KANADOĞLU: 12 EYLÜLCÜLER YARGILANAMAZ
Sabih Kanadoğlu, bir grup tarafından protesto edildiği İzmir'deki konuşmasında, gündemdeki Anayasa teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
05 Nisan 2010 Pazartesi 12:47
Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, bir grup tarafından protesto edildiği İzmir'deki konuşmasında, gündemdeki Anayasa teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ve eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Buca Belediyesi'nce düzenlenen 'Anayasa Değişikliği ve Yargı Bağımsızlığı' isimli panelde konuştular.
Anayasa teklifine ilşkin değerlendirmelerde bulunan ve "...geçici 15. madde Anayasa'dan çıkarılarak 12 Eylülcülerin yargılanmasının önünün açılacağı düşüncesini aşılamaya çalışıyorsanız bu da ayıptır" diyen Kanadoğlu ve Eminağaoğlu, genç bir grup tarafından protesto edildi.
''Darbeciler Buca'dan defol'' sloganı atan gençler, salonda bulunanların tepkisi ve güvenlik görevlilerinin müdahalesiyle salondan ayrıldı.
"175. MADDEYE AYKIRI"
Kanadoğlu, panelde yaptığı konuşmada, ''Anayasa değişikliğinin, kapalı kapılar ardında ve doğrudan, Bakanlar Kurulu tarafından da demeyeyim, daha iç bir kabine tarafından hazırlanması ve son sözün Başbakan tarafından söylenmesi her halde Anayasa'nın 175. maddesine aykırıdır'' dedi.
Sabih Kanadoğlu, ''Deniyor ki 'biz bu olayda elimizi ve bedenimizi taşın altına koyduk'. Anayasa değişikliği, taşın altına el ve beden konularak yapılmaz. Yapılması gereken aklın, o anayasa değişikliğinin içine konulmasıdır. Siz aklı bir kenara bırakarak, el ve bedeni işin içine katıyorsanız zaten sizde uzlaşma isteği yoktur. Bunu bir hap haline getirdiğinizi söyleyerek, o hapın çok kolay yutulabileceğini söylüyorsanız, bu hapı, bu halk yutmayacaktır'' dedi.
Anayasa değişikliğinin halk oylamasına sunulması kararı alınması halinde, bu kararın 10 gün içinde 110 milletvekili tarafından Anayasa Mahkemesi'ne götürülebileceğini belirten Kanadoğlu, ''110 milletvekili, iptal davası açarsa işte o zaman siyasi iktidarın asıl dua edeceği noktaya geliriz. Çünkü siyasi iktidarın seçim kazanmak için kullandığı yol mağduriyet üzerine oyun oynamaktır'' dedi.
Yargıtay Onursal Başsavcısı Kanadoğlu, halk oyuna başvurulması halinde bunun, Anayasa değişikliği tartışmasından çok, mevcut siyasi iktidara ''evet'' ya da ''hayır'' algılamasına dönüşeceğini, halkın oyunu ''hayır''dan yana kullanacağını öne sürdü.
12 EYLÜLCÜLERİN YARGILANMASI
''Geçici 15. Madde, Anayasa'dan çıkarılarak 12 Eylül askeri darbesine katılanların yargılanmalarının önünün açılacağı'' yönünde bir algının oluşturulmaya çalışıldığını ancak bunun doğru olmadığını iddia eden Kanadoğlu, şöyle dedi:
''Geçici 15. Maddenin Anayasa'dan çıkarılması mutlak gerekir. O hükmün yer alması çağdaş bir demokrasi için ayıptır, utanılacak bir olaydır. Ancak geçici 15. madde Anayasa'dan çıkarılarak 12 Eylülcülerin yargılanmasının önünün açılacağı düşüncesini aşılamaya çalışıyorsanız bu da ayıptır. Çünkü halkımız yüzde 91 küsurla Anayasa'ya evet dedi. O darbeyi yapanların tüm sorumluklarını, hem cezai, hem idari, hem mali, hem hukuki olarak ortadan kaldıran bir hüküm haline geldi. Hukuk devleti bir afta dahi zaten bunu yapamaz. Yani 'Ben seni affetmiştim ama bugün vazgeçtim, seni yargılayacağım' diyemez.''
ESKİ YARSAV BAŞKANI EMİNAĞAOĞLU
Eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu ise ''12 Eylül sırasında ortaokul öğrenci olduğunu belirterek ''Doğduğum büyüdüğüm yerden ayrılmak zorunda kaldım. Nasıl Anayasa yapıldığını çok net hatırlıyorum. Bugün yaşadığımız koşullara baktığımızda, sadece üniforma farkı var. Mevcut anayasa taslağı eğer askerde veya emekli bir askerde elde edilseydi darbe eylem planı olarak manşetlerdeydi'' dedi.
Toplumun tüm kesimlerinin demokrasi ve özgürlük istediğini, ancak getirilmek istenen değişikliğin bunu hedeflemediğini öne süren Eminağaoğlu, ''Tıpkı 12 Eylül'de olduğu gibi Anayasa değişikliğine ilişkin en ufak bir muhalefete çok sert söylemlerle karşı çıkılıyor. Bu anlayış mı Türkiye'ye özgürlük getirecek? Bunu topluma anlatmak zorundayız. Anayasa'nın 15. Maddesi, 12 Eylül darbesini yapanları sorumsuz kılmıştı. Bugünse siyasi partiler konusunda öyle hükümler getirilmek isteniyor ki... Amaçlanan siyasi partilerin kapatılmasının zorlaştırılması mı, yoksa iktidarı eline geçirip iktidarı bırakmamak için özde ve sözde siyasi iktidar partisini sorumsuz kılan, demokrasi dışına çıktığında dahi hiç bir yaptırım getirmeyen bir anayasa mı?'' diye konuştu.
İzmir Barosu Başkanı Özdemir Sökmen ise Anayasa değişikliğinin ''aldatmaca'' olduğunu öne sürerek, ''İlk 10 madde oltanın ucuna takılmış bir yemdir. Daha sonrası gerçekten hukuka vurulan büyük bir darbedir''dedi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.