03 Mayıs 2024
  • İstanbul17°C
  • Diyarbakır15°C
  • Ankara16°C
  • İzmir22°C
  • Berlin21°C

'HUKUKUN KARİKATÜRİZE EDİLMESİNE TANIK OLUYORUZ'

Askeri Savcılık Roboski'de 34 kişinin katledildiği hava saldırısıyla ilgili 'takipsizlik' kararı verdi.

'Hukukun karikatürize edilmesine tanık oluyoruz'

07 Ocak 2014 Salı 14:24

Askeri Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın Roboski'de 34 kişinin hayatını kaybettiği hava saldırısıyla ilgili başlattığı soruşturmada şüpheli askerler İlhan Bölük, Yıldırım Güvenç, Aygün Eker, Halil Erkek ve Ali Rıza Kuğu için kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Radikal yazarları kararı yorumladı.

MURAT YETKİN: 'Olacak işdeğil'

Uludere’de 34 kişinin ‘operasyon kazasıyla’ öldürülmesinin emrinin nereden geldiğini Türk mahkemeleri ‘takip edemiyormuş’; anladığımız budur.

Yani mahkemelerimiz oradan bir grubun geçtiği istihbaratını verenin belli, alanın belli, değerlendirilip operasyon gerekliliğini bildirenin, o bilgiyi ‘bizi aşar’ diye siyasi otoriteye sorup izin alıp ’vur’ emri verenin, hep kayıt altında olduğunun bilindiği bir askeri-siyasi silsiledeki isimleri saptayamadığını söylüyor bizlere.

Bu olacak iş değildir. Ayıptır, günahtır. Operasyonun sorumlusu kimse ortaya çıkarılmalıdır. Kamuoyunun 34 yurttaşın öldürülmesini ‘yanlışlık olmuş’ diye halının altına süpürülmesine göz yumacak durumda olduğunu sanmıyorum.

Tutuklu vekiller örneğinde olduğu gibi, Anayasa Mahkemesi başvurusunun da işe yaramadığı yerde konunun Avrupaİnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceği anlaşılmaktadır. Yani bu işin ’Takip edemedik’ denilerek burada kalmayacağı görülmektedir. 

ORHAN KEMAL CENGİZ: Hukuk sisteminin karikatürü 

Uludere soruşturmasında başından sonuna herşey ama herşey yanlıştı. Dava açık yürütülmeliydi. En baştan gizlilik kararıyla soruşturmanın üzerine perde çekildi. Ölenlerin yakınları, avukatları, barolar her aşamada davaya katılabilmeliydi, engellendiler...İş askeri mahkemeye gittikten sonra, umutlar iyice azalmıştı zaten.

Bizim hukuk sistemi hep çarpıktı ama son günlerde olanlarla birlikte Uludere soruşturmasına bakınca çarpılmanın karikatür düzeyine ulaştığını görüyoruz. Hukuk sistemi bize, Uludere’de 34 kişinin üzerine bomba yağdıranların, bakanın çocuğunun evinde arama yapılırken ayak ayak üstüne atan polis kadar bile bir sorumluluğu olmadığını söylüyor. Görevini ifa ederken yakışıksız davrandığı düşünülen o polis görevden alınıyor ama sistem insanların üzerine bomba yağdırılmasında bir yanlışlık, kusur, ihmal dahi bulamıyor!

Suçun, suçlunun, mağdurun kimliğine, muktedirin o anki hislerine göre tanımlandığı büyük bir çarpılmaya, hukukun karikatürize edilmesine tanıklık ediyoruz. Olan budur. 

PINAR ÖĞÜNÇ: Yatıp kalkıp bunu hatırlatacağız

Biz dinlemiştik bu hikâyeyi, diğer yanından. Nasıl, neden yola çıktıklarını, saat kaçta nerede olduklarını, ilk top atışının, sonra hava bombardımanın nasıl başladığını. Operasyonu böyle teferruatıyla, o profesyonel soğukkanlı asker diliyle okurken göğsüm sıkıştı, midem bulandı. Hele katliamdan tam 580 gün sonra Başbakan’ın Roboskili ailelerle yaptığı o buluşmayı hatırlayınca. O yalandan ‘failler hesap verecek’ sözleri…

Şaşırdık mı? Ne acı ki hayır. Sivil olmayan bir mahkemeden ne sonuç çıkabilirdi? Gerçi sivilin de paralelini, kesişenini konuşmak gerekiyor ya artık, sivil ve adil bir yargı demeli. Yoksa her şey net. Başbakan ‘Ahmet’i, Mehmet’i nasıl ayırsın’ demiş, askeri savcı münasip dille bunu anlatıyor. Vazifesini yerine getiren TSK’ya teşekkür edilmiş; zaten ‘Biz görevimizi yaptık’ deniyor. Elde ‘kaçınılamayacak hata’ ve 34 genç ölüsü var. Fakat o kadar kolay değil. Bir gün hakikaten tüm sorumluları ve ardındaki siyasi iradeyi yargılayan bir mahkeme çıkacak. Hesabını vereceksiniz. Yatıp kalkıp bunu hatırlatacağız çünkü.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.