MECLİS’E GİRERSENİZ DARBE OLUR!

Gazeteci-yazar Şamil Tayyar’ın bugün piyasaya çıkan yeni kitabı Çelik Çekirdek‘te AKP’yi kapatma senaryoları ile Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığı sırasında yaşanan 367 krizine ilişkin önemli iddialar yer aldı. Tayyar’a göre, ANAP ve DYP’nin Meclis’e girmemesi için dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Ergin Saygun, Erkan Mumcu ve Mehmet Ağar’a baskı yaptı. 

Büyükanıt baskıya yenik düştü

Gazeteci Tayyar, Çelik Çekirdek adlı kitabında büyük tartışmalara neden olan 27 Nisan muhtırasının dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt tarafından yazılmadığını kaydetti. Bildirinin yazılmasında Genelkurmay 2. Başkanı Ergin Saygun’un etkili olduğu belirtilen kitapta, Büyükanıt için “Ordu içindeki baskıya yenik düştü” ifadesi kullanılıyor.

Saygun’dan beş mesaj

Kitapta daha önce cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılacakları mesajı veren ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu ve DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın tavır değişikliğinde Saygun’un doğrudan rol oynadığı belirtiliyor.

Tayyar’ın iddiasına göre; Ağar ve Mumcu’ya şu mesajlar verildi:

- Meclis’teki oylamaya katılırsanız siz de sorumlu olursunuz.
- AKP hakkında kapatma davası açılacak, Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarına siyaset yasağı konacak.
- 28 Şubat’ta olduğu gibi Meclis içinden yeni bir hükümet kurulacak.
- AKP’li biri Cumhurbaşkanı olmayacak.
- Bunların hiç birisi olmazsa kesinlikle askerî müdahale olacak.

Ağar ve Mumcu’nun bu baskılar nedeniyle cumhurbaşkanlığı oylamasına katılmama kararı aldıkları, CHP lideri Baykal’ın da Genelkurmay’ın bilgilendirmesi nedeniyle muhalefet dozunu arttırdığı belirtiliyor.

Hükümeti şoke eden belge

Tayyar’ın kitabında AKP hakkında yeni bir kapatma davasının açılması için de delil toplandığı öne sürülüyor. Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in 16 Ekim 2009’da kızağa çekilmesinin ardından bu göreve getirilen Konya Emniyet Müdürü Hüseyin Namal’ın 6 Kasım 2009 günü 81 ildeki tüm istihbarat birimlerine gönderdiği genelgeye kitabında yer veren Tayyar, bu yazıyla AKP hakkındaki muhtemel bir kapatma davasına belge üretildiğini iddia etti. Kitapta yer alan ve Emniyet İstihbarat Dairesi tarafından hazırlanan rapordaki şu ifadeler dikkat çekiyor: “Günümüze kadar silahlı herhangi bir faaliyeti gözlenmeyen ve stratejik hedefleri, taktik yöntemleri ve faaliyet tarzları açısından genel olarak izlenen tarikat, dinî akım ve dinsel grupların özellikle yurtdışından yönlendirilebilecekleri hususu dikkate alınarak istihbari çalışmalara devam edilmesi ve kaydedilecek gelişmelerden bilgi verilmesini rica ederim.” 

Dinsel grupları yakın takibe alın

Kitapta bu rapor şöyle yorumlanıyor: “Yazının bu son bölümündeki dinî akımlarla ilgili istihbarat çalışmasının ‘yurt dışından yönlendirme’ üzerine odaklanılması talebinin tercümesi şudur: “Amerika’da yaşayan Gülen’in Türkiye’deki cemaatle bağlantısını takip edin ve sonuçları bildirin.”