MİTHAT SANCAR: HDP DEĞİL KÜRTLER DIŞLANIYOR
HDP’nin dahil edilmediği mini Anayasa toplantısı Salı günü tekrar yapılacak. Mithat Sancar, HDP'ye yönelik tavrı değerlendirdi.
15 Ağustos 2016 Pazartesi 00:28
HDP Mardin Milletvekili ve Anayasa Komisyon Üyesi Mithat Sancar, HDP’nin anayasa çalışmalarından dışlanmasına ilişkin, “Bizim olmadığımız bir anayasa çalışması sadece 6 milyon seçmenin dışlanması anlamına gelmiyor. Ülkenin en temel meselesi olan Kürt sorununda da Kürtler olmadan bir çözüm arama anlamına geliyor. ‘HDP’nin dışlanması değil, Kürtlerin dışlanmasıdır’ diye okunmalıdır” ifadeleriyle değerlendirdi.
HDP’nin dahil edilmediği mini Anayasa toplantısı Salı günü tekrar yapılacak. Mithat Sancar, DİHA’ya açıklamalarda bulundu. Sancar, “demokrasi” söylemlerinin yoğun olarak kullanıldığı bir dönemde HDP’nin bu çalışmaya dahil edilmemesini ve bu konuda CHP’nin de AKP’nin politikalarına destekçi olduğun belirterek “CHP, 1 Kasım’dan sonra AKP’ye ihtiyaç duyduğu her desteği sundu” dedi. Sancar, “Darbe girişiminin ardından da darbeye karşı durmak gerekçesi adı altında bir milliyetçi koalisyon oluşturuldu. Şu anda fiilen bir milliyetçi koalisyon ile karşı karşıya bulunduğumuz çok açık. Bu koalisyon Saraydaki liderler zirvesinde ilan edilmişti, net fotoğrafta Yenikapı’da ortaya çıktı” diye konuştu.
Darbe girişimine ilk anda karşı çıkan bir parti olduklarını ve Meclisteki ortak bildiriye kendilerinin de imza attığını anımsatan Sancar, buna rağmen ilk günden sistematik bir şekilde kendilerini dışlayama dönük bir politikanın devreye konulduğuna işaret etti. Sancar, darbe girişimi sonrası oluşturulan ittifakı gerçek anlamda bir darbe karşıtlığı koalisyonu ya da demokrasi koalisyonu olarak adlandırmanın yanıltıcı olduğuna vurgu yaptı.
Bu ittifakı, “MHP, CHP ve AKP’nin devleti paylaşma konusundaki bir mutabakat” olarak değerlendiren Sancar, bu ittifakın uzun vadeli olmadığını belirterek, “CHP’nin yönetim organlarında ve tabanında da ciddi rahatsızlıkların olduğuna dair çok sayıda veri var. CHP yönetimi bu politikayı hem kamuoyunu da hem kendi tabanına açıklamakta çok zorluk çekiyor. Kendi içinde bu sıkıntıların büyüyeceğini düşünüyorum” dedi.
KÜRTLER OLMADAN ‘ÇÖZÜM’ ARIYORLAR
Darbe girişiminin ardından Türkiye’de yeniden yapılanmanın demokrasi ekseninde yapılması yönünde büyük fırsatların ortaya çıktığını anımsatan Sancar, bu fırsatın heba edildiğini belirtti. Sancar, değerlendirmelerine şu sözlerle devam etti:
“Bunu Meclisteki dört partinin görüşmeleriyle yapmak en azından bunun denenmesi gerekiyordu. Biz bu dönem için geniş katılımlı, demokrasi ve özgürlük açısından asgari temellerde buluşmayı hedefleyen bir anayasa stratejisi zaten izliyoruz. Çözüme giden bir anayasa stratejisinden yanayız. O nedenle de mümkün olan en geniş mutabakatı sağlayacak yöntemlerin tercih edilmesini savunuyoruz. Üç partinin geniş bir mutabakata yetermiş gibi görünüyor. Ancak unutulmasın ki bugün Kürt sorununu ve Kürt sorununda en aktif kitleyi temsil eden parti biziz. Sadece Kürtleri değil aynı zamanda toplumda ötekileştirmeye maruz kalan kesimleri de biz en güçlü şekilde biz temsil ediyoruz. Bizim olmadığımız bir anayasa çalışması sadece 6 milyon seçmenin dışlanması anlamına gelmiyor. Ülkenin en temel meselesi olan Kürt sorununda da Kürtler olmadan bir çözüm arama anlamına geliyor. ‘HDP’nin dışlanması değil, Kürtlerin dışlanmasıdır’ diye okunmalıdır.”
Anayasa çalışmalarının olduğunu belirten Sancar, “Yakın zamanda parti organları değerlendirip, kamuoyu ile paylaşma kararı alacak” dedi.
CHP İLKESİZ VE TUTARSIZ
Üç parti temsilcisinin bir araya geldiği ilk görüşmede CHP’li Bülent Tezcan’ın “Meclisteki tüm partiler bu sürece katılmalı” yönündeki açıklamasına ilişkin de Sancar, şunları söyledi:
“Eğer gerçekten bunu düşünüyor olsaydı görüşmelere başlamadan önce bu şartı koşardı. Şimdi Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun dağılması CHP’nin itirazları ve tutumuna dayanıyordu. Orada ‘AKP’nin oyunlarına alet olmayacağız’ gibi bir gerekçe kullanmışlardı. Demek istedikleri ‘bu komisyon AKP’nin oyalamaca manevrasıdır, biz buna alet olmayacağız’ diye açıkladılar. Sonra komisyon dağıldı, bize soruldu ‘üç parti olarak devam edilsin mi’ diye. Biz de net olarak hayır Meclisteki dört parti katılmadan biz katılmayız dedik. Üç partili bir komisyonla gerçekten geniş mutabakata dayalı anayasa çalışması yürütülemezdi. O nedenle de tutumumuzu net olarak bildirdik. Bugün CHP görüşünde samimi ise aynı şeyi söylerdi. CHP’nin buradaki tutumu ilkesizlik ve tutarsızlık doludur. Ülkede normalleşmeyi sağlayan bir fırsatın yakalandığını iddia ediyorlar; ama bizleri dışlama üzerinden bir normalleşmenin nasıl sağlanacağını anlatabilseydi. Tam tersine bizleri dışlayan bir politika sadece kutuplaşma ve gerilim yaratır.”
MECLİSE BAYRAM MOLASI
15 Temmuz askeri darbe girişiminin ardından çalışma kararı alan Meclis, 19 Ağustos’ta yapılacak mesainin ardından çalışmalarına Kurban Bayramı sonrasına kadar ara verecek. Anayasa değişikliği için ise AKP, CHP ve MHP’den birer temsilci çalışmalarına 16 Ağustos’tan itibaren başlayacak. Hafta boyunca anayasa değişikliği için çalışacak olan parti temsilcileri, Meclis kapanmadan hazırladıkları taslak metni partinin yetkili kurullarına sunacak. Uzlaşı sağlanması halinde anayasa değişikliği Meclise sunulacak.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.