MELE BAXTİYAR'DA SERT TEPKİ GÖSTERDİ

Mele Bahtiyar, Kerkük’te yaşananlara ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Kürdistan’ın hassas bir sürece girdiğini belirterek, Kürdistan Bölgesi’ne karşı büyük bir tehditin söz konusu olduğunu ifade etti.

Bahtiyar, “KYB içinde iki idare ve farklılık, Kerkük’te yaşanan felaketten sonra karşılıklı sert ilişkilere sahipler. Hiçbir şahıs ya da aile parti organlarının yerine karar veremez. KYB içinde ayrışmaya ve Kürdistan Bölgesi’nde iki idare olarak yönetilmesine karşıyım” dedi.

Mele Bahtiyar, açıklamasında şunlara yer verdi:

“Kürdistan’da yaşananlar tehdit olacak duruma gelmiştir. Bu mesajımla sadık halkımı, kahraman Peşmergeleri, şehit yakınları ve tüm siyasi tarafları bilgilendirmek istedim. Kürdistan Parlamentosu ya da tarafsız uzman komitelerin yaşananları belgelerle detaylı bir şekilde değerlendirip incelemesini bekliyorum.
 

Kerkük’te felaketin yaşanmasına neden olan tüm şahıs, grup ve tarafların suçlarının kanıtlanması halinde en sert şekilde cezalandırılması gerekiyor. Aynı şekilde, KYB içinde de yaşanan olaylara karşı doğrudan ayrıntılı bir değerlendirme yapılacaktır. İncelemeler sonuçlanmayana kadar felakete neden olan zanlıların önceden açıklanması doğru değildir.
 

Hiç şüphesiz ki bu olay nedensiz yaşanmamıştır. Her şahıs, her yetkili ve taraf kendi çapında yaşanan felakette paya sahiptir. Şahsım olarak, değil son 2 hafta içinde belki Mam Celal’in rahatsızlığından sonra KYB içinde, KYB-KDP arasında aynı zamanda Erbil ve Bağdat arasında ve bölgede dengeli ve akliyane bir siyaset yürütmeye çalıştım.
 

Ancak ne yazık ki gözle görüldüğü gibi, bu siyasette bazı aklı kıt ve boş kişiler tarafından yenilgiye uğratıldı. Referandumda tavrıma ilişkin eleştirilere mahal vermedim. İlk kez bunu söylüyorum; KYB, KDP, İslami Birlik Partisi (Yekgırtu) aynı zamanda, ABD, İngiltere, bölgedeki devletler, Uluslararası Güvenlik Komisyonu ve Irak Hükümeti ile yapılan toplantılarda referandum için sunulan alternatifin kabul edilmesi veya değerlendirilmesi gerektiğini belirttim. Her şeye rağmen KYB olarak yürüttüğümüz siyasette doğru ve yanlışıyla değerlendirilip, incelenmelidir.”