'HUKUKSUZLUĞA ANADİLİMLE DİRENECEĞİM'
Askerlik yapmayı reddettiği gerekçesiyle iki aydır Cezaevinde tutuklu olan sitemizin yazarı, Ali Fikri Işık, Çorlu Asker Hastanesine sevk edildi.
01 Ağustos 2012 Çarşamba 10:12
Askeri cezaevi yetkililerinin “uyum bozukluğu gösterdiği” gerekçesiyle hastaneye sevkettiği Işık, yapılan muayene sonrasında “sağlam” raporu verilerek tutuklu bulunduğu cezaevine geri gönderildi. Hastaneye kendi isteği dışında gönderildiğini belirten Işık, “Tutuklandığımdan bu yana hukuksuz bir sürecin içindeyim. Uyumsuz olduğum gerekçesiyle hastaneye sevk edilmem de bu hukuksuz sürecin ürünüdür. 12 Eylül faşizmine direndiğim gibi mevcut hukuksuzluğa karşı da sonuna kadar direneceğim” dedi.
12 Eylül darbesinin hemen ardından 1982 yılında asker iken birliğinden firar eden Ali Fikri Işık, kalan infazı nedeniyle 1990’da yeniden yakalanarak cezaevine konuldu. 1993 yılında cezaevinden çıktıktan sonra kelepçeli olarak Batman’dan Tekirdağ’a götürülen Işık, o dönem askeri birliklerin teslim almaması nedeniyle Tekirdağ Askerlik Şubesine teslim edildi. Askerlik Şubesinde herhangi bir tutanağa imza atmadan serbest bırakılan Ali Fikri Işık’a daha sonra firari asker muamelesi yapıldı. 1993’ten yakalanarak cezaevine yeniden konulduğu güne kadar askerlik yapmayı reddeden Işık, düzenlenecek bir konferans nedeniyle gittiği Diyarbakır’da kaldığı otelde gözaltına alınarak Edirne’ye getirildi. Edirne’de teslim edildiği askeri birlikte askerlik yapmayacağını ve vicdani ret hakkını kullanacağını belirten Işık, bu kez tutuklanarak askeri cezaevine konuldu.
Evrensel gazetesine bilgi veren Ali Fikri Işık, hem Kürtçe savunma, hem de vicdani ret ile ilgili gazetenin sorularını yanıtlarken, öncelikle mahkemedeki hukuksuzluğa dikkat çekerek, “Öncelikle 12 Eylül hukuksuzluğunu yargılaması gerekir,” dedi. Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Beni tutuklayıp cezaevine koyduklarında ilk olarak o dönem yaşanan 12 Eylül zulmüne dikkat çektim ve savunmamı 12 Eylül’ün mağdur ettiği öznel durumumdan yola çıkarak yürüteceğimi söyledim. Bunun yanı sıra vicdani rettin temel bir hak olduğunu ifade ederek evrensel hukuk normlarıyla da tescil edilen bu hakkın bana tanıdığı esasları da göz önünde tutarak askerlik yapmayacağımı ve kimsenin bana zorla askerlik yaptıramayacağını, söyledim.”
“Aslında kamuoyunda ‘Rahşan Affı’ olarak bilinen hukuksal değişiklikler benim de lehime. Bu durum nedeniyle tutuklanmamam ve yargılanmamam gerekirdi. İlk gün mahkemeye çıktığımda bu konuya dönük bir bilgim yoktu. Durumu bilen yargıç buna rağmen bilgiyi benden saklamış. Daha sonra öğrendiğimde, lehime olan bir bilgiyi benden özellikle saklayan ve bu durumu lehime kullanmayan yargıçla ilgili suç duyurusunda bulundum. Suç duyurumdan ne çıkar bilmiyorum ama hakkımda başka düzmece tutanaklar düzenlendiğini ve bu tutanaklardan yola çıkılarak cezalandırılmak istendiğimi de dosyamı okuyan herkes rahatlıkla görebilir. Dosyama hiç imza atmadığım 1993 tarihli sahte bir tutanak konulmuştur. Bu tutanak gerekçe gösterilerek bana verilen yol iznim sırasında firar ettiğim iddia ediliyor. Ben böyle bir tutanağa imza atmış değilim. İmza sahtedir ve bunun için kriminal inceleme talep ettim.”
“Mahkeme tarihinin 14 Ağustos olduğu bana tebliğ edildikten sonra mahkemeye dilekçe yazarak Kürt olduğumu ve mahkemede ana dilim olan Kürtçe ile savunma yapacağımı bildirdim. Bu dilekçe ile mahkemenin yargılama esnasında bir Kürtçe tercüman bulundurmasını talep ettim. Bu konuyla ilgili mahkeme ne tutum alır bilmiyorum. Ama benim tutumum açık ve nettir. Kendi savunmamı kendi ana dilimle yapacağım. Bu Türkçe bilmemekten değil; Kürtçe savunmanın benim temel hakkım olmasından kaynaklı bir durumdur. Savunmamı en iyi kendi dilimle yapabilirim.”
Ali Fikri Işık demecinde cezaevi koşulları ile ilgili soruları da yanıtlayarak, şimdiye kadar mevcut hukuksuzluk dışında özel bir kötü muamele ile karşılaşmadığını ve hem durumunun, hem de moralinin iyi olduğunu söyledi. Işık, son olarak kendisine destek veren, mevcut hukuksuzluğu teşhir eden herkese teşekkür edip selamlarını yolladı.
Mahkemede öncelikle 12 Eylül hukuksuzluğunu ve 12 Eylül’ün neden olduğu mağduriyetleri gündeme getireceğini, akabinde bu mağduriyet nedeniyle kendisini serbest bırakmazlar ise vicdani ret hakkını kullanarak askerlik hizmetini reddedeceğini ve savunmasını Kürtçe yapacağını belirten Işık’ın ilk mahkemesi 14 Ağustos 2012 Salı günü saat 09.30'da Edirne Şükrü Paşa Kışlası'nda yapılacak. (Evrensel)
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.