KÜRT AÇILIMINI ULUSA SESLENİŞ'TE ANLATTI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu kez Ulusa Sesleniş konuşmasının tamamını Kürt açılımına ayırdı. Açılımı "tarihi bir aklıselim noktası" olarak değerlendirdi.
27 Ağustos 2009 Perşembe 17:14
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu kez Ulusa Sesleniş konuşmasının tamamını Kürt açılımına ayırdı. Açılımı "tarihi bir aklıselim noktası" olarak değerlendiren Başbakan, "herşeyi biz yapalım" gibi bir dayatmalarının olmadığını söyleyerek, herkesi çözümün parçası olmaya çağırdı. Erdoğan, "Bu projeden ihanet planı çıkarmak, Türkiye'ye büyük kötülük" dedi.
"Bugün geldiğimiz nokta, bu tarihi aklıselim noktası, devletimizin ve milletimizin ortak iradesinin ve beklentilerinin bir neticesidir" diyen Başbakan, "Bu silkiniş, asırlar boyunca bir ve beraber yaşamış olan milletimizin yeniden tarihe yön verecek bir haşmet ve azamete ulaşmak üzere birbirine kenetlenmesi, milli birlik-bütünlük projesini, sürecini hayata geçirmesidir. Kim bu kardeşlik projesinden bir ihanet planı çıkarmaya çalışıyorsa Türkiye'ye büyük kötülük ediyor" diye konuştu.
Anayasa'nın belirlediği ölçülerin ortada olduğunu belirten Başbakan, Türkiye'yi bölmeye, bütünlüğü bozmaya, üniter devlet yapısını ortadan kaldırmaya yönelik hiçbir niyet ve girişime asla izin vermeyeceklerini söyledi.
"Bizim gözden çıkarılacak bir tek evladımız yoktur. Biz bütün çocuklarımızın bu topraklarda tarih boyunca olduğu gibi kardeşçe yaşamalarını istiyoruz" diyen Başbakan, "Bu açılım, demokratik bir açılımdır. Bu açılım, sevgi ve kardeşlik açılımıdır. Bu açılım, ortak bir duyguda buluşma açılımıdır. Bu açılım, ortak aklın tecellisidir. Atılan bu adım, anaların gözyaşları daha fazla akmasın, acılar daha fazla yüreklere çökmesin, gönüller mahzun olmasın, kardeş kardeşe düşman olmasın diye atılıyor, bu amaçlara nasıl karşı çıkılabilir?" dedi.
"Asıl sorgulamamız gereken..."
Erdoğan, asıl büyük yanlışı, yetki ve sorumluluğu elinde bulundurduğu halde, yıllar yılı hamasetle idare edip, sorunu görmezlikten gelen makam sahiplerinin yaptığını söyledi ve "Asıl sorgulamamız gerekenler, vatandaşına en temel hakları fazla gören, bu ülkeye tarih boyunca bağlı kalmış gönülleri kıran, küstüren zihniyetlerdir. Bu ülkenin yalnız doğusunda değil, batısında da kuzeyinde de güneyinde de mahrumiyet bölgeleri oluşmasına göz yuman, buralara götürülmesi gereken hizmetlerin parasını hırsıza, arsıza peşkeş çekenlerdir. Asıl sorgulamamız gerekenler, insanlarımızın birlik ve beraberliğine kasteden kirli çeteleşmeler, karanlık örgütlenmeler, iftira tezgahlarıdır; adalete güveni zedeleyen, otoritesini saygıyla değil korkuyla kabul ettirmeye çalışan yönetim anlayışlarıdır" " şeklinde konuştu.
"Bizim bu açılımdan muradımız..."
Erdoğan, "Bizim bu açılımdan muradımız, bu ülkede yaşayan herkesin ama herkesin, kendini özgürce ifade edebileceği demokratik ortamı tesis edebilmektir" dedi.
"Biz demokratik bir açılım gerçekleştirelim derken, sadece doğu demiyoruz, sadece batı demiyoruz, sadece kuzey veya güney demiyoruz; bu ülkeyi topyekun ele alıyor, nerede bir insani sıkıntı varsa devlet orada olsun, o sıkıntıyı gidersin diyoruz" ifadesini kullanan Başbakan, açılımla hedeflediklerini şu sözlerle anlattı:
"Nerede adaletsizliğe uğramış bir insanımız varsa hukukun şaşmaz terazisi orada kurulsun diyoruz. Bu ülkenin nimetleri de, külfetleri de hakça paylaşılsın diyoruz. Hakkaniyetin ölçüsü nerede şaşıyorsa hep birlikte bunu düzeltelim diyoruz. Her vatandaşımızın devletinden insanca bir hayatın asgari şartlarını oluşturmasını beklemek gibi bir hakkı vardır diyoruz. Devletin görevi, kim olduğuna, nerede yaşadığına bakmadan vatandaşına hizmettir diyoruz. Biz milletimize efendi olmaya değil, milletimizin hizmetkarı olmaya geldik. Bizim demokratik açılımdan kastımız, bu genişlik ve bu bütünlük içindedir. Türkiye, her insanımızın, ay yıldızlı bayrağımız altında, gurur duyacağı, mutlu yaşayacağı, gelecek hedeflerine birlikte yürüyeceği bir ülke olsun istiyoruz. Hepimiz bu ülke için aynı umut ve heyecanla hayaller kuralım, aynı aşk ve şevkle çalışıp çabalayalım istiyoruz. Bu ülkede artık insanlık ayıpları, faili meçhuller yaşanmasın; masumlar suçlu ilan edilmesin, suçlular cezasız kalmasın istiyoruz. Her insanımız bu bayrağın gölgesinde kendini güvende hissetsin, devletine güvensin istiyoruz. Milli Birlik Projesi olarak demokrasi milletimizin en büyük güvencesi olsun, millet iradesinin üstüne gölge düşmesin istiyoruz. Bizim demokratik açılımdan muradımız bütün karanlıklarından arınmış, bütün ağırlıklarını üstünden atmış aydınlık bir Türkiye'dir."
