KÜRT SORUNUNDA U-DÖNÜŞÜ

BDP'nin, Öcalan'ın yumuşak söylemine rağmen Meclis'e dönmemesi ve demokratik özerklik ilanı siyasi planda, Silvan çatışması ise askeri planda tansiyonu yüksek bir döneme girildiğini gösteriyor.

 Kim ne dedi? Ne yaptı? Ne anlama geliyor?

İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Manisa, Konya, Denizli, Afyon, Bolu, Karabük, Çorum, Erzurum, Sivas, Kırıkkale, Samsun, Marmaris, Elazığ, Düzce ve Kayseri’de dün düzenlenen mitinglerle PKK’nın Silvan eylemi protesto edildi.

Şırnak’ın Küpeli Dağı kırsalında 4 gün önce başlatılan operasyonlar sürerken bölgeye askeri sevkıyat yapılıyor. DHA’nın dünkü haberine göre sevkıyatlarda seyyar mutfakların olması dikkat çekti.

İRAN

Fırat Haber Ajansı’nın dünkü haberine göre İran ordusu, Kandil bölgesine yönelik önceki gün başlattığı harekâta dün de devam etti. PKK’nın paralelinde İran’a karşı mücadele eden PJAK, Irak sınırları içinde Dola Koke, Deste Wezne ve Zele alanlarında süren çatışmalarda 108 İran askerinin öldürüldüğünü ileri sürdü. PJAK, 7 mensubunun öldüğünü bildirdi.

PKK

PKK’nın askeri kanadı HPG önceki gün yaptığı açıklamada Silvan’da 14 Temmuz’da farklı alanlarda çatışmalar olduğunu ve operasyonların devam ettiğini bildirdi. HPG, yeni çatışmaların yaşanabileceğini ileri sürdü.

Osmaniye’de Gâvur Dağı eteklerindeki Cebel Yaylası’nda nikel madeni çıkaran Akdağlar Madencilik’e ait şantiyeyi dün basan PKK’lılar 3 iş makinesini yaktı, 5 işçiyi kaçırdı. DHA’nın haberine göre kaçırılan işçiler daha sonra serbest bırakıldı.

GELİŞMELER NEYE İŞARET EDİYOR

Kürt sorununun çözümü sürecinde siyasi ve askeri planda son bir haftadaki gelişmeler, 12 Haziran seçimlerinden çıkan tablo ve Öcalan’ın “Barış Konseyi kurulması konusunda devletle mutabakata vardık” mesajıyla oluşan olumlu havanın dağılıp yeniden “yüksek gerilim” dönemine girildiğine işaret ediyor.

Siyasi planda Öcalan’ın son açıklamasındaki hâkim olan yumuşak söyleme rağmen BDP’nin Hatip Dicle konusunda ısrarlı olması nedeniyle bağımsız milletvekillerinin Meclis’e dönüşünün sonbahara kalması ve Demokratik Toplum Kongresi’nin 14 Temmuz’da demokratik özerklik ilanı, Ankara’nın üzerinde basıncın arttırılması amacını taşıyor ve “Siz ister çözün ister çözmeyin, biz kendi başımıza bu sorunu çözeceğiz” anlamına geliyor.

Askeri planda PKK’nın misillemeleri arttırması ile adam kaçırma, yol kesme ve şantiye baskınları, örgütün genel saldırı moduna geçmeden varlığını daha fazla hissettirmeye yöneldiğini gösteriyor. PKK açısından herhangi bir taktik değişikliğe işaret etmeyen Silvan’daki çatışma, oradaki kayıplar için sürdürülen ‘dost ateşi/düşman ateşi’ tartışmasının anlamsızlığı bir tarafa normal bir gelişmeyi temsil ediyor ve TSK’nın, PKK’nın askeri varlığını etkisizleştirmeye devam ederken benzeri kayıpların ne yazık ki -savaş koşulları nedeniyle- yaşanacağını haber veriyor.

BDP/PKK’nın siyasi ve askeri planda profil yükseltmesine karşılık Ankara’nın askeri boyutta örgüte -Kuzey Irak’taki kampları da dahil olmak üzere- anlamlı bir darbe indirmeye hazırlandığı ve bu çerçevede İran’ın Kandil’e yönelik harekâtının önemli bir fırsat yarattığı gözlenirken, siyasi planda BDP’nin kamuoyunda protesto gösterileri ve diğer yöntemlerle baskı altına alınması ve demokratik özerklik ilanının pratik sonuçlarına yönelik adli sürecin hızlandırılması şaşırtıcı olmayacaktır.

11-17 Temmuz, Kürt sorununun çözüm sürecinde özellikle demokratik özerklik ilanıyla kritik bir hafta olarak tarihe geçiyor ve yakın dönemde sonuçları hissedilecek bir U- dönüşünü temsil ediyor.