İMZALADIM AMA ONAYLAMADIM!
Balyoz davasında dün eski Genelkurmay başkanlarından Yaşar Büyükanıt, İlker Başbuğ ve Jandarma Genel Komutanı Bekir Kalyoncu 'tanık' sıfatıyla ifade verdi.
03 Mart 2012 Cumartesi 09:33
Balyoz davasında 'tanık' sıfatıyla ifade veren eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, 'milli mutabakat hükümeti' kurmanın 1. Ordu'nun görevi olmadığını söyledi. Büyükanıt, "Meclis'in görevini 1. Ordu yüklenemez." ifadelerini kullandı.
Balyoz davasında dün eski Genelkurmay başkanlarından Yaşar Büyükanıt, İlker Başbuğ ve Jandarma Genel Komutanı Bekir Kalyoncu 'tanık' sıfatıyla ifade verdi. Savcı, Büyükanıt'a "Ülkenin yönetilemeyecek duruma gelmesi halinde milli mutabakat hükümetini kurmak 1. Ordu Komutanlığı'nın görevi midir?" şeklinde soru yöneltti. Büyükanıt, Meclis'in görevini 1. Ordu'nun yüklenmesinin eşyanın tabiatına aykırı olduğunu söyledi. 5-7 Mart 2003 tarihlerindeki seminerin sonuç raporunu imzaladığını, ancak bunun içeriği onayladığı anlamına gelmediğini kaydetti. İlker Başbuğ da ifadesinde 1. Ordu'nun, seminerle ilgili mesaj emrini dikkate almadığını anlattı. Bekir Kalyoncu ise plan seminerinde gerçek isimlerin kullanılmasının doğru olmadığını belirtti.
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu ile eski Genelkurmay başkanları emekli orgeneraller Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ ile emekli Korgeneral Köksal Karabay, Balyoz darbe planı davası kapsamında 'tanık' olarak ifade verdi. Tanık kürsüsüne ilk olarak Kalyoncu geldi. Seminere Genelkurmay Başkanlığı'nı temsilen katıldıklarını, gözlemci olarak katılanların tespitlerini rapor haline getirdiklerini anlattı. Askeri hiyerarşi içinde sonuç raporunun imzalandığını söyledi. Üye hakim Ali Efendi Peksak'ın, "Darbe hazırlığı gibi bir duyum aldınız mı?'' sorusuna, "Hükümet kurulalı 3 ay olmuş, aklıma böyle bir şey gelmedi.'' cevabını verdi. O tarihte bir irticai ayaklanma olmadığını söyledi. Plan seminerlerinde prensip gereği gerçek kişilerden bahsedilemeyeceğini anlattı. Savcı, "O dönemde irticai ayaklanma olmadığını söylediniz. O dönemde de Irak konusu gündemde ve savaş durumu varken iç tehditten bahsediliyor. (Biz Genelkurmay Başkanlığı olarak neyle uğraşıyoruz, 1. Ordu Komutanlığı neyle uğraşıyor?) diye düşünmediniz mi?'' sorusunu yöneltti. Kalyoncu, "Bu bir oyundur. Senaryo çerçevesinde ihtiyaç olmuştur, diye bakıyorum.'' cevabını verdi.
Sonraki bölümünde tanık olarak emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt salona alındı. Seminer sonuç raporunun, 2003 yılı Mart ayında Genelkurmay 2. Başkanı olarak kendisine sunulduğunu anlattı. Büyükanıt, "Raporu imzaladım. Raporu imzalamak, içeriğinin onaylandığı anlamına gelmiyor. Raporun Genelkurmay usullerine uygun olup olmadığı, uygun şekilde hazırlanıp hazırlanmadığına bakılır. Raporu Genelkurmay Başkanı'na arz etmeden önce hukukçulara incelettik. İçeriğine bakınca da hukuk dışı herhangi bir şey olmadığı kanaatine varıldı.'' dedi.
Avukat Haluk Demirkılıç, "Askerlik yaptığınız süre zarfında, bu şekilde bir harp oyunu gördünüz mü?" dedi. Büyükanıt, "Hatırlamıyorum." şeklinde cevap verdi. Tutuklu sanık eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın bir sorusu üzerine, "Genelkurmay, 1999'dan beri oynanan harp oyunlarında jenerik kullanılmasını istiyor. Jenerik oyunlarda haritalar dahil, ülke isimleri dahil jeneriktir." dedi. Bunun üzerine söz alan Savcı Savaş Kırbaş, "Milli mutabakat hükümetini kurmak 1. Ordu'nun görevi midir?" diye sordu. Büyükanıt, Meclis'in görevini 1. Ordu'nun yüklenemeyeceğini belirterek, böyle bir görev değişiminin eşyanın tabiatına aykırı olduğunu söyledi.
BİRİNCİ ORDU, EMRİN DIŞINA ÇIKMIŞ
Daha sonra emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un ifadesi alındı. Mahkeme Başkanı, Başbuğ'un tanık olarak çağrılmasına neden olan Ocak 2003 tarihli mesaj formunu incelemesi için verdi. Diken, "1. Ordu Komutanlığı'nda düzenlenen plan seminerinden önce sizin de imzanızın bulunduğu Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın 1. Ordu'ya gönderdiği bir mesaj formu var. Bunda Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo'nun oynanmaması isteniyor. Seminerde ise OEYTS oynandığı anlaşılıyor. Bununla ilgili bir müeyyideniz oldu mu?'' diye sordu. Başbuğ, "Mesaj emri, OEYTS'yi reddetmemektedir. Sadece 'OEYTS'yi modifiye edin' deniliyor." karşılığını verdi. Savcı Kırbaş, Başbuğ'un, 3 Ocak 2003 tarihli mesaj emrine ilişkin yaptığı açıklamaya açıklık getirmesini istedi. Başbuğ, "Bizim gönderdiğimiz 3 Ocak tarihli mesaj emrinin ardından 1. Ordu Komutanlığı da 30 Ocak tarihli bir yazı göndererek, (Ben bu OEYTS'si oynayacağım. Ancak sizin istediğiniz Egemen Harekat Planı'nı öncelikli olarak ele alacağım.) diyor. Bu da Kara Kuvvetleri'nin isteklerini karşılıyordu. Bu nedenle itiraz etmedik.'' dedi. Savcının, "Bu durum emre itaatsizlik değil mi? Doğrudan verdiğiniz emrin tersine hareket edileceği anlaşılmıyor mu?" sorusuna ise, "Bir yazı daha yazmamız gerekirdi, yazamadık. Ancak 1. Ordu'nun yazısına aksi bir cevap vermediğimize göre seminerin onların söyledikleri şekilde yapılmasını kabul ettiğimiz anlamına gelir. Askerler bunu anlar." ifadesini kullandı. Kırbaş'ın, "Askerlikte böyle midir? Emir nasıl değiştirilir?'' şeklindeki sorusuna, birçok sanık ve sanık avukatları tepki gösterdi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.