İSMAİL BEŞİKÇİ VAKFI AÇILIŞINI YAPIYOR...

Kuruluşu Yazar İsmail Beşikçi'nin doğum günü olan 7 Ocak 2012 günü ilan edilen İsmail Beşikçi Vakfı ile Beyoğlu Adnan Işık sokakta yapımı tamamlanarak hizmete sokulan İsmail Beşikçi Araştırma Kütüphanesi’nin açılış kokteyli 5 Mayıs Cumartesi günü saat 12.00 -16.00 arasında İstanbul Beyoğlu'nda bulunan Cezayir restaurantta yapılıyor. 

Geniş bir davetli kitlesinin davet edildiği açılış, Beşikçi'nin yaşamı ve vakfın kuruluş dönemini anlatan slayt ve video gösterimleri ile Vakıf adına yapılacak konuşmalarla başlayacak. Vakıf yönetimi tarafından verilen bilgiye göre Kokteyl öncesinde de İsmail Beşikçi'nin katılımıyla saat 12.00'de kütüphanenin açılışı yapılacak. Açılış kurdelesinin Beşikçi tarafından kesileceği bildiriliyor. 

Bilimin Onuru Beşikçi 

İsmail Beşikçi, Kürtlerin taktığı adla nam-ı diğer Sarı Hoca...

Çorum İskilip’te doğdu. İlkokulu bu ilçede okudu, Çorum’da liseyi bitirip Ankara’da Siyasal Bilgiler’de üniversite eğitimini sürdürdü. 1965 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde asistan olarak göreve başladı. Kürt aşiretleri üzerine ilk çalışmasını yaparken, aynı üniversitedeki bir akademisyen tarafından Marksist propaganda ve bölücülük yaptığı gerekçesiyle ihbar edildi. 12 Mart darbesinden sonra sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandı; üniversite ile ilişiği kesildi. 1974 yılına kadar cezaevinde kaldı.

Cezaevinden afla bırakılan Beşikçi’nin artık ne cezaeviyle, ne de Kürtlerle ilişkisi hiç kesilmedi. Sekiz kez cezaevine girip çıktı. Yaşamının 17 yılını demir parmaklıklar ardında geçirdi. Hakkında yüzlerce yıla varan hapis cezaları, milyarlarla ifade edilen para cezaları istendi. O ise, yılmadı, geri adım atmadı, her seferinde bilimin namusunu ısrarla savundu. Mütevazi bir bilim insanı olarak hep inandıklarının peşinde yürüdü.

Bilim adına, onlarca kitap yazan Sarı Hoca, bir o kadar da kitap biriktirmişti. Cezaevlerinde, demir parmaklıklar ardında yatarken bile kitaplarını gözü gibi korudu. Dünyanın en büyük hazinesinin kitap olduğuna inanıyordu. Tek kaygısı bu kitaplarının yitip gitmesiydi.

Vefalı, namuslu bilim insanının bir hazine olduğunu bilmeyen yoktu. Bu hazine tüm kuşaklar boyunca yaşamalıydı. Bunun için bir grup Kürt aydını, yayıncı, iş adamı ve edebiyatçısı bir araya gelerek hummalı bir çalışmaya girdiler. Beşikçi’nin de katkı ve destekleriyle, 2012’nin ilk ayında, Sarı Hoca’nın doğum günü olan 7 Ocak’ta İsmail Beşikçi Vakfı’nın kuruluşunu ilan ettiler.

İsmail Beşikçi Vakfı kurucuları ve yöneticileri ilk olarak Beşikçi’nin zengin kütüphanesini, binlerce kitaptan oluşan değerli hazinesini, topluma kazandırdı. Ankara’da bulunan kütüphaneyi, 6 kamyon ile İstanbul’a, İsmail Beşikçi Vakfı’nın merkezinde kurulan İsmail Beşikçi Kütüphanesi’ne taşıdı ve modern bir düzenlemeyle kullanıcıların hizmetine sundu.

Beşikçi’nin tüm eserlerini değişik dillerde yayınlamayı, Beşikçi adına bilim, kültür ve edebiyat çalışmaları yapmayı program olarak önüne koyan vakıf yöneticileri, bu bilim insanının yüzyıllar boyunca yaşamasına vesile olacak her türlü çalışmayı, sabırla ve inatla sürdürecekler.

İsmail Beşikçi bilimin namusunu korudu, mazlumun yanında durdu, hiçbir erkin boyunduruğuna girmedi, hiç kimseden bir iğne ucu kadar menfaat beklentisinde olmadı...

İsmail Beşikçi Vakfı, yalnız Türkiye’de ve Kürdistan’da değil, tüm dünyada bilimin namusu olarak bilinen İsmail Beşikçi’nin, Kürtlerin Sarı Hoca’sının adını yüzyıllar boyunca yaşatacak...