KOBANÊ VE EFRÎN'DE SON DURUM NE?

Rohani Tv editörlerinden Diyar Ciwan, Suriye'nin Kürt bölgesindeki gelişmeleri  anlattı, "Kürtler hiç kan dökmeden, demokratik ve barışçıl bir temelde, Demokratik Suriye ve Özerk Batı Kürdistan'ı inşa etmek istiyor" dedi.

Bölgede neler yaşanıyor? Kürtler ne yapmak istiyor? Bu soruları, gelişmeleri yakından takip eden Ronahi Tv editörlerinden Diyar Ciwan yanıtladı.

Şu anda Kobanê ve Efrîn'deki durum nedir?

Kobanê'de halk inisiyatifiyle başlatılan harekat devam ediyor. Devlete ait bütün kurum ve kuruluşlar halkın elinde. Bununla bağlantılı olarak, 17 Temmuz'da kuruluşunu ilan eden Halk Savunma Birlikleri (YPG), dün yaptığı açıklama ile Kobanê ve diğer yerlerde Kürtleri savunmak için hazır olduklarını duyurdu. Halk Savunma Birlikleri'nin kentin güvenliğini tamamen kontrol altında tuttuğunu biliyoruz. Ele geçirilen tüm resmi binalara kırmızı-sarı-yeşil flamalar asılı. Şu ana kadar herhangi bir olağanüstü durumun yaşanmadığı, Kobani'dê hayatın normal akışının sürdüğü yönünde.

Kobanê Halk Meclisi Eşbaşkanı Eyşe Efendi, dün Ronahi Tv'ye yaptığı açıklamada daha önce ele geçirilen devlet kurumlarında çalışanlara "Halk için çalışma teklifi" sundu. Yarın, Kobanê'deki bütün kurumların yeniden açılması bekleniyor. Bu kurumlar Halk Meclisi tarafından yöneticilecek.

Efrîn için de durum aynı. Dün Efrîn merkez ve Cendires, Şiye ilçelerinde bütün devlet kurumları, polis karakolları, valilik, halk tarafından ele geçirildi. Bu yerler şu an halk tarafından yönetiliyor. Burada şimdilik olağanüstü bir durum yok.

Qamışlo'dan çatışma haberleri geliyor... Bu yöndeki bilgi doğru mu? Çatışma varsa kimler arasında yaşanıyor?

Qamişlo'da dün 100 bine yakın kişi YPG'nin kuruluşu ile Kobanê ve Efrîn'deki halk devrimini selamlamak için sokaklara döküldü. Akşam saatlerinde Qamişlo merkezinde YGP güçleri ile rejim güçleri arasında bir çatışma yaşandı. Garbi Mahallesi'ndeki kontrol noktası şu anda YPG'nin elinde.

Kobanê ve Efrin'de ne değişti de, Kürtler yönetime el koydu?

Bilindiği gibi 15 Mart 2011 tarihinden beri Kürt halkı özellikle Kobanê ve Efrin'de -Bu iki şehirde, Demokratik Toplum Hareketi TEV-DEM örgütlüdür. PYD bu harekette yer alıyor- özerk yönetimi oluşturmak için aralıksız çalışmaktaydı. Kürtler defalarca savaş yanlısı olmadıklarını deklere ettiler. Zaten son yapılan hareketleri de bunu gösterdi. 1,5 yıllık süre içinde en yoğun siyasi çalışma bu iki kentte oldu. 100'e yakın Kürt dili okulları, halk meclisleri, kadın, gençlik ve diğer tüm toplum kesimleri TEV-DEM çatısı altında örgütlendi. Kuşkusuz bu süreç bedelsiz geçmedi. 6 Kürt bu sürede yaşamını yitirdi, onlarcası da yaralandı.

Meclis oluşturulduğunu biliyoruz. Bileşimi nedir?

Genel olarak toplumun bütün kesimlerinden oluşuyor. Bir de Kürtlerin yanı sıra Arap, Asuri, Süryani ve Ermeniler de bu meclislerde yer alıyor. En büyük siyasi oluşum da PYD (Partiya Yekîtiya Demokratik), kadın örgütü Yekîtiya Star ve gençlik örgütü Komalên Ciwan yên Rojavayê Kurdistanê.

Batı Kürdistan'da hangi Kürt kentleri, Kürt yönetiminin eline geçti?

Örgütsel ve siyasi olarak bütün kentlerde Kürtler hakim. Fiili bir özerk yönetim var. Artık her yerde halk meclisleri, halk evleri, adalet divanları bulunmakta. Toplumun yüzde 90 sorunları bu kurumlar tarafından çözülüyor.

Batı Kürdistan Kürtleri ne yapmak istiyor?

Hiç kan dökmeden, demokratik ve barışçıl bir temelde, Demokratik Suriye ve Özerk Batı Kürdistan'ı inşa etmek istiyor.

Suriye Ulusal Konseyi içinde Kürt grubun olduğu belirtiliyor. Efrîn ve Kobanê'deki gelişmelerden sonra konseydeki Kürtlerde bir değişim oldu mu?

SUK içinde herhangi bir partiye bağlı olan Kürt grupları yok. SUK Başkanı Abdulbasit Seyda, Kürt olsa da, o bir Suriye olarak hareket ediyor. Onlar daha çok askeri çözüm ve müdahaleden yana. Şimdiye kadar da resmi bir açıklamaları olmadı.

Suriye genelinde, Esad rejiminin kontrolü kaybettiği söyleniyor... Bu bilgi ne kadar doğru?

Şu an bunu söylemek pek doğru olmaz. Suriye 14 ilden oluşuyor. Şimdiye kadar Hama, Humus, Dera, Der El Zor ve Idlib'in dışındaki diğer illerin adı hiç geçmedi. Rejim zorlanıyor olabilir ama hemen bir kaç ay içerisinde düşmesi zor.

Suriye ile ilgili olarak kimyasal silah konusu da gündeme getirildi. Bir işgal hazırlığı havası esiyor. Bu durumda Kürtler ne yapabilir?

Bana göre, Suriye'nin işgali o kadar kolay olmayacak. Sorun sadece Suriye değil. İran ve Rusya doğrudan işin içindeler. Yoksa bu kadar beklemeye gerek olmazdı. Başından beri insanlar öldürülüyordru. Son rejim saldırıları yeni değil. Ama şu bir gerçek artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Devrede olan bir Yemen modeli var. O da Rusya'nın destekleği bir çözüm. Yani Esad ve yönetiminin hiçbir cezaya tabi tutulmadan yönetimi bırakmasıdır. Aksi halde ülke ciddi bir kaosa sürüklenir. Zaten Baas rejiminin karakteri, yandığı yerde herşeyi yakmasıdır. (Arzu Demir- etha)