KÜRT PARTİLERİ BİRLEŞMEYE NASIL BAKIYOR? (2)

(Hazırlayan: A. Alxasî)
Yıllardır çalışmalarını çeşitli biçimlerde sürdüren, Kürt ve Kürdistan siyasetini renklendiren parti, parti girişimi ve çevrelere Kürt kamuoyunda oluşan aşağıdaki 3 soruyu yönelttik. Deyim yerindeyse bir Kürt "Çatı Partisi“nin olabilirliğini, yani her zaman Kürtlerin gündeminde olan "Birlik Sorunu“nu sorduk. Bugün Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) ve Platforma Demokratên Kurd (PDK)'nin yanıtlarını yayınlıyoruz.

1- Siz, parti, parti girişimi ve çevrelerle birlikte "yeni bir parti“ çatısı altında birleşmeyi düşünürmüsünüz?
2- Bu anlamda bu güne kadar herhangi bir çalışmanız oldu mu?
3- Böyle bir teklif dışınızdaki çevrelerden gelirse yaklaşımınız nasıl olur?

*
Hak ve Özgürlükler Partisi – HAK-PAR:

Kürt yurtsever hareketinde legal zeminde birlik çalışmalarının süreci oldukça eskidir. Legal zeminde HEP ve DEP kuruluşunda bu gerçekleştirilmeye çalışıldı. Başlangıçta geniş yurtsever kesimlerin birlikte olmasını sağlayan HEP-DEP süreçleri, PKK’nin bu alanı kendi ihtiyaçlarına göre hoyratça kullanması nedeniyle sekteye uğradı. Devletin Kürt hareketine yönelik saldırıları ve içerdeki turuva atlarının eliyle müdahalesi de bu sürecin olumsuz sonuçlanmasına yol açtı. 1995-96 yıllarında kurulan DDP ve DBP de kürt yurtseverlerini legal zeminde ortak çatı altında buluşturmayı hedefliyordu. Yine HAK-PAR kurulduğunda bu amaçla bütün yurtsever Kürt siyasal çevreleri ile görüşüldü. Önemli bir Kürt yurtsever çevresi HAK-PAR’da buluştu. Ancak bugün HAK-PAR dışında ki siyasal çevreler olumlu bir tutum içinde olmadılar.

Hak ve Özgürlükler Partisi kurulurken kendisini bir birlik projesi olarak ifade etti. Bugün partimizin içinde toplumun farklı toplumsal ve siyasal kesimlerinden gelen bireyler yer almaktadır. Bunlar; kendilerini sosyalist, liberal yada dindar olarak ifade etmektedirler.

Partimizin birlik projesi olması nedeniyle farklı sınıfsal kesimlerden, katmanlardan insanlar yer almaktadır. Ancak, partimiz tüm bireylerden bağımsız olarak kendisini tüm bu toplumsal katmanları kapsayan bir kitle partisi olarak tanımlamaktadır.

Bugün Kürt siyasetinde, Kürt sorunun çözümü konusunda açık net çözüm öneren tek partiyiz. HAK-PAR Kürt sorunun iki halkın eşitliğine dayanan federal bir sistemle çözüleceğine inanmaktadır. Bu parti programımızda “Hak ve Özgürlükler Partisi, üniter devleti red eder. Kürt sorununda ulusların kendi kaderini tayin hakkını ilkesel olarak benimser. Sorunun çözümü için,Türkiye’nin Kürt ve Türk halklarının eşitliğine dayalı demokratik ve federal bir tarzda yeniden yapılandırılmasını savunur.” Şeklinde formüle edilmiştir.

HAK-PAR, doğru politikalarda buluşan tüm Kürtlerin bir arada bulunmasında yarar görmektedir. Bugüne kadarda tüm siyasal çalışmalarında bunu önemsemiştir. Ama bizim dışımızdaki çevrelerin bu konularda gerekli duyarlığı gösterdiğini söyleyemeyiz.

Bu çerçevede her kongremiz öncesi sözü edilen bu Kürt siyasal çevrelerine önerilerimiz olmuştur. KADEP’le uzun görüşmelerimiz oldu ama sonuç alınmadı.

30 Mart yerel seçimlerinde de biz parti olarak söz ettiğiniz parti, girişim ve çevrelere öneri götürdük. Ama olumlu bir sonuç elde edemedik. Bu çevrelerin hepsi BDP vb. partilerin etrafında olmaya çalıştılar. Bir seçimde bir araya gelmeyen bu çevrelerin bir partide buluşmasının kolay olmayacağı da aşikardır.

Kürt sorununun çözümünde benzer düşünen tüm Kürt yurtseverlerine partimizin kapısı açıktır.

Kürt yurtseverlerinin doğru bir program ve politikalar etrafında bir arada olması her zaman savuna geldiğimiz düşüncelerdir. Partimize gelecek gerçekçi önerilerin, partimizin organları tarafından ciddiyetle değerlendirilip sonuçlandırılacağına inanıyorum.

Fehmi Demir
HAK-PAR
Genel Başkan Yardımcısı 

Platforma Demokratên Kurd – PDK:


Son dönemlerde sayısı sıklıkça artan parti yada örgütlenme çabalarını hiç bir şekilde olumsuz bulmuyoruz. Yanlızca geçmiş deneyimlerde dikkate alındığında; "program ve çözüm önerileri aynı" kavramı takdir ederseniz izahi bir kavramdır. Biçimsel olarak aynen katılıyoruz. Ancak adım atmaya başladığınız andan itibaren yazılıp-çizilenler kağıt üstünde kalıyor ve bambaşka bir pratikle karşı karşıya kalıyorsunuz. Bu nedenle söz konusu grup yada hareketlerin öncellikle kendi içinde kristalize olmaları, asla yan yana olmaması gereken anlayışların öncellikle ayışması birliğin temel koşulu olmalıdır.

Geçmişte yaşanan deneyimlere bakarsak; HAK-PAR, gruplar koalisyonu olarak kuruldu. Ha keza bizzat benim içinde bulunduğum çalışmalarda; kendisini hala DDKD li olarak tanımlayan arkadaşlarla onların önerisi üzerine bir yıllık bir çalışma yürüttük, teklifi getirenler sabote edip bizleri yarı yolda bıraktılar. Ha keza Kasım 2010 yılında Şerafettin Elçi çağrısı üzerine, beşli grup (Légerin, DDKD, Dicle-Fırat Diyalog Grubu, KADEP ve Tevgera Bizavea Kurdistan) ortak bir çalışma yürüttük ve ortak bir parti kurma konusunda anlaştık ve protokol imzaladık. Ne yazık ki BDP iki milletvekiliğini rüşvet olarak KADEP ve HAK-PAR'a sununca kimse birlik çalışmasını hatırlamaz oldu. Ve yine ne yazık ki bu tür çalışmalar bazen var olanlar kendi işlerini yapmasın diyede yapılır. Bu nedenle; birlik çalışmalarına karşı değiliz ancak temkinli olmaktada fayda var kanısındayız.

Tahsin Sever
Platforma Demokratên Kurd – PDK

Yarın: Özgürlük ve Sosyalizm Partisi-ÖSP ve Partîya Demokrat a Kurdistanê – PDK-T

Kürt partileri birleşmeye nasıl bakıyor? (1)