KULAK ÇINLAMASI ARTIK SORUN DEĞİL!

Kulak çınlaması, sesin sadece hasta tarafından duyulduğu "sübjektif" şekilde ortaya çıkabileceği gibi, damarlara veya kaslara bağlı olarak da ortaya çıkabiliyor. Kişinin günlük hayatını zorlaştıran kulak çınlaması, ister sübjektif, isterse fizyolojik olsun düşük güçteki lazer ışınları (soft lazer) kullanılarak tedavi edilebiliyor.

Hiçbir yan etkisi bulunmayan, düşük maliyetli yöntem ile 10 gün boyunca hastanın kulak kanalından ve kulak arkasından uygulama yapılıyor.

Konuya ilişkin bilgi veren Özel Echomar Göztepe Hastanesi'nden Op. Dr. Erkan Uygur, sürekli olduğunda günlük yaşamı zorlaştıracak bir hal alan çınlamanın birçok nedeni bulunabileceğine dikkat çekerek, "Sesin sadece hasta tarafından duyulduğu sübjektif çınlamalar hastaların büyük kısmında bulunur. Yaşa bağlı işitme kaybı, kulak kirinin kısa süreli tıkanıklığa neden olması, yüksek sese maruz kalma, ani ses travması ve psikolojik rahatsızlıklar bu tür çınlamalar arasındadır. Başkaları tarafından duyulan objektif çınlamaların görülme sıklığı az da olsa damarsal ve kaslar ile ilgili sorunlardan ortaya çıkabilmektedir" dedi.

Her iki çınlamanın da soft lazer kullanılarak tedavi edilebilir hale geldiğini ifade eden Uygur tedaviye ilişkin şunları söyledi:

"Soft lazer tedavisindeki amaç, lazer ışınları ile hücre ve dokuları uyararak iyileşme mekanizmalarını aktive etmektir. Hasara uğramış iç kulaktaki duyu hücrelerinin soft lazer ışınıyla üretimini arttırarak hücre hasarının azaltılması ve biyolojik uyarının etkisiyle sinir lifleri gibi hasarlı veya dengesiz mikro yapıların tekrar oluşturulması ve onarılması sağlanır. İç kulak yapısına etkili bir şekilde nüfus ederek tedavi etmek amacıyla tasarlanan cihazın ne ısı oluşturacak ne de insan dokusunda bir değişikliğe yol açmayacak şekilde radyasyon sistemi bulunmaktadır.

Amerika ve Avrupa'da uzun zamandır kullanılan lazer ilk olarak 1980'li yıllarda ortaya çıkmış daha sonra yaygınlaşmıştır.

Tedaviyle 10 gün boyunca kulak kanalından ve kulak arkasından uygulama yapılmaktadır. 10 seans sonrası, tedaviye 4 hafta ara verilir. Sonrasında ise haftada 1 defa olmak üzere 3-4 seans devam edilir. Hasta tedavinin 6. ayında ve 1. yılında da seansa katılır."

Tedavi özellikle, diğer yöntemlerden yanıt alınamayan ve cihaz kullanmak istemeyen hastalar için farklı bir alternatif olarak ortaya çıkıyor.