22 Kasım 2024
  • İstanbul7°C
  • Diyarbakır7°C
  • Ankara12°C
  • İzmir15°C
  • Berlin2°C

'MİLLİ GÖRÜŞ' BAĞIMSIZ KÜRT DEVLETİ İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR?

Saadet Partisi Genel Başkan Danışmanı ve ESAM Uzmanı, TBMM 21. Dönem Ankara milletvekili Prof. Dr. Oya Akgönenç konuyla ilgili konuştu.

'Milli Görüş' Bağımsız Kürt Devleti için ne düşünüyor?

12 Temmuz 2014 Cumartesi 10:32

Ankara Ufuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı, Saadet Partisi Genel Başkan Danışmanı ve ESAM Uzmanı, TBMM 21. Dönem Ankara milletvekili Prof. Dr. Oya Akgönenç Irak'taki son durum üzerinden Bağımsız bir Kürt Devleti hakkındaki görüşlerini  Rusyanın Sesi radyosuna anlattı..

Saadet Partisi Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Oya Akgönenç'in konu ile ilgili görüşü şöyle: 

Bu, bütün komşular için çok ciddi bir konudur. Durup dururken ülkelerinden biri parçalanacak olursa bu hiç de hoş olmayan bir durum yaratır. Ve bu, benzer olayların o ülkelerde olmasını da sağlar. Şimdi Kürtler bildiğiniz gibi 4-5 ülkede yaşıyorlar. Bunların içinde İran var, Türkiye var, Suriye var, Azerbaycan var vs. Peki her tarafta bunlar birden bire referanduma gitmeye kalkarlarsa bütün Ortadoğu düzeni altüst olur. Yani, Ortadoğu birbirine girer, bütün dengeler bozulur. Dolayısıyla, İran’ın tepkisi anlaşılabilir. Çünkü Irak 2003’te işgal edildikten sonra ve ondan sonra Amerika çekilirken de hep şunu söylediler: Biz Irak’ın bütünlüğünü kabul ediyoruz ve bütün bir Irak olarak olaya bakıyoruz. Peki, bütün bir Irak diye bakıyorsun ama birden bire bunun içinden çeşitli gruplar, efendim bir tanesi yok bilmem ne devlet kurmaya kalkıyor, ötekisi fırsat bu fırsattır diyerek referanduma gitmek istiyor. Yani bu, sadece Irak’ın iç işinden ziyade bir hayli sıkıntılı bir durumdur. İran ne kadar müdahale eder, onu bilmiyorum. En başta bunu söylemesi bile, “dikkat edin, bu işin sonu karmaşadır”, şeklinde önemli bir işaret veriyor. Ve bence bu işarete Kürtler de, diğerleri de hepsi dikkat etmelidir. Çünkü olay bir ülkenin küçük bir kısmında yaşayan insanların ne yapacağı değil, o ülkenin tümüne ne olacak, o bölgenin tümüne ne olacak, bütün bunlar da göz önünde alınmalı diye düşünüyorum. Şu anda böyle bir tehdit ettiğine göre İran’ın bazı hazırlıklarının olmuş olacağını düşünüyorum. Ama bizzat asker gönderir mi, bizzat işin içine girer mi, ondan emin değilim. Belki oradaki başka gruplara destek vererek bunu yapmak isteyebilir. Fakat bir kere iş bu noktaya geldikten sonra bütün Ortadoğu bundan etkilenir.

Genel kanaat şu. Bu birçok defa dile getirildi. Dünya’nın çeşitli yerlerinden, çeşitli ülkelerden ki, aslında Amerika olsun, Batı olsun, Siyonizme yardım etmek üzere Ortadoğu’daki ülkelerin parçalanarak küçük küçük birimler haline gelmesini tercih ediyor. Bu gayet yaygın bir inançtır. Bu belki delille gösterilemez ama ülkeler arasında yaygın olan kanaat, hem de güçlü bir kanaat budur. Neden? Çünkü İsrail küçük bir ülke olarak geldi, Ortadoğu’ya yerleşti. Ortadoğu’nun karakterine bir türlü uyum sağlayamadı. Uyum sağlayamadığı gibi buna gayret de göstermiyor. Yani, hem diyor ki, “Ben tarihi eski topraklarıma dönmek istiyorum”, ama o kadar uzun yıllar Batı’da yaşamış ki, ne bileyim, Almanya’da, Polonya’da, İngiltere’de, Fransa’da, Rusya’da, şurada burada, artık onlar daha çok Avrupalı olmuşlar. 2000 yıl geçmiş, yeniden gelmişler, geldikleri zaman katiyen de bir uyum sağlayamıyorlar. Yani, büyük bir uyumsuzluk var. 1947-48’den beri süregelen bir savaş var onlarla öbürleri arasında. Peki, kaç tane Birleşmiş Milletler kararı verildi? Belki 100’ün üstünde. Ne dedi o kararlar? Sınırlarınıza çekilin, efendim sizin kuruluş anlaşmanızdaki gibi, bırakın Filistinliler kendi topraklarında, onlara verilen kısımda yaşasın. Siz de kendinizinkinde. Peki İsrail bunu dinledi mi? Hayır, hiçbirini dinlemedi. Dolayısıyla, millet bütün bu olaylara bakarak da dedi ki, herhalde bir plan var, gizli bir plan var. Bu adamlar istediklerini yapıyorlar. Her şeye “hayır” diyorlar. Birleşmiş Milletler’in kararlarını dinlemiyorlar. O halde burada gizli bir plan var. Bu planın maksadı da, etraftaki bütün ülkeleri teker teker bölerek adeta İsrail’e alan açmaktır. Yani, bu yaygın inancın sebebi, bütün bu anlattıklarım. Dolayısıyla, İran bugün öyle bir şey söylediyse zannediyorum her halde bunlara ithafen, yani bu olayları örnek göstererek, bunlara ithafen öyle bir ifadede bulunmuştur diye düşünüyorum.

Bizim düşüncemize göre, biz Irak’ın toprak bütünlüğünü garanti etmek istiyoruz. Yani, biz Irak’ın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini istiyoruz. Bu demektir ki, Irak’ın çeşitli parçalara bölünmesini istemiyoruz. Efendim, kendi aralarında bir federasyon yapmak isteyebilirler. Tamam. O, Iraklıların kendi sorunudur, diyoruz. Dışarıdan kimse karışmamalıdır, diyoruz. Ama ne olursa olsun, Irak’ın bölünmemesini istiyoruz.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.