İSRAİL, İŞGAL TOPRAKLARINDA 1200 KONUT İNŞA EDECEK

Bayındırlık ve İskan Bakanı Uri Ariel bu konutların İsrail vatandaşlarının ihtiyacını karşılamak için Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te inşa edileceğini açıkladı.

Bu karar, İsrail ve Filistinliler arasında Kudüs'te başlayacak görüşmelerin üç gün öncesinde alındı.

Taraflar arasındaki son doğrudan görüşmeler, Eylül 2010'da Yahudi yerleşimi inşaatları yüzünden kesilmişti.

İsrail, Filistinlileri müzakere masasına dönmeye ikna etmek için 100'den fazla Filistinli tutsağı serbest bırakacağını açıklamıştı.

İlk grubun 13 Ağustos'ta serbest bırakılması bekleniyor.

BBC Kudüs muhabiri Kevin Connolly, yerleşim inşaatı kararının, tutsakların serbest bırakılmasına karşı çıkan hükümet üyelerini yatıştırmak için alınmış olabileceğini vurguluyor.

1967'den beri işgal altında olan Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 500 bin kadar Yahudi yaşıyor.

Filistinliler, devletlerini burada ve Gazze Şeridi'nde kurmak istiyor.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı sözcüsü BBC'ye inşaatların bir-iki yıl içinde başlayacağını söyledi.

"Siyonizm için doğru olan budur"

Bakan Uri Ariel, "Dünyadaki hiçbir ülke nerede, ne zaman konut inşa edeceği konusunda başka bir ülkeden emir almaz. Ülkenin her yerinde konut pazarlamaya ve inşa etmeye devam edeceğiz. Siyonizm ve ekonomi için şu anda doğru olan budur" dedi.

Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas daha önce yerleşim inşaatlarının dondurulmaması halinde görüşmelere dönmeyeceğinde ısrar etmiş ancak ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin telkinleri sonucu tavrını yumuşatmıştı.

Yahudi yerleşimleri uluslararası hukuka aykırı olarak değerlendiriliyor. Ancak İsrail bu görüşü reddediyor.

Filistinliler kınadı

Filistin Kurtuluş Örgütü Yürütme Komitesi üyesi Hannan Aşravi, İsrail'in son açıklamasını kınadı.

Aşravi BBC'ye "İsrail görüşmelerin başlatılması girişimlerine rağmen kasıtlı olarak Amerika Birleşik Devletleri ve dünyanın geri kalanına daha fazla toprak çalmaya, daha fazla yerleşim inşa etmeye ve iki devletli çözümü ortadan kaldırmaya devam edeceği mesajını gönderiyor" dedi.

Hannan Aşravi, "Bu çok tehlikeli bir politika ve devam ettirilirse daha büyük çatışmalara ve barış fırsatının tamamen kaçırılmasına neden olabilir" diye konuştu.