"İNTİHAR ETMEYİ BİLE DÜŞÜNDÜM"

Sinir zedelenmesi sonucu, sandalyeye mahkûm olan ünlü aktör Cüneyt Arkın, mucizevi bir şekilde ayağa kalktı. 'Malkoçoğlu' adıyla gönüllerde taht kuran Arkın, "Korkunç acılar çektim. İntihar etmeyi bile düşündüm" dedi

Sabah Gazetesi'nin haberine göre; Dublör kullanmadığı dövüş sahnelerinin unutulmaz aktörü 72 yaşındaki Cüneyt Arkın, 5 ay önce boyun, bel ve sırtındaki sinirlerin zedelenmesine bağlı olarak tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu. Durumu kabullenmekte zorluk çeken Arkın, Mayıs ayında zor bir ameliyat geçirdi. Mahkûmiyeti, "Yılların bedeli" olarak gören ve mucizevi bir şekilde ayağa kalkan Arkın, şimdi çok mutlu...

'ET YIĞINI GİBİ OLDUM'

11 saat süren ameliyatla sağlığına kavuşan ünlü aktör, yaşadığı tarifi imkânsız acıyı, "Korkunç acılar çekiyordum. İntihar etmeyi bile düşündüm. Bu zayıflık değildi, yiğitçe yarı ölüm halime son vermekti" diyerek ifade etti. Kötü günlerinde yayınlanan "Cüneyt Arkın felç geçirdi" haberlerine üzüldüğünü anlatan ünlü aktör, "Sabaha kadar çığlık atıyor, haykırıyordum. Ağrıdan sonra bacaklarımda korkutucu bir halsizlik başlıyordu. Tam bir felç halindeydim. Bir et yığını gibi olduğum yerden kalkamıyordum" dedi.

'BUNU SPORA BORÇLUYUM'

Arkın'ı yeniden ayaklandıran ameliyatı ise Prof. Dr. Azmi Hamzaoğlu'nun liderliğindeki bir ekip gerçekleştirdi. Aktör, 11 saatlik omurga ameliyatından sonra, gözlerini yoğun bakımda açtı. Ameliyattan sonra geçen iki ay içinde hızla iyileşen Cüneyt Arkın, şimdi koltuk değneksiz yürüyor. Sanatçı, ameliyat sonrasını ise şöyle anlatıyor: "Anlatıldığına göre, ameliyat çok zor geçmiş. Ama ben katlandım. Bunu yıllarca yaptığım spora borçluyum. Yatakta, ruh halimi anlatan düşüncelerle boğuştum. Asalak haldeydim ve eşim Betül'ün yüzünde tatsız bir ifade görmekten dehşetle korkuyordum. Ancak öyle olmadı. Şefkatle yaklaştı, her ihtiyacımı gördü. Yemeğimi kendi eliyle yediriyordu." Hastane günlerinde hemşirenin gelip "Bugün biraz yürüyelim mi" teklifinin aklından hiç çıkmadığını da sözlerine ekleyen Cüneyt Arkın, "Altüst oldum. Korku, umut, hayat, hayal kırıklığı... Hemen hemşire hanıma sarıldım. İlk adımımı attım. Hayata dönmüştüm. Avazım çıktığı kadar haykırmak istiyordum. Artık yürüyordum. Doktorum, Prof. Dr. Azmi Hamzaoğlu, omurga cerrahından çok hayat yaratan bir bilgeydi. Ben ölüydüm bana hayat verdi" diye konuştu.

ARKIN'LA ÖLÜM VE HAYAT ÜZERİNE...

Taburcu olduktan sonra eve geldiğinde içinde büyük bir sevinç olduğunu söyleyen ünlü aktör, ölüm ve hayat üzerine düşündüklerini şu cümlelerle anlattı: "Yerlerde sürüklenirken 'Allahım beni bu halden kurtar, neyim var neyim yok hepsini al' diyordum. Sonra yeniden ilk adımı attım. Yürümeyi öyle özlemiştim ki, odada durmadan tur atıyordum. Ölümden dönmek insanda büyük değişikliklere yol açıyor. Her şeyi affediyorsun. Balkondan bahçeye bakıyorum. Kirazlar olgunlaştı. Dallar nazlı nazlı sallanıyor."