MESUD BARZANİ: SEVGİLİ KÜRDİSTAN KAMUOYUNA...
Federal Kürdistan Başkanı Mesud Barzani, Türkiye ve PKK arasında yaşanan son günlerdeki çatışmalarla ilgili bir açıklama yaptı.
27 Temmuz 2015 Pazartesi 12:49
“Sevgili Kürdistan Kamuoyuna” diye başlayan açıklamada Başkan Barzani, “Türkiye ve PKK arasında yaşanan son olaylarla ilgili şahsi düşüncemi açıklama gereği duydum. Çünkü konuyla ilgili tavrım hakkında önyargılı ve gerçeklerden uzak açıklamalar yayıldı” ifadelerini kullandı.
Barzani, açıklamasında Kürtler’in tarihteki seyriyle ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“Kürtler, iradeleri dışında bölünmüş bir ulustur. Bu bölünme, acı bir olgu olarak bize dayatıldı. Bu olgunun değiştirilmesi adına çok kan döküldü. Buna rağmen bu olgu coğrafi olarak devletler arasındaki sınırlarda, olduğu gibi kaldı. Ancak dökülen bu kan ve verilen kurbanlarla milletimizin kimliğini koruduk.
Yüzyıl boyunca Kürtler olarak baskı, zulüm ve işgale karşı savaştık. Ne biz bu olguyu değiştirebildik ne de karşımızdakiler bizi ortadan kaldırabildi. Bu yüzden şu kanaate vardım ki artık savaş hiçbir şey kazandırmaz. Diyaloga ve barışa doğru yürümeliyiz.”
Kuveyt savaşı sonrası Güney Kürdistan’da zorlu bir dönemi geride bıraktıklarını belirten Barzani, uluslararsı düzlemde dostluk ilişkileri kurduklarını, bunun da her Kürt için umut olduğunu ifade etti.
Barzani açıklamasında, “Şahsım ve Kürdistan Bölgesi Hükümeti adına, Kürdistan’da kardeşlerimiz için elimizden gelen yardımı yaptık ve bunu her türlü siyasi hesaptan uzak tuttuk” sözlerini kullandı.
Federal Kürdistan Başkanı, açıklamasında Türkiye’yle ilgili de değerlendirmelerde bulunarak, şunları söyledi:
“Türkiye’deki duruma objektif olarak bakacak olursak, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidara gelişinden önce Kürt ve Kürdistan adının her açıdan yasak olduğunu görürüz. Türkiye’de barış sürecin oluşması için çok çaba gösterdik. Uzun süren görüşmelerden sonra Adalet ve Kalkınma Partisi ile Sayın Erdoğan’ın şahsının Türkiye’de geçmişteki partilerden farklı olarak Kürtler’e karşı bir yaklaşım ve siyasete sahip olduğunu gördük.
Bu yüzden görüşmelere katılması için Kürdistan İşçi Partisi’yle çaba göstererdik ve Sayın Öcalan’ın da siyasi bir taraf olarak barış görüşmelerinde muhatap olmasını sağladık. Bu çok önemli bir gelişmeydi çünkü Adalet ve Kalkınma Partisi’nden önceki partilerin Öcalan’a ne denli rahatsız edici bir muamelede bulunduğunu yaşadık. Bu da olumlu bir sonuç doğurarak, doğrudan görüşmelerin yapılması ve barış sürecinin birinci aşamasının yürütülmesini sağladı.
Maalesef sonradan çok sayıda handikap ortaya çıktı. Fakat buna rağmen süreç hep sürdürüldü. Türkiye devleti, Sayın Öcalan ve Halkların Demokratik Partisi sürece olan bağlılıklarını bildirdi. Bu sebeple sürecin bu handikapları aşacağı konusunda hep ümitvar olduk ve her türlü desteği sunacağımızı iki tarafa da bildirdik. Şimdi de sürecin yeniden başlamasını talep ediyor, Kürt milletinin haklarıyla mutlu ve güvenlik içinde olmasını istiyoruz.”
