İSVİÇRE’DE BİR ÇOCUK TAŞ ATTI
Cenevre’de polise taş atan Bingöllü Ö. B’nin hikâyesi: Gözaltına alındıktan sonra ailesine haber verildi. Savcı, karnesine bakıp sorguladı. Mahkeme, üç gün ‘temizlik’ cezası verdi.
30 Mayıs 2010 Pazar 14:40
Cenevre’de polise taş atan Bingöllü Ö. B’nin hikâyesi: Gözaltına alındıktan sonra ailesine haber verildi. Savcı, karnesine bakıp sorguladı. Mahkeme, üç gün ‘temizlik’ cezası verdi.
28 Kasım 2009 Cumartesi günü İsviçre’nin Cenevre Kantonu’nda, Dünya Ticaret Örgütü (WTO-OMC) toplantıları protesto edilmişti. Bu protesto gösterileri sırasında, bankaların, saat, mücevher ve lüks mağazaların vitrinleri kırılmış, onlarca lüks araç yakılmış ve tahrip edilmişti. Protestocularla polis arasındaki çatışmalar saatlerce sürmüştü. Polis 30’dan fazla kişinin gözaltına alındığını açıklamıştı.
Gözaltına alınanlardan birisi de 17 yaşında Ö.B. adında bir Kürt çocuğuydu. Gösteriler esnasında bir mağazanın önünde beklerken polisin copundan nasibini alan çocuk da protestoculara katılarak o da polislere taş atmaya başlıyor. Attığı taşlardan birisi bir polise isabet edince “BİNGO” diye bağırıyor, arkasından gelen sivil polisler çocuğu etkisiz hale getirirken onlar da çocuğa “BİNGO” diyorlar. Tabii bizdeki gibi şiddet yok, kol kafa kırmada yok ama kelepçe takılıyor. Çocuk saat 16:00’da gözaltına alınıyor, ailesine hemen telefon ediliyor ve akşam saat 18: 00’de sadece çocuğun evindeki odası aranıyor ve ailesine çocuğun 24 saat gözaltında tutulacağını, ertesi gün çocuk mahkemesine çıkarılacağını ve mahkemenin çocuğun serbest kalıp kalmayacağına karar vereceğini söylüyor. Çocuğun ailesine kontak için bir de telefon numarası bırakılıyor. Çocuğun ailesi beni arayıp, kaygılarını dile getirmişti. Döverler mi? İşkence yaparlar mı? Kötü muamele görür mü? Çocuğumu cezaevine atarlar mı? Kaç ay, kaç yıl ceza alır? vs...
Bu da mahkeme..
Cenevre Halkevi adına kendilerine bırakılan telefonu aradım ve çocuk hakkında bilgi talep ettim, aileye söylenenler bana da tekrarlandı ve kaygılanmaya gerek olmadığını, yarın duruşmaya çıkmadan önce bizi bilgilendireceklerini, mahkemenin aileyle de görüşmek isteyeceğini söylemişlerdi. Tam 24 saat sonra, 29 Kasım 2009 Pazar günü saat 16:30’da nöbetçi çocuk mahkemesi başladı. Gerekli kişisel bilgiler sorulduktan sonra, savcı, çocuğa polise niçin taş attığını sordu.
Çocuğun yanıtı: Polis durup dururken bana copla vurdu, bende sinirlendim ona taş attım.
Savcının ikinci sorusu: Okulda derslerin nasıl?
Yanıt: İyi.
Savcının üçüncü sorusu: Okuyunca ne olmak istiyorsun?
Yanıt: Polis.
Savcı: Hem polis olmak istiyorsun hem de polise taş atıyorsun, oldu mu şimdi? Niye taş attın?
Yanıt: Söyledim ya, polis de beni dövdü.
Savcının kararı: Ders notlarını gösteren karneni en geç bir hafta içinde bana getireceksin ve her dönem sonunda karneni tekrar görmek istiyorum, notlarda düşme olmayacak, başarılı olacaksın, mahkeme devam edecek ve büyük ihtimalle ceza alacaksın, çünkü yaptığın yasalara göre suç. Bir daha aynı suçu işlemeyeceksin, şimdi seni serbest bırakıyorum.
Kapıya kadar refakat
Çocuğu ailesine bizzat savcı teslim etti ve çıkış kapısına kadar da refakat etti. Geçen günlerde polise taş atan “Bingo”cu Kürt çocuğun mahkemesi sonuçlandı. Mahkeme çocuğu bir kamu kuruluşunda üç gün (günde sekiz saat) temizlik işleri yapmakla cezalandırdı. Sorduk, soruşturduk, yetişkin olmayan, 18 yaşın altındaki bir çocuğun polise taş atmasının en ağır cezası nedir? En fazla üç ay hapis cezası, eğer çocuk ilk kez bir suç işlemişse o da affediliyor. Türkiye’de ise polise taş attığı gerekçesiyle çocuklar cezaevine kondu. Resmî rakamlara göre bugün 2 bin 700 çocuk cezaevlerinde, binlercesi de yargılanıyor. Tabi Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek’e göre onlar bunu hak ediyorlar. Çünkü aslında onlar “çocuk” değiller.
Ö.B: Bir gece bile hapiste kalmak çok kötü
Cenevre’de toplanan Dünya Ticaret Örgütü toplantılarını protesto ederken polise taş attığı için gözaltına alınan lise öğrencisi Ö.B, 17 yaşında. Bingöllü olan ailesi yıllar önce Cenevre’ye yerleşmiş. Ö.B. yaşadıklarını Taraf’a şöyle anlattı: “Ben sadece eyleme bakmaya gitmiştim. O sırada herkes taş atmaya başladı. Ben de attım. Üçdört tane sivil polis beni yakaladı. Sadece beni yere yatırırlarken bir tekme yedim. Sonra beni polis evine götürdüler. Oradan da evdeki odamı aramak için eve götürdüler. Odamı aradılar ve bir gece çocuk hapishanesinde kaldım. Ertesi gün mahkemeye çıkardılar. Savcı bana birkaç soru sordu. Neden taş attın, okulun nasıl ve ailenle aran nasıl diye sordu. Sonra da annemi çağırıp beni bıraktılar. Geçen şubat ayında cezam kesinleşti. Eve mektup geldi. Sadece üç gün yaşlılar evinde bulaşık yıkayacağım. Bu olay beni çok korkuttu. Bundan sonra böyle bir şey yapmayacağım çünkü bir gece cezaevinde kalmak bile çok kötü.”
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.