"Sadece askeri tedbirle çözülmez"
Başbakan Erdoğan, sorunun sadece askeri tedbirle çözülemeyeceğini de belirtti.
Erdoğan, "En ağır şartlarda, binlerce şehit vermek pahasına yürütülen bu zorlu mücadelede güvenlik güçlerimiz üstüne düşeni yapmaktadır. Ancak, yıllardır söylenegeldiği üzere, bu mesele sadece askeri tedbirlerle çözülebilecek bir mesele değildir. Bu mesele çok boyutlu bir meseledir, toplumsal bir meseledir, sosyal bir meseledir ekonomik bir meseledir, kültürel bir meseledir. İşin psikolojik boyutu vardır. Hepsinin ötesinde bunun siyasi, diplomatik boyutu vardır, bu bir insanlık meselesidir, bir demokrasi meselesidir" dedi.
"Toplum olarak bugüne kadar bu konuyu bütün boyutlarıyla değerlendirmeyi, çözümü soğukkanlılıkla, aklıselimle tartışmayı pek başaramadık. Bize dayatılan önyargıları, bizi birbirimize düşürmek için tezgahlanmış korku ve fesat tuzaklarını hakkıyla aşamadık" diyen Erdoğan, "Bugün gelinen nokta işte bu muhasebe noktasıdır. Bu noktada meseleyi yeniden düşünerek, milletimizin acılarına son verecek ve kardeşleri birbirine düşüren bu fitneyi bitirecek aklıselimi yine birlik ve beraberlik içinde tesis etmeyi umut ediyoruz ve diyoruz ki, hep birlikte ama hep birlikte kim olursa olsun gelin taşın altına elimizi sokalım" dedi.
Tüm taraflara destek çağrısı
- Bizim kimseye, 'her şeyi biz yapalım', 'kuralı biz koyalım', 'çerçeveyi biz çizelim' gibi bir dayatmamız yok. Çünkü biz Türkiye'nin tamamı değiliz. Biz herkese bir çağrıda bulunuyoruz. Gelin bu ülkenin kanayan bütün yaralarına, evet, tekrar söylüyorum, bütün yaralarına merhemi hep birlikte bulalım diyoruz.
- Burada siyasi istismar yapılmaz, burada siyasi rant hesabına girilmez. Herkesi çözümün bir parçası olmaya çağırıyoruz. Geçmişteki klişeler bir işe yaramadı, gelin yeni bir açılım gerçekleştirelim, bu yakıcı meseleye aklıselimi getirelim diyoruz.
- Neden olmayacağını yıllarca konuştuk, gelin bugün de nasıl olacağını konuşalım diyoruz.
- Bu mesele demokrasi meselesidir diyoruz, çözümü arayıp bulmak görevi herkesten çok milletten vekalet alanlara düşer diyoruz. Bu meseleyi her türlü önyargıdan, her türlü polemikten, her türlü asabiyetten, her türlü istismarlardan uzak biçimde gelin milletin huzuruna getirelim diyoruz.
- Üniversitelerimiz konuyu tartışsın, aydınlarımız, sanatçılarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, medyamız, yediden yetmişe bütün insanlarımız bu konuyu hakkını vererek bir daha düşünsün diyoruz.
"Altın yıllarımızı kaybettik"
Erdoğan, "Bu ülkede geçmişte yaşanan ekonomik sıkıntıların, krizlerin, bunalımların ortaya çıkmasında nasıl bir yönetim zafiyeti, nasıl bir acziyet varsa toplumsal meselelerin vahim kangrenlere dönüşmesinde de aynı zafiyet ve acziyet vardır. Bu gerçeği kabul etmek, toplum olarak uzun yıllar boyunca yaşadığımız büyük acıların, ödediğimiz ağır bedellerin olduğu gibi büyük devlet olmanın da kaçınılmaz bir gereğidir" dedi.
Türkiye'nin çok uzun yıllardır terör gerçeğiyle karşı karşıya olduğunu söyleyen Başbakan, "Evlerin önlerine ay yıldızlı bayraklara sarılı şehit cenazeleri getirildikçe, Türkiye her ölüm haberiyle sarsıldıkça, yediğimiz lokmalar boğazımıza dizilir olmuştur. Türkiye bu yılları acıyla, gözyaşıyla geçirmiştir. Ekmeğe uzanması gereken eller silaha uzanmıştır. Refaha doğru atılması gereken adımlar maalesef yoksulluğa, yoksunluğa, işsizliğe, çaresizliğe doğru atılmıştır. Ülke olarak bu süreçte refaha doğru yürüyeceğimiz, büyüyeceğimiz, kalkınacağımız altın yıllarımızı kaybettik. Millet olarak bu ülkeye güç verecek, kalkınmamıza omuz verecek, hayallerimizi gerçeğe dönüştürecek nice nesillerimizi kaybettik" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin sahip olduğu her güzelliğin etle tırnak gibi birbirinden ayrılamaz olan Türk milletine ait olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "Biz bu bakımdan iktidarımız hep şunu işledi: Tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet" dedi
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.