MARMARA'DA DEPREM SIKLIĞINDA ARTIŞ
Kuzey Anadolu fay hattının Marmara Denizi'nin içinden geçen kolunda yaşanan 4.4'lük sarsıntı 'Öncü müydü' tartışması yarattı.
05 Ekim 2010 Salı 12:14
Kesin olan tek şey: O bölgede bir ayda depremlerin sayısı arttı.
Marmara Denizi’nde önceki akşam meydana gelen 4.4 büyüklüğündeki deprem 17 Ağustos’tan beri ‘büyük bir deprem’ bekleyen İstanbul’da tedirginlik yarattı. Basının bu depremin öncü bir deprem olup olmadığına dair sorularını yanıtlayan uzmanların çoğunluğu, depremin öncü kabul edilmeyecek ve küçük bir deprem olduğunu söyledi.
Kayaç Gerginlik İzleme Yöntemyle Deprem Tahmini Projesi kapsamında Marmara Bölgesi’nde kurulan istasyonlardan elde edilen veriler ise ‘Marmara Denizi’ndeki deprem sıklığında artış görülen bir döneme girildiğini’ gösterdi.
KAF kıpırdadı
Kandilli Rasathanesi Marmara Denizi’nde önceki akşam saat 20.49’da meydana gelen 4.4 büyüklüğündeki depremin orta Marmara’da Silivri açıklarında Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın (KAF) Marmara Denizi içerisinden geçen kuzey kolu içinde kaldığını açıkladı.
İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Berk Üstündağ ‘Kayaç Gerginlik İzleme Yöntemiyle Deprem Tahmini Projesi’yle elde edilen verilere ilişkin şu bilgileri verdi:
* “Proje kapsamında Marmara Bölgesi’nde istasyonlar kurduk ve buralardan sürekli veri alıyoruz. Marmara’da İstanbul’a göre, güneyden batıya doğru olan kısımda 15 gün öncesinde günlük ve haftalık istatistiki deprem karakterinde artış gözlenebilecek bir döneme girileceğinin muhtemel işaretçisi bazı veriler aldık.”
* “Marmara’da günlük bir depremsellik var. Belirli eşiğe kadar insanlar tarafından hissedilmiyor. Sonuçta öngörülen zaman aralığında ve alanda öncesindekine göre en az 1.5 katlık sayısal bir artış oldu. Bu silsilenin 30 Eylül’e kadar son bulacağını düşünüyorduk ancak birkaç günlük sarkma yaşandı. 4.4’lük deprem bu kapsamda değerlendirilebilir. Bu yüzden beklenmedik bir etkinlik değil.”
Tetikleyici koşullar
* “4.4 büyüklüğündeki depreme dayanarak hemen kısa vadeli bir artçı-öncü ilişkisinin kurulmasının doğru olmadığı kanaatindeyim. Ancak dönemsel artış ve yersel dağılım göz önünde tutulduğunda tetikleyici koşulların oluşması ihtimali üzerinde durmak gerekir.”
* “Bence Marmara Denizi’nde daha büyük bir deprem riski konusunda son deprem bugünü dünden farklı yapmıyor. Bu zamana kadarki gözlemlerimizde dokuz-11 gün civarı sonrasındaki bir ila üç günlük zaman penceresinde bu tür beklentileri doğrulayıcı veriler alınabildiğini gördük. Önümüzdeki haftalarda buna göre ayrıca değerlendirmelerimizi yapacağız.”
4.4’lük deprem gerilimi boşaltmaz
BÜ niversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik: Şu anki teknolojiyle (önceki akşam meydana gelen) depremin öncül mü, artçıl mı olacağını öğrenemeyiz. Deprem büyük depremin beklendiği fay üzerinde gerçekleşti. Örneğin beklenen büyük depremdeki gerilim beklentimiz beş-altı metrelik gerilim ise bu depremde meydana gelen gerilim belki 1-2 milimetreliktir. Bu tip depremlerden belki yüz bin tane olmalı ki büyük depremin gerilimini boşaltabilsin.
Büyük depremin uyarısı farz edin
İÜ Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu: Bu deprem, büyük deprem için kırılma beklediğimiz fay üzerinde gerçekleşti. Ancak bu olağanüstü bir gelişme olarak nitelendirilmemelidir. Son bir ayda orada 10’a yakın deprem oldu. Bu depremi klasik anlamda bir öncül olarak görmüyoruz. Biraz daha incelenmeli. Bu deprem beklenen büyük depremin bir uyarısı olarak görülmelidir. Depremden sonra 20 dakika iletişim sistemleri kesildi.
Her yıl olan yerel bir deprem
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat: Marmara Denizi’nde önceki akşam yaşanan 4.4 büyüklüğündeki deprem Marmara’da yılda bir veya iki defa meydana gelen yerel bir deprem. Ana şok yani ortalama 7 büyüklüğündeki bir depremin ardından meydana gelen artçılar, bu fayın deprem oluş düzenidir.
7 büyüklüğündeki bir depremin yanında kayda değer olmayan bir enerji boşalımıdır.
Bu sarsıntıya öncü diyemeyiz
Türk Kızılayı Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara: Depremi Çengelköy’deki evimde hissittim. Öncü deprem kavramı çok doğru bir kavram değil. Korkulacak bir durum yok. Marmara Denizi’nde potansiyel bir tehlike var ve çok sık deprem oluyor. Olmaya da devam edecektir. Korkulacak bir rakam da değil ayrıca. Yani bu ölçekteki bir depremde hasar ve can kaybı olmaz. Ama depreme hazır bir toplumun bu sarsıntılara hazır olması gerekir. Çünkü burası zaten deprem kuşağında bir yer.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.