KÜRTÇE SİYASETE ÖZGÜRLÜK DÖNEMİ

Siyasi Partiler Kanunu’nun “yasak fiillere” ilişkin bölümündeki “Türkçeden başka bir kullanılmaz” hükmü kaldırıldı.

Anayasa Mahkemesi’nin, Siyasi Partiler Kanunu’na ilişkin aldığı kararlar dün yürürlüğe girdi. Yeni düzenlemeye göre; bugünden itibaren siyasi partilerin kongre, kurultay ve toplantılarında istenen dil konuşulabilecek. Ayrıca Türkçeden başka bir dilde pankart asılabilecek, parti tüzükleri dahi istenen dilde hazırlanabilecek.

Süreç, BDP Özalp İlçe Başkanlığı’nın 6 Ocak 2011’de parti binası önünde yaptığı Kürtçe açıklamalar ile asılan Kürtçe pankartlara açılan davanın ardından Anayasa Mahkemesi’ne yapılan iptal başvurusuyla başladı.

Anayasa’ya aykırı

Başvuruyu değerlendiren Anayasa Mahkemesi heyeti, oy çokluğu ile Siyasi Partiler Kanunu’ndaki, Türkçe dışındaki bir dilin kullanımını yasaklayan ibarenin Anayasa’ya aykırı olduğuna karar verdi. Kararda ayrıca, söz konusu uygulamanın Resmî Gazete ’de yayımlandığı tarih olan 5 Temmuz 2012’den altı ay sonra yürürlüğe gireceği belirtildi. Altı aylık sürenin dün dolmasıyla karar geçerlilik kazandı. Kararda şu ifadeler kullanıldı: “22.4.1983 günü, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 117. maddesinde yer alan ‘bu dördüncü kısımda yazılı yasak fiilleri işleyenler,...’ ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, Serruh Kaleli, Mehmet Erten, Nuri Necipoğlu ile Celal Mümtaz Akıncı’nın karşı oyları ve geri kalan üyelerin oy çokluğuyla, 117. maddesinde yer alan ‘Bu kanunun dördüncü kısmında yazılı yasak fiileri işleyenler,...’ ibaresinin iptali nedeniyle uygulama olanağı kalmayan maddenin kalan bölümünde, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunu’nun 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince iptaline oy birliği ile karar verilmiştir.”

Birçok soruşturma düştü

Türkiye’nin birçok adliyesinde incelemesi süren, Kürtçe pankart asma ve konuşma gibi şikâyetler de bu sürecin dün başlamasıyla geçerliliğini yitirdi. Başsavcılıklar söz konusu kararın yürürlüğe girdiğini diğer savcılara aktardı ve konuya ilişkin soruşturmalar yürütülürken, Siyasi Partiler Kanunu’nun dördüncü bölümünün dikkate alınmaması konusunda uyarıda bulundu.

Savcılıklarda bekleyen dosyaların tamamı Anayasa Mahkemesi kararına dayandırılarak, takipsizlikle neticelenecek.  (Taraf)