KÜRT PARTİLERİNDEN, 'SAVAŞA SON, KÜRDİSTAN'A STATÜ' ÇAĞRISI
Kürt parti temsilcisi ve üyeleri, ellerinde Kürdistan bayrakları ile Diyarbakır Şeyh Said Meydanı'nda ortak basın açıklaması yaptı.
08 Ocak 2016 Cuma 18:09
Aralarında Azadi Hareketi, Kürt Sosyalist Partisi (PSK), Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP), Kürdistani Parti (PAKURD), Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK), Kuzey Kürdistan Demokrat Partisi (PDK-BAKUR)'ün bulunduğu 6 siyasi oluşum, bugün Diyarbakır Şêx Seid meydanında düzenledikleri ortak basın açıklamasında, 'Savaşa son, Kürdistan'a statü' çağrısı yaptı.
Açıklama saat 13.00'te Şêx Seid meydanında polis ablukası ile başladı. Polisler kitlenin Şêx Seid meydanına girişine izin vermedi bundan dolayı açıklama barikatların önünde yapıldı.
Açıklama Kürtçe olarak PSK Meclis Üyesi Bora Balin ve Türkçe larak da Azadi Hareketi Genel Sekreteri Sıdkı Zilan tarafından okundu. Açıklama sıklıkla "Yaşasın Kürdistan'ın özgürlüğü" sloganlarıyla kesildi.
Açıklamanın tam metni şöyle:
Kürdistan ve Türkiye Kamuoyuna
Kürdistan halkı tarihi boyunca yaşadığı katliam, göç ve acıları bir kez daha yaşıyor. Türk Devleti, 90 yıldır izlediği ‘’tek devlet, tek vatan, tek millet, tek bayrak’’ anlayışında ifadesini bulan çözümsüzlük siyasetini, ne yazık ki yine şiddet ve saldırılarla sürdürmek istiyor.
Tekrar başlayan çatışmalar onbinlerce insanımızın evini, işyerini terk etmesine ve Kürdistan’ın yeniden yıkımına neden olmaktadır. Türk Devleti’nin bu şiddet politikasına, PKK de ‘’şehirlerde silahlı mücadeleyle özgür alanlar yaratma’’ adı altında yürüttüğü hendek siyaseti ile daha uygun zeminler yaratmaktadır. Zarar gören yine halkımız ve ülkemizdir.
Birkaç metre ötemizde insanlık mirası Sur'da, Silopi'de, Cizre'de ve Kürdistan'ın başka şehirlerinde çocuklar, kadınlar, siviller hedef gözetilerek öldürülmekte, meskun mahallerde tanklarla, toplarla asayiş ve kamu güvenliği sağlanmaya çalışılmaktadır. İnsanlarımız yürürken, evde otururken, kahvaltı yaparken, ibadet ederken top güllesiyle, roketle, tank ateşiyle veya kurşunlara hedef olmakta, hayatlarını kaybetmektedir. Yaralılara müdahale edilememekte, bu nedenle insanlar yaşamını yitirmekte, ölenlerin cenazeleri sokaklarda günlerce kalmakta, müdahale edilememektedir. Bazı vatandaşların cenazeleri haftalarca evde kalmakta, defin işlemi ve dini vecibeleri yerine getirilememektedir.
Evlerini terk etmek zorunda kalan vatandaşlar tanıdık ve akrabalarının evlerinde zor şartlarda ve yarı aç, soğukta perişan bir halde hayatta kalma mücadelesi vermektedirler. Ekonomi iflas etmiştir. İnsani felaketin büyüklüğü karşısında yapılan yardımlar çare olmaktan uzak, günü bile kurtarmaya yetmemektedir. Bazı STK'ların yardım girişimleri engellenmektedir. Mülki ve yerel yönetimler bu konuda ciddi hiç bir girişimde bulunmamaktadır.
Son günlerde çocuklara, kadınlara ve siyasi şahsiyetlere yönelik kasıtlı ve hedef seçilerek yapılan saldırılarda artış görülmekte, bazı siyasi partilerin kapatılması gündeme gelmekte, siyasi şahsiyetlerin 'bedel' ödeyeceği dillendirilmektedir. Bu gelişmeler kaygı vermenin ötesinde, sorunu daha da çözümsüz kılmakta, Kürdistan ve Türkiye halklarının maslahatına olmayan neticeler vermekte, verecektir.
Yaşanan bu tablo karşısında tüm dünyayı müdahil olmaya çağırıyoruz. BM’i, Avrupa Birliği’ni, Güney Kürdistan Hükümeti’ni, insan hakları savunucularını bir kez daha bu savaşa ‘’dur’’ demeye, Türk Devleti’ne de PKK’ye de etkili müdahalelerde bulunmaya çağırıyoruz.
Türkiye ve Kürdistan’daki tüm Valilikleri, Kaymakamlıkları, Belediyeleri, Vakıfları, STK’ları, işadamlarını Cizre’de, Silopi’de, Nusaybin’de, Sur’da ve diğer yerleşim birimlerinde halkımıza etkili, acil insani yardımları sağlamaya çağırıyoruz.
Türk Devleti ve PKK’nin derhal ateşkes ilan etmesi, ateşkesin kalıcı hale getirilmesi, atılması gereken ilk adımdır. Güven arttırıcı adımların atılması, tüm Kürdistan siyasi partilerinin muhatab olacakları ve uluslararası garantörlerin dahil olacakları sahici yeni bir çözüm sürecinin başlatılmasını elzem görmekteyiz. Meskun mahallerde hendek ve barikat pratiğinin terk edilmesi, tankların, topların, asker ve özel timlerin de meskun mahallerden derhal çekilmesi, sokağa çıkma yasaklarına son verilmesi ve normal hayatın devamına imkan verilmesi gerekmektedir.
Kürt ve Kürdistan meselesinin hukuka, adalete ve eşitlik teamüllerine uygun bir statü ve barışçıl yol ve yöntemlerle, siyasi bir çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bu nedenle de ‘’Savaşa hayır, Kürdistana statü’’ diyor, tüm halkımızı bu sesimize ses, gücümüze güç katmaya çağırıyoruz.
Bizler Kuzey Kürdistanlı siyasal parti ve hareketler olarak, bir kez daha Kürdistan sorunun çözümünde arabulucu değil, taraf olduğumuzu açık bir şekilde dile getiriyoruz. Bu sorunun bir tarafı olarak, siyasal ve adil bir çözüm için, Türk devleti ile de, PKK ile de, BM, AB, Güney Kürdistan Federe devleti ile de görüşmeye hazır olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Halkımıza dayatılan bu savaşa ve yıkıma hayır diyoruz.
Kürdistan ve Türkiye kamuoyuna saygılarımızla.
Azadi Hareketi, ÖSP, PAK, PAKURD, PDK-BAKUR, PSK
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.