17 Mayıs 2024
  • İstanbul21°C
  • Diyarbakır24°C
  • Ankara20°C
  • İzmir27°C
  • Berlin25°C

HEM ''MEŞHUR'' HEM DE ''GİZLİ'' !..

Canından bezdiysen veya kolay yoldan meşhur olmak istiyorsan gizli tanık ol. Gün geçmiyor ki gazete manşetlerinde bir gizli tanığın fotoğrafı yayınlanmasın.

Hem ''Meşhur'' Hem De ''Gizli'' !..

25 Ağustos 2009 Salı 10:32

Bir şey hem meşhur hem gizli nasıl olur diye sormayın. Burası Türkiye, her şey mümkün.

Ergenekon Terör Örgütü davası sırasında ilk kez şahit olduğumuz birçok şey yaşadık. Daha da yaşayacağa benziyoruz. Adalet sistemimize halk dilinde getirilen nüktedan eleştirilerden biri "Paran çoksa kefil, vaktin çoksa şahit yazıl" şeklinde. Yeni gelişmeler ışığında bu tekerlemeyi iki koldan geliştirebiliriz. Canından bezdiysen veya kolay yoldan meşhur olmak istiyorsan gizli tanık ol. Gün geçmiyor ki gazete manşetlerinde bir gizli tanığın fotoğrafı yayınlanmasın. Tanık koruma programları pek çok ülkede uygulanıyor. Çoğunlukla, mafya diye kısalttığımız organize suç örgütlerini çökertmekte işe yarıyor. Bizde canımızı daha çok yakan terör örgütleri konusunda yararlı olacağı düşünülüyor.

Benzer bir uygulamayı 'itirafçılık' adı altında PKK terörüne karşı yüzümüze gözümüze bulaştırdık. Örgütü ele verecek bilgi alınması gereken kişiler, kanunsuz biçimde 'tetikçi' yapılarak sistem akamete uğratıldı. Keşke zararı sadece bu olsaydı, cinayet ve işkencenin doruğa çıkmasına sebep olundu. Şimdi gizli tanıklar teker teker afişe edilerek yeni uygulama başlamadan bitirilmek isteniyor. İddia edilen Ergenekon Terör Örgütü'nün psikolojik harbi çok iyi bildiği bu örneklerden de anlaşılıyor. Devletin birçok kurumuna sızmış Ergenekon'a karşı şahitlik yapmak kolay göze alınamıyor. Savcılar da kanunun elverdiği ölçülerde gizli tanık usulüne başvuruyor. Doğrusu 'başvuruyordu' olacak. Zira bırakın yeni tanıklar bulmayı, mevcutlar bile korunamıyor. Aslında örgüt tam da bu cümleyi yazdırmak için çabalıyor. Gizli tanıklar korunamıyor dediğimiz anda, yeni şahitlikler ortaya çıkmayacağı gibi eskiler de paniğe kapılacak. Maddî