İNGİLTERE BASIN ÖZETLERİ
İsrail'in Gazze'ye insani yardım götüren gemilere saldırısı İngiltere basınında bugün de geniş yer buluyor.
02 Haziran 2010 Çarşamba 10:36
İsrail'in Gazze'ye insani yardım götüren gemilere yönelik, 9 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırısı İngiltere basınında bugün de geniş yer buluyor.
İsrailli yetkililerin, komandoların direnişle karşılaştıkları ve kendilerini korumak için ateş açtıkları savı dünkü yorumlarda pek kabul görmemişti. Bu durum bugün de devam ediyor, üstelik gemidekilerin anlatımlarıyla destekleniyor.
Örneğin Guardian "İsrail üzerinde, ölümleri kapsamlı bir şekilde soruşturması baskısı artıyor" manşetiyle çıkmış. Gemideki sivillerin, İsrail askerlerinin öldürme kastıyla ateş ettiğini aktardığını yazıyor gazete.
Başyazıda ise İsrail'e yönelik tepkiler aktarılmış ve "Birşeyler değişecek mi?" diye sorulmuş. Yanıtı ise şöyle veriyor Guardian:
"Dün gelen bazı işaretler bu konuda ümit vadetmiyordu. Örneğin Mısır'ın Gazze ile sınırını geçici olarak insani yardımlara açması jestten ibaret."
"Gazze'nin ihtiyacı olan, gemilerdeki çimento, çelik ve inşaat malzemeleriydi. Bunlar İsrail'in geçen yılki cezalandırıcı saldırısının yarattığı hasarı onarmak için kullanılacaktı. Ancak dün bir Mısır güvenlik yetkilisinin de söylediği gibi, bu malzemeler yine geçemeyecek sınırdan. Dolayısıyla bu konuda değişen birşey olmayacak."
"Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi oturumunda da kayda değer bir ilerleme olmadı."
"Vatandaşları İsrail komandoları tarafından öldürülen Türkiye, İsrail'i uluslararası hukuku ihlal ettiği gerekçesiyle kınayan bir açıklama yapılmasını, Birleşmiş Milletler'in konuyu soruşturmasını ve sorumluların cezalandırılmasını talep etti."
"Peki Orta Doğu'da yeni bir yaklaşım sözü veren adamın yönetimi ne yaptı? Eski yaklaşıma geri döndü. Amerika Birleşik Devletleri Türkiye'nin haklı taleplerini sulandırdı."
"Obama bir daha İslam dünyasına seslendiğinde, sözlerine kimse kulak asmayacak. Bunun sorumlusu da başında bulunduğu yönetimden başkası değil."
Financial Times'ın Orta Doğu editörü Roula Khalaf, İsrail'in, tüm propaganda çabalarına rağmen, bu olayın ardından gözlerin Gazze'ye yönelik ablukaya odaklanmasını engelleyemeyeceğini belirtiyor. Yazara göre bu olay en büyük zararı, ülkenin Arap dünyasıyla ilişkilerine verdi. Dikkat çeken satırlar şöyle:
"İsrail, düşmanlarına kendisine karşı kullanabilecekleri yeni bir malzeme verdi. Örneğin Hamas hemen, Müslümanları İsrail'e karşı ayaklanmaya çağırdı."
"İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad da, saldırının İsrail'i yok olmaya biraz daha yaklaştırdığını savundu. Ahmedinejad şunu da gayet iyi biliyor: Bu saldırının ardından Amerika Birleşik Devletleri'nin, bırakın Müslüman dünyasını, BM Güvenlik Konseyi üyelerini bile, İran'dan hesap sormaya ikna etmesi zorlaşacak."
Financial Times'ın dikkat çektiği bu noktayı Independent da vurguluyor ve İsrail'in yardım gemilerine saldırısının Amerikan yönetimine faturasını şu satırlarla çıkarıyor:
"Bu olay Obama yönetiminin dikkatini dağıtarak, onu birinci önceliği olan İran'a yönelik yaptırımlardan uzaklaştıracaktır. İsrail ile Filistin arasında ABD arabuluculuğunda başlatılmaya çalışılan dolaylı görüşmeleri daha da zorlaştıracaktır. Ayrıca bu olay muhtemelen Hamas'ı da güçlendirmiş, Filistin lideri Mahmud Abbas'ı zayıflatmış durumda."
"Dolayısıyla ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral David Petraeus'un şu savı da güçlenmiş oldu: İsrail-Filistin sorununu çözememesi, Amerika'nın Orta Doğu'daki güvenlik çıkarlarına zarar veriyor."
Ancak Daily Telegraph, İsrail-Filistin barış sürecinin devamı adına bir umut doğduğunu haber veriyor. Filistin lideri Mahmud Abbas'ın müzakerelerden çekilme çağrılarını reddederek sürecin çökeceği endişelerini haksız çıkardığını duyuruyor gazete.
İsrail'in yardım gemilerine saldırısının ardından, rakibi Hamas'ın Mahmud Abbas'a barış sürecinden çekilmesi çağrısı yaptığı hatırlatılıyor. Abbas'ın bu tavrının Amerikan Başkanı'na rahat bir nefes aldıracağının da altı çizilmiş.
Ancak Daily Telegraph Abbas'ın bu olayla alevlenen Filistin halkının duygularını da dikkate alması gerektiğini belirtiyor. Filistin liderinin dün bu amaçla, Gazze'deki ablukanın sona ermesini talep ettiği ve Avrupa Birliği'ni İsrail ile ilişkilerini dondurmaya çağırdığı kaydedilmiş.
Independent'ın deneyimli Orta Doğu muhabiri Patrick Cockburn İsrail ile ilgili bazı gözlemlerini aktarmış bugün.
Son yıllarda İsrail halkının askeri ve siyasi liderlerini sorgulama alışkanlığını kaybettiğini, bu nedenle de, ülkenin tüm askeri gücüne rağmen, 1973'teki savaştan beri tüm askeri eylemlerinin neden başarısızlıkla sonuçlandığını anlayamadıklarını belirtiyor Cockburn.
Bunun sorumlusunun büyük ölçüde propaganda olduğunu savunan yazar şöyle devam ediyor:
"İsrail'in propagandasına kimse İsrailliler kadar inanmıyor. Bu propaganda kampanyaları İsrail'in en zayıf noktası. Çünkü İsrail'in gerçekliği algılamasını engelliyorlar."
"Yenilgi ve başarısızlıklar, zafer ve başarı olarak gösteriliyor. Hata yapıldığını kabul etmeme ısrarı da, generallerin ya da siyasetçilerin işine son verilmesini zorlaştırıyor. Başarısızlık ve yetersizlikleri ne kadar açık olsa da."
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.