KERBELA ŞEHİTLERİ ANILIYOR

Pakistanlı Şiiler, Hz. Hüseyin'in şehit edilişinin 1372. yıldönümünde matem törenleri düzenlediler. Kerbela şehitleri, İran ve Lübnan'da da yüzbinlerin katıldığı törenlerle anıldı.

Yoğun güvenlik önlemi altındaki Ravalpindi kentinde bulunan ve ''İmambargah'' denilen camiler ile meydanlara akın eden kadın erkek binlerce kişi göz yaşı döktü.

Pakistan'ın başkenti İslamabad'da da Şii camisine gelen siyah giysili Şiiler, kalabalık guruplar halinde ağıtlar yaktı; elleriyle göğüslerine, zincirlerin uçlarına takılmış hilal şeklindeki 5 parça bıçakla sırtlarına vurarak yas tuttu.

Bu arada aldıkları bıçak darbeleriyle yaralananlar, cami çevresine kurulan ilk yardım çadırlarında tedavi edildi, bazıları hastahanelere sevk edildi.

Cami önündeki yolları ve meydanları dolduran 100 binden fazla kişi, "Hz. Ali, Hz. Hüseyin" yazılı büyük pankartlar taşıdı. Hz. Hüseyin'in Kerbela'da katledilen 6 aylık oğlu Ali Asgar'ın sembolik tabutu ve Hz. Hüseyin'in atını temsil eden süslenmiş atlar meydanlarda gezdirildi.

Kerbela olaylarının matemini tutan Şiilere tören sonunda yemek, su ve şerbet ikram edildi.

Binlerce kişinin katıldığı törenler, öğle namazının kılınmasının ardından sona erdi.

Pakistan polisi, Aşure Günü nedeniyle Şii camilerin çevresini barikatlar ve tel örgülerle kapattı. Cami önlerine yerleştirilen polis, içeri girenleri detektörle aradı. Camilere kameralar yerleştirildiği görüldü.

Pakistan'da hükümet, Muharrem ayı nedeniyle olası provokatif olayların yaşanmaması amacıyla güvenlik önlemlerini en üst seviyeye çıkarmıştı.

Nüfusunun yüzde 20'ye yakınının Şii olduğu tahmin edilen Pakistan'da önceki yıllarda Aşure Günü'nde düzenlenen bombalı ve silahlı saldırılarda binlerce kişi hayatını kaybetti.

MİLYONLAR KATILDI

Kerbela şehitleri, İran genelinde de milyonlarca kişinin katıldığı törenlerle anıldı.

Hz. Hüseyin ve beraberindeki 72 kişinin Kerbela'da ''Aşura Günü'' şehit edilişlerinin 1371. yıl dönümünde Tahran'da da yas törenleri düzenlendi.

Başkentin güneyindeki Şehr-i Rey'de bulunan Şah Abdülazim türbesi ve külliyesinde düzenlenen matem törenlerine Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad da katıldı.

Şehrin farklı bölgelerinden gelen ''deste'' ve ''sinezen'' adı verilen grupların geçiş yaptığı alandaki yas törenine katılan Ahmedinejad, elleriyle göğsüne vurarak vatandaşlara eşlik etti.

Siyah renkte gömlek giyen ve siyah atkı bağlayan Ahmedinejad, zaman zaman gözyaşlarını tutamadı.

Törene katılan vatandaşları selamlayan Ahmedinejad, kucağına aldığı çocukları sevdi ve atkısını çocuklardan birine hediye etti.

Ahmedinejad, öğlen ezanının okunmasıyla, külliye içindeki kapalı alanda cemaatle namaz kıldıktan sonra tören alanından ayrıldı.

BAŞKENTTEKİ TÖRENLERDEN NOTLAR

Tahran'daki törenler için erken saatlerden itibaren cami ve meydanları dolduran milyonlarca kişi, Hz. Hüseyin ve yakınları için göz yaşı döktü, ağıtlar yaktı.

Hemen herkesin siyah kıyafetler giydiği törenlerde, ''Hergün Aşura, her yer Kerbela'', ''Hüseyin'e canım feda'' ''Selam sana ey Hüseyin'' yazılı pankart ve dövizler taşındı.

Cami ve mescitlerdeki cemaatlerin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarınca oluşturulan ''deste'' grupları, Kerbela şehitlerinin çektikleri acıların anısına zincirlerle sırtlarına ve elleriyle göğüslerine vurarak yas tuttular.

Törenlere katılanlara hayırsever kişi ve kuruluşlarca su ve şerbet ikram edildi. Bu arada, sokak ve caddelerde güvenlik önlemlerinin alındığı ve yoğun katılımın olduğu alanlarda ilk yardım ve sağlık ekiplerinin hazır tutulduğu görüldü.

HİZBULLAH LİDERİ İSRAİL'E YÜKLENDİ

Lübnan'daki Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail'in tehditlerinden korkmadıklarını ve Filistinlilere daha fazla destek verilmesi gerektiğini söyledi.

Hizbullah lideri Nasrallah, Kerbela'da 1372 yıl önce katledilen Hz. Hüseyin'i anmak için Beyrut'un güneyinde düzenlenen ve binlerce Şiinin katıldığı açık hava toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail'e sert sözlerle yüklendi, Filistin'e ise dayanışma mesajları gönderdi.

Filistinlilerin desteklenmesi için çaba harcanması gerektiğini söyleyen Nasrallah, Arap liderlerden de Filistinlilerin haklarının daha fazla korunmaması durumunda İsrail ile barış görüşmelerine katılmamalarını istedi. Nasrallah, "Topraklarımızı korumak için kendimizi kurban etmeye hazırız. Müslümanlara yönelik saldırıları kabul etmiyoruz. Kudüs, asıl sahiplerine verilmeden ve Filistinliler topraklarına dönmeden İsrail ile olan savaşımız bitmez" dedi.

Nasrallah, İsrail ile Araplar arasındaki barış görüşmelerinin aslında bittiğini, ancak bunu kabul etmek istemeyenler olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Onların halklarına gerçekleri söylemelerini istiyoruz. Ordularını hazırlamalarını değil, Filistin halkını desteklemelerini ve Gazze'ye karşı uygulanan ambargoyu kaldırmalarını istiyoruz. Filistinlilerin birliği için çalışmalarını istiyoruz. Eğer Müslümanlar bir araya gelir, ortak bir tavır alırlarsa ve pazarlıkların sona erdiğini açıklarlarsa, bütün dünyanın kendilerine gelip sorunun çözümü için bir şans daha vermelerini isteyeceklerini görecekler. Bu fırsat boşa harcanmamalı."

İsrail'in Hizbullah'a yönelik son tehditlerini aldırmadıklarını ve gereken her türlü cevabı vermeye hazır olduklarını belirten Nasrallah, bu tehditlerin kendilerini korkutmadığını söyledi. Daha önce 1993, 2000 ve 2006 yıllarında aynı tehditlerle karşılaştıklarını hatırlatan Nasrallah, zafer elde ettikleri konumlarını koruduklarını ifade etti.

Nasrallah, "Bugüne kadar bütün taraftarlarımızı koruduk, bundan sonra da koruruz. İsrail psikolojik bir savaş yürütüyor, bizim kalplerimize zarar veremeyecek" dedi. Nasrallah, İsraillilere hitaben, şu anda en güçlü ve morallerinin yerinde olduğu bir durumda bulunduklarını ve savaşa her zamankinden daha fazla hazır olduklarını söyledi.

Lübnan'da yaşayan çeşitli mezheplerden halklar arasında birlik bulunduğunu kaydeden Nasrallah, toprakları için her zaman fedakarlık yapmaya hazır olduklarını belirtti.

Hasan Nasrallah, sözlerini şöyle sürdürdü: "Lübnan'da Sünniler ile Şiiler arasında bir çatışma çıkacağını söyleyen, Amerika ve İsrail'dir. Bunu söyleyenler hatalıdır. Biz bugün sorunların üstesinden gelmek için çaba harcamalıyız. Uluslararası mahkemeyle ilgili açıklamalar, Lübnan'ı karıştırmaya yöneliktir ve amacına ulaşamayacaktır. Biz bütün tehditlere karşı ülkemizi korumaya kararlıyız."

Hizbullah liderinin konuşmasını izleyen kalabalık, İsrail aleyhine ve Hz. Hüseyin'i anan sloganlar attılar.