22 Kasım 2024
  • İstanbul18°C
  • Diyarbakır14°C
  • Ankara17°C
  • İzmir21°C
  • Berlin3°C

MAHKEME BİLDİĞİNİ OKUYOR

KCK sanıklarının avukatları, Diyarbakır’da üç gün süren yargılamayı Taraf’a değerlendirdi: İtirazlarımız dikkate alınmıyor, usule aykırı davranılıyor.

Mahkeme bildiğini okuyor

22 Ekim 2010 Cuma 11:03

Diyarbakır 6’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen KCK davasında sanıkların Kürtçe savunma talebinin reddedilmesine tepki gösteren savunma avukatları, polis ve askerlerin duruşma salonundan çıkarılmasını, müvekkilleriyle yan yana oturma haklarının verilmesini istedi. Diyarbakır Barosu eski Başkanı ve sanık avukatlarından Sezgin Tanrıkulu, anadilde savunma talebine dikkat çekerek, “Bu en doğal haktır. Sanıkların aldığı tavır sivil itaatsizlik hakkını kullanmaktır” dedi.

Sanıkların görüş günü nedeniyle dün ara verilen KCK davasına bugün devam edilecek. 104’ü tutuklu 152 sanıklı KCK davasının savunma avukatları, duruşmanın ilk üç gününü Taraf’a değerlendirdi.

Sezgin Tanrıkulu (Avukat): Avukatlık bir yanıyla kamu hizmeti diğer yanıyla insan haklarından, hukuktan, adaletten yana tutum alma mesleğidir. Mekâna, fiziki ve teknolojik koşullara bakarak yargılamanın iyi olduğu sonucu çıkarılamaz. Yargıda iyi olmanın ölçütü hukuka, adalete olan yakınlık ve tam saygıdır. Tahliye konusunda bir karar verilmemiş olması, sanıkların kendi anadili olan Kürtçe savunmalarını yapmak istemesine rağmen mahkemenin kendisine tercüman atamaması, sanık ve avukatların iddianamenin okunmaması yönündeki itirazlarına rağmen iddianamenin bütün ayrıntılarına kadar okunması, sanıklar ile avukatların iletişiminin mahkeme kararıyla kısıtlanması usule ve hukuka uygun olmayan uygulamalardır. Sanıkların aldığı tavır da siyasal bir tutum olmakla beraber sivil itaatsizlik örneğidir.

Zafer Gür (Avukat): KCK davası, sanık sayısı ve duruşmaya kadar yapılan yeni duruşma salonu açısından bakarsak özel bir davadır. Usule göre, tutuklu sanıklara iddianame tebliğ edilir. Bunun amacı sanıkların iddianameyi öğrenmeleridir. Avukatlar ve sanıklar iddianameyi aldıklarını söylediler ve yargılamanın uzamaması açısından okunmamasını istediler. Diğer tüm mahkemelerde usul böyledir. Mahkeme usule riayet etmiyor.

Meral Danış Beştaş (Avukat): Mahkeme salonunda kadınlar ve erkeklerin ayrı oturması yasal değil, fiili bir durum. Bu durumla ilk defa karşılaşıyorum. Mahkeme salonunda sivil terörle mücadele polis memurlarının bulunması da yasal değil. Mahkeme boyunca her 10 dakikada bir 18 askerin yer değiştirmesi de normal değil. Salonda avukatların dışında tutuklular ve az sayıda da tutuklu yakını bulunuyor. 10 kadar da gazeteci alınıyor. Güvenlik önlemleri de çok sıkı. Mahkeme salonuna girmek için üç arama noktasından geçiliyor. Mahkeme başkanına itiraz ederek polislerin dışarı çıkarılmasını istedik. Mahkeme başkanı da güvenlik nedeniyle olduğunu söyleyerek itirazımızı kabul etmedi. Kimi kimden koruyor mahkeme. Salonda ayrıca normalden fazla asker var. Tutukluların arasında ve onları çevreleyen şekilde duruyorlar. CMK’nın 149.maddesinin 3. fıkrasına göre de bizim müvekkillerimizle mahkeme düzenini bozmadan yan yana oturma ve her an iletişim kurma hakkımız var. Sanık müdafileri olarak temel amacımız objektif, seri ve adil yargılanma ile taleplerimizin değerlendirilmesi.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.