İSLAM HUKUKU PROFESÖRÜNDEN "EVET" FETVASI

 Yeni Şafak gazetesi yazarı ve İslam Hukuku Profesörü Hayrettin Karaman kendi web sitesinde yayınladığı yazısında referandumla ilgili "Evet" fetvası verdi. Karaman, referanduma evet oyu vermenin AKP'ye oy vermek anlamına gelmediğini belirterek, AKP tabanı dışındaki muhafazakarlara da "Evet" oyunu işaret etti.

Yeni Şafak yazarı ve İslam Hukuku Profesörü Hayrettin Karaman, "Müslümanlar referanduma katılabilirler mi?" başlıklı bir yazı kaleme alarak, referanduma katılıp "Evet" oyu vermenin İslami düşüncenin gereği olduğunu vurguladı. Boykottan da uzak durulmasını salık verdi.

Fetva gibi yazıda Karaman, referanduma katılma konusunda din kuralları bakımından tereddüt geçirenlerin bulunduğunun anlaşıldığını ifade edip, "Bazı Müslümanlar "Bu anayasanın İslam'a uygun olmadığını, ona veya bazı maddelerine "Evet" demenin, İslam'a aykırı olan bir düzenlemeye "Evet" demek hükmünde olduğunu" ifade ediyorlar. Samimi düşüncelere, yorumlara, kanaatlere saygılı olmakla beraber eğer varsa farklı düşünce ve yorumları da dillendirmek gerekiyor" diyerek, referanduma katılıp "Evet" ya da "Hayır" oyu vermeyi "İslami" açıdan değerlendirdi.

"Kökten değiştiremiyorsak, daha İslamisini seçelim"

Karaman, İslam'ı siyasi, sosyal, hukuki alanlarda kaynak ve bağlayıcı olarak kabul etmeyen laik ülkelerde yaşayanların, "Laik ülkelerde düzeni kökten değiştirme imkanı bulamazlarsa laik kanunlar içinden İslami kurallara veya amaçlara daha uygun olanlarını tercih edeceklerini ve bunların hayata geçmesi için çaba göstereceklerini" belirtti.

Müslümanların referandumda hangi esaslara göre oy vermeleri gerektiğini tarif eden Karaman, boykottan uzak durulmasını ima ederken "fetva"sını şu örnekle sundu:

"Bir parti başörtüsü ile tesettürü serbest bırakacak, İmam Hatip Okullarından mezun olanların da imtihanını kazandığı üniversitelerde okumasına imkan verecek... bir düzenleme yapacağını vaad ediyor, bir başka parti de bunlara karşı çıkıyor. Seçim sandığı ortaya konduğunda Müslümanlar ya seçimi -yukarıda naklettiğim teze dayanarak- boykot ederler veya Müslümanların işine yarayacak düzenlemeleri yapacağını vaad eden partiye oy verirler. Birincisini yaptıkları takdirde Müslümanların dini hayatlarını yaşamaları daha da zorlaşacak, zaman içinde caiz olmayan davranışlara alışkanlık hasıl olacak ve uzun vadede dini korumak da mümkün olmayacaktır. İkincisini yaptıklarında ise -onların iradesi dışında laik kanunlar zaten var olduğu için- oylarını, İslam'a uygun olan veya Müslümanların, korumaları gereken maddi ve manevi değerlerini korumaları bakımından daha iyi bulunan kanunlara, kararlara ve düzenlemelere "Evet" demiş olacaklardır."

AKP tabanı dışına da çağrı

Karaman ayrıca, "Anayasa değişikliğini hangi partiler teklif etmiş ve referanduma götürmüş olurlarsa olsunlar değişikliğe "Evet" demek, bir partiye oy vermek demek değildir" diyerek, AKP'yi desteklemeyen müslümanların da gönül rahatlığıyla "Evet" oyu verebileceğini belirtti.

Yazısını "Aklı erenlerin ittifak ettikleri görüş şudur: Eğer referandumdan "Hayır " sonucu çıkarsa ülke en azından on yıl daha geri gidecek ve birçok alanda pek çok sıkıntıya sebep olacaktır" diyerek bitiren Karaman, "fetva"sını akılla da ilişkilendirip "Evet" oyu verilmesi gerektiğini ifade etti.