Türkiye ve PKK’nin tavrına ilişkin ise Barzani, “Türkiye'nin siyasetini biz belirlemiyoruz ve Kürdistan İşçi Partisi’nin siyasetinden de sorumlu değiliz” ifadelerini kullandı.
Barzani, ellerinden gelen tek şeyin, tarafların konuşabilmesi ve yakınlaşabilmesini sağlamak olduğunu söyledi.
“Geçmiş için şunu söyleyebiriz ki, Türkiye hükümetinin barışçıl bir çözüm için gereken duruşu sergilediğini ve adım attığını gördük. Ancak maalesef bazı çevreler tarafından gerekli karşılığın verilmediğini ve gurura kapınıldığını gözlemeledik. Defalarca Kürdistan İşçi Partisi’ne mesaj göndererek, sağduyulu olmalarını istedik. Çünkü barış süreci zorludur ve sağduyuyla kazanılır.
Onlara, iki polisi öldürmekle Türkiye’nin ortadan kaldırılamayacağını, en büyük fırsatın oy sandığı, diyalog, siyaset ve barışçıl mücadeleye devam etmek olduğunu bildirdik. Çünkü büyük şeyler bu yöntemlerle kazanılır. Silah yoluyla asla kazanılmaz. Halen de bana göre Halkların Demokratik Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi’yle birlikte Türkiye’de yeni hükümetin kurulması için anlaşmalıdır. Çünkü bu Kürtler, Türkiye ve tüm bölge için büyük bir kazanım olur.”
“En başından beri, Sayın Öcalan ve Halkların Demokratik Partisi’nin, silahların bırakılması ve silahlı mücadeleye tümden son verilmesi konusunda yetkisiz kılınmasına ilişkin açıklamalar, Kürdistan İşçi Partisi’nin çok büyük ve yanlış bir adımıydı. Çünkü bu şekilde Türkiye siyasi bir muhatap olarak Sayın Öcalan’la görüşmez ve bu Halkların Demokratik Partisi’nin elde ettiği parlamento başarısına rağmen siyasi bir baskı altında kalmasına neden olur.
Şu an bölgede büyük bir savaş sürüyor. Bölgesel koalisyonun, uluslararası koalisyonla birlikte bu savaşta önemli bir rol alması lazım. Bizim diğer türlü çatışma ve sonuçsuz tarafgirliğe ihtiyacımız yok. Bölgemizdeki bütün tarafların, IŞİD’in ortadan kaldırılması için birlikte çalışması gerekiyor. Bize göre Amerika ve Türkiye’nin IŞİD’e karşı anlaşması önemli ve etkili sonuçlar doğuracaktır. Türkiye Ordusu’nun katılımının, Amerika öncülüğündeki koalisyonun kararlılığında büyük sonuçları olacaktır. Hepimizin de bu gelişmeyi çok çabuk okuması gerekiyor.”
Barzani son dönemdeki olaylara ilişkin rahatsızlığını da şu sözlerle dile getirdi:
“Yeni durumdan ve barut kokusunun bir kez daha ortaya çıkmasından rahatsızız. Savaşı sevmem ve bir saniye bile savaşı desteklemem. Bununla birlikte Kürdistan İşçi Partisi’nin siyasetine dair eleştirilerim var. Özellikle de Kürdistan Bölgesi üzerindeki tavırları ile Kürdistan’ın diğer parçaları ve Rojava’daki tekelciliği üzerine.
Benim açımdan Kürt milletinin haklı davası her şeyin üzerindedir. Çatışma, slogan, savaş ve şiddetle çözüm olmaz. İki taraf için en iyi yardımım, görüşme masasına dönmeleri için çağrı yapmak ve barış sürecini sürdürmelerini istemektir. Savaşın sürmesi, halk ve Kürdistan Bölgesi sınırları açısından da zararlıdır.
Halkın, ‘Kürdistan Bölgesi neden savaş meydanına dönüyor ve hayatımız tehlikeye giriyor’ diye sormaya hakkı var. Bir kez daha barış sürecine dönülmesi ve sorunların yegane çözüm yolu olan görüşmelere başlanması için elimizden gelen herşeyi yapmaya hazır olduğumuzu belirtiyoruz.”
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.