LAVROV: KÜRTLER DE CENEVRE KONFERANSINDA YER ALMALI

Geçtiğimiz günlerde, resmi düzeyde Kürt Yüksek Konseyi’ni Moskova’ya davet ederek, konsey adına bir heyetle görüşen Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, CBS televizyonuna, Haziran sonunda Cenevre’de yapılacak olan Suriye Konferansı’na Kürtlerin katılımı konusunda önemli açıklamalarda bulundu. 

Lavrov, Kürtlerin Suriye’de kritik bir konumda bulunduğunu belirterek, Cenevre’deki konferansa katılmaları gerektiğini söyledi. 

KÜRTLER ELEŞTİREL VE YAPICI 

Kürtlerin Suriye muhalefetinin tersine sürekli Suriye’de ve Suriye halkı içinde kaldığını belirten Lavrov şunları söyledi: 

“Onlar aynı zamanda Suriye’yi hiçbir zaman terk etmediler ve her zaman Suriye halkı ile birlikte yaşadılar. Esad rejimine karşı eleştirisel bir tutum içindeler ve bu konferansta (Cenevre konferansı) yer almak istiyorlar. Sorunlara muhalefete kıyasla daha yapıcı bakıyorlar. Onların nasıl bir Suriye istediklerine ilişkin net görüşleri bulunmaktadır.” 

‘KÜRTLER DE MASADA, MÜZAKERELERDE YER ALMASINI İSTİYORUZ’ 

Kürtlerin aksine Suriye muhalefetinin uzlaşmaya hazır olmadığını belirten Lavrov, "Ben muhalefetin diğer etnik- azınlık gruplarla bereber bir devlet inşa etme isteğini görmüyorum. Oysa tüm gruplar eşit olmalı. Bunu yapacaklarına farklı suçlular arıyorlar. Rusya tüm Suriye toplumunun çıkarlarını düşünüyor. Biz Suriye’nin tek bir devlet olarak kalmasından yanayız bu ülkenin sınırlarının korunmasını istiyoruz. Bundan dolayı diğerleriyle birlikte Kürtlerin de masada müzakerelerde yer almasını istiyoruz" dedi. 

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, “Sorunun çözümüne şiddet ekseninde bakmak sorunları çözmemekle birlikte şiddetin giderek artmasına yol açıyor. Suriye muhalefeti sadece Esat’ın gitmesi konusunda ısrar ediyor, oysa öncelik şiddetin durdurulması ve sivillerin yaşamlarının korunması olmalı” dedi. 

'BATI ÜLKELERİNİN TAVRI BELİRSİZ VE ÇİFTE STANDARTLI' 

Lavrov, Batılı ülkelerin tavrını ise ‘belirsiz ve çifte standartlı’ olarak değerlendirerek şöyle dedi: 

“Avrupa ve ABD terörle mücadeleyi ilan ediyorsa o zaman hiç bir teröre müsaade etmemeliler, eğer diktatörlere karşı iseler o zaman tüm diktatörlere karşı mücadele etmeliler. Biz sivillere karşı kullanılan şiddete tümüyle karşıyız. Örneğin Libya’daki iç savaşı ve Irak’a hükümet güçlerinin sivillere karşı güç kullanımını kınadık. Suriye ve Libya’da muhalefetin hepsi sivil vatandaşlardan oluşmuyor.”