların ve toplumun her kesiminin ortak bir sorumluluk anlayışı çerçevesinde birlikte ve uyum içerisinde hareket etmelerini gerektiren bir görevdir.

3- Bu anlayış doğrultusunda terörle mücadele demokratik hukuk devletinin temel ilkeleri ve insan haklarına saygı sınırları çerçevesinde yürütülecek, bu temelde yaklaşım çerçevesinde benimsenecek tedbirler partiler üstü bir anlayış ve yaklaşımla ve her halükarda tüm siyasi mülahazaların dışında tutularak bu konudaki toplumsal dayanışmayı sergileyecek surette ele alınacak ve uygulanacaktır.

4- Her türlü terör eylemi ve şiddete karşı çıkılması hükümetin ve siyasi partilerin olduğu kadar tüm demokratik kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin ve bütün yurttaşların da görevidir. Bu çerçevede tüm sivil toplum kuruluşlarının ve bütün yurttaşların özellikle gençlerin ve kadınların terör eylemlerine ve terörizmin her türüne karşı duruşlarını toplumsal dayanışmayı ortaya koyacak mahiyetteki barışçı ve demokratik yöntemlerle sergilemeleri büyük önem taşımaktadır.

5- Terörle mücadele devletin, vatandaşının can ve mal güvenliği ile temel hak ve özgürlüklerinin korunması konusundaki anayasal görevi ve bu çerçevede ilgili yasaların güvenlik güçlerine verdiği yetki doğrultusunda kararlılıkla sürdürülmeye devam edilecektir. Bu bağlamda güvenlik güçlerinin ihtiyaç duyacakları imkan ve yeteneklerin geliştirilmesi öncelikli öneme haizdir.

6-
Demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü bir devlet toplum ilişkisi tesisi için yurttaşlarımızın bireysel hak ve özgürlüklerini çoğulculuk anlayışı çerçevesinde ve daha geniş bir bakış açısıyla güvence altına alacak yeni bir anayasa toplumun tüm kesimlerinin katılımı ve mutabakatı da sağlanmak suretiyle süratle hazırlanacaktır.

7- Güneydoğu’nun temel sorunlarından biri ekonomik kalkınmadır. Kalkınma hedefi bütüncül bir yaklaşımla ele alınacak bu doğrultuda toplumsal ve kültürel yaşamdan idari yapılanmaya, ekonomik kalkınmadan bölgesel gelişmeye kadar bir dizi, iktisadi ve kültürel tedbir etkin bir şekilde uygulamaya konulacaktır. Bu tedbirlerin uygulanmasında üniter ve ulus devlet yapısına, idarenin bütünlüğüne ve idari vesayet ilkelerine zarar vermeyecek şekilde, yerel yönetimlerin daha güçlü bir idari ve mali yapıya kavuşturulması yaklaşımı benimsenecektir.

8- Terörle mücadelenin bir diğer önemli veçhesi de etkin uluslar arası işbirliğinin sağlanmasıdır. Bu bağlamda ülkelerle temaslarda, bölgesel ve uluslar arası örgüt ve platformlarda, terörle mücadelede sergilenen işbirliği ve ülkemizde bu alanda milli bir mutabakat çerçevesinde yürütülen ortak mücadelenin anlatılması için birlikte çalışılacaktır.

9- Şehit ailelerinin, terör mağdurlarının ve bunların yakınlarının durumlarının daha da iyileştirilmesi için gerekli tedbirler alınacaktır.

10- Bu mutabakata taraf olan siyasi partiler ve STK olarak, bu mutabakattaki ilkeler doğrultusundaki her türlü işbirliğine partiler üstü yaklaşacağımızı ilan ediyoruz.

11-
Bütün yurttaşların başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerini korumak ve daha da geliştirmek için birlikte çalışacağımızı beyan ediyor ve toplumun tüm kesimlerini bu mutabakatta ifadesini bulan yaklaşımı benimseyip desteklemeye devam ediyoruz. (Taraf)

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.