IRAK'IN YENİ CUMHURBAŞKANI FUAD MAHSUM

Irak'ın derin bir krizin yaşandığı bir sırada, parlamento yeni cumhurbaşkanını seçti. Kürtlerin ortak adayı olarak belirlenen YNK'nin önemli isimlerinden olan Fuad Mahsum, Irak'ın ikinci Kürt Cumhurbaşkanı seçildi.

Irak'ta cumhurbaşkanının belirlenmesi için 23 Temmuz günü yapılan parlamento oturumunda sonuç çıkmazken, tartışmalar bugüne ertelenmişti. Nisan ayında yapılan genel seçimlerden üç ay sonra yeni cumhurbaşkanı belirlendi.

Bağdat Parlamentosu'nda bugün yapılan oylamada, beş aday yarıştı. Adaylar arasından Fuad Mahsum ve Hanan Fetlawi, en çok oyu alarak ikinci tura kaldı. Mahsum vekillerin 175'inin desteğini alırken, Fetlawi 37 oy aldı. İkinci tura geçmeden Fetlawi geri çekildiğini açıkladı. Üçüncü ve beşinci aday da kendisini çekince, ikinci tur Mahsum ile Hasan Musawi arasında geçti. Mahsum oyların 211'ini alarak yeni Cumhurbaşkanı seçildi. Mahsum, YNK lideri Celal Talabani'den sonra Irak'ın ikinci Kürt Cumhurbaşkanı oldu.

Kürtler, Çarşamba günü kendi adayları üzerinde mutabakat sağlamıştı. YNK'nin aday olarak gösterdiği Berhem Salih ve Fuad Mahsum için Irak Parlamentosu'ndaki Kürt fraksiyonu milletvekilleri Bağdat'ta bir araya gelmişti. 55 milletvekilinin katıldığı toplantıda Fuad Mahsum oyların 30'unu, Berham Salih de 23'ünü almış, diğer 2 vekil de çekimser kalmıştı. Bu oylama öncesi, YNK'den kendisini cumhurbaşkanlığı görevi için aday koyan Necmeddin Kerim de bugün yaptığı açıklamada, adaylığını geri çektiğini söyleyerek, Mahsum'a desteğini sunmuştu.

FUAD Mahsum, KÜRTLERİN İLK BAŞBAKANIYDI

1938 doğumlu Fuad Mahsum, 1973'te Kahire'de Barzani ve Kürdistan Devrimi'nin temsilcisi olmuştu. Mahsum, 1992'de Kürdistan Bölgesi'nin ilk başbakanı olurken, Saddam rejiminin 2003'te Amerikan işgaliyle devrilmesi ardından 2004'te Irak geçici Parlamentosu'nun ilk başkanı olarak görev aldı. Mahsum, 2005 yılından beri Irak Parlamentosu'na vekil olarak seçiliyor. 5 kız çocuğu babası olan Mahsum, YNK lideri Celal Talabani'nin de en güven duyduğu isimler arasında yer alıyor.

Talabani'nin Almanya'nın başkenti Berlin'de 18 ay boyunca gördüğü tedavi ardından 19 Temmuz günü Kürdistan Bölgesi'ne dönmesiyle birlikte, Kürtlerin cumhurbaşkanı adayını belirleme süreci hızlanmıştı.

Cumhurbaşkanlığı koltuğunun yazılı olmayan bir kurala göre zaten Kürtlere verilmesi gerekiyordu. Parlamento Başkanı Sünni Araplara ve Başbakanlık görevinin de Şiilere veriliyor. Her ne kadar Anayasa'da böyle bir anlaşma yer almamış olsa da, temel Kürt, Şii ve Sünni siyasi partiler bu kuralı destekliyor.

Irak Anayasa'sına göre Parlamento Başkanı'nın seçilmesinden sonraki 30 gün içinde yeni Cumhurbaşkanı'nın seçilmesi gerekiyordu. Cumhurbaşkanı'nın seçilmesinden yaklaşık iki hafta sonra da yeni Başbakan'ın hükümet kurmak için görevlendirilmesi gerekiyor.

ZORLU BİR DÖNEM VAR

Cumhurbaşkanı'nın önünde zorlu bir dönem bulunuyor. 9 Haziran'dan bu yana Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ülkenin geniş bir Sünni bölgesini denetiminde bulunuyor. Musul dahil Ninova bölgesi, Selahaddin, Diyala ve Anbar bölgelerinde geniş bir alan IŞİD'in elinde. Bununla birlikte Kürtler ile Bağdat hükümeti arasında ipler kopma noktasında bulunuyor. Kürtler ilk kez kendi petrolünü Ankara üzerinden uluslararası pazara çıkardı. Ayrıca bağımsızlık referandumu Güney Kürdistan'ın gündemine daha güçlü bir şekilde girmiş bulunuyor. Kerkük ve diğer tartışmalı bölgeler Kürt kontrolüne geçti. Tüm bunlar Irak'ın geleceği açısından kritik sorular olarak duruyor. Diğer temel bir belirsizlik de Irak'ın Şii Başbakanı Nuri El Maliki ile ilgili. IŞİD'in kolay bir şekilde yayılmasından Maliki'nin tekçi politikaları sorumlu tutuluyor. Kürtler de Maliki'yi istemiyor.