25 Kasım 2024
  • İstanbul3°C
  • Diyarbakır5°C
  • Ankara-2°C
  • İzmir5°C
  • Berlin11°C

KAPATMA DAVASI CUMA GÜNÜ AÇILABİLİR!

28 Şubat sürecinin kilit isimleri Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne ve Hüseyin Kocabıyık, AK Parti'ye kapatma davası açılabileceğini söyledi.

Kapatma davası cuma günü açılabilir!

18 Şubat 2010 Perşembe 15:48

Son yargı krizini değerlendiren 28 Şubat sürecinin kilit isimleri Prof. Dr. MTürköne ve Hüseyin Kocabıyık, AK Parti'ye kapatma davası açılabileceğini söyledi.

Hüseyin Kocabıyık, "Ben bu Cuma günü bekliyorum." derken, Türköne ise, "Kapatma davası açılırsa AK Parti daha güçlü gelir." ifadesini kullandı.

Türköne ve Kocabıyık, Ömer Şahin tarafından hazırlanan Kanal A'daki Görüş Farkı programında ilginç değerlendirmelerde bulundu.

HİZBU TAHRİRCİYİ MGK'DA GÖRDÜM

28 Şubat sürecinin akılda kalan "irtica" görüntüleri arasında Fadime Şahin, Ali Kalkancı, Aczmendiler biliniyor. Hizbul Tahrir isimli bir örgütte Kocatepe'de eylem yapmıştı. Eylemde en önde yer alan ve polisle mücadele eden sakallı birisi dikkat çekiyordu. "İrtica" eyleminin en ön safındaki o isim meğer devletin en kritik birimi olan MGK'da görevliymiş.

Hüseyin Kocabıyık, 2002 yılında bir çalışmasından dolayı Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç tarafından davet ediliyor. MGK'ya giderek Kılınç ve Başyardımcısı İlker Başbuğ ile görüşen Kocabıyık, daha sonra öğle yemeğine kalıyor. Yemek sonrası ise çarpıcı bir sahne yaşanıyor.

Kocabıyık, "Hizbul Tahrirci olarak bilinen o en öndeki göstericiyi MGK koridorlarında gördüm" diyerek o karşılaşmayı anlattı.

BİR GENERAL YÜZBAŞIYI BİZİ ÖLDÜRMEKLE GÖREVLENDİRDİ

28 Şubat'ta Tansu Çiller'in başdanışmanlığını yapan Mümtaz'er Türköne ve Hüseyin Kocabıyık hakkında dönemin kudretli bir generali ölüm emri vermiş.

"BÇG içinden bir general" diyerek o ismi açıklamayan Hüseyin Kocabıyık, MHP'li Meclis Başkanvekili Meral Akşener ve Emniyet İstihbarat eski Başkanı Bülent Orakoğlu'nun da bildiğini söylediği olayı şöyle anlattı: "BÇG içinde bir general, 'ismini vermeyeyim' diyor ki, Çiller ABD'ye kaçacak ama bu danışmanları moral veriyor, güç veriyor. Bizim imha edilmemiz talimatını veriyorlar. Ordu içinden bir subaya bu işi emir olarak veriyorlar. O arada içişleri bakanı Meral Akşener soluk soluğa büromuza geldi, anlattı. Bize koruma vereceğini söyledi. Önce şaşırdık, üzüldük. 'Özel tim koruma vereyim' diye ısrar etti. Yurt dışına çıkın telkini de oldu. Biz istemedik. Evden Ayetel Kürsü'yü okuyup çıkıyorduk. Yıllar sonra generalin ekibinden bir kurmay albaydan öğrendim. Emir, özel kuvvetlerden yüzbaşıya verilmiş. O yüzbaşı hedef araştırması yapınca, "ben bu emri kabul etmiyorum" demiş. Olayın üzerini kapattılar."

TÜRKÖNE BELİNDE SİLAHLA DOLAŞMIŞ

Türköne'nin ölüm tehdidine karşı o dönemde belinde silahla dolaştığı, atış poligonlarına giderek talim yaptığı da ortaya çıktı.

Türköne, "Evet, 28 Şubat'ta silah taşıdım. 28 Şubat'ın gerginliği sona erince de silahı bıraktım. Bugün de bir ihtiyacım yok. Şu anda bana yönelik suikast tehlikesi anlamsız. Can güvenliği tehlikede olan her zaman laik kesimlerdir, çünkü provokatif nitelikli yapılır bu tür eylemler." diye konuştu. Kocabıyık, Türköne'nin attığını 12'den vurma yeteneği olduğunu söyledi.

ÇİLLER'E ÇEKTİĞİMİZ FAKS GENELKURMAY'DA GÖRÜLÜYORDU

Türköne ve Kocabıyık, o dönemde Tansu Çiller ile olan görüşme ve yazışmaların Genelkurmay Başkanlığı'nca izlendiğini de açıkladı.

Bu konuda çarpıcı bir anekdot anlatan Kocabıyık, şunları söyledi: "Bir gün Tansu Hanım Genelkurmay Başkanı'na gitti. Orgeneral Karadayı, masasının üzerine faksları dizmiş. Bizim Tansu Hanım'a gönderdiğimiz fakslar aynı anda Genelkurmay'a da gidiyormuş. Paşa, "Bakın, her şeyden haberimiz var" demiş. Tansu Hanım, Genelkurmay merdivenlerinden inerken arayıp söyledi."

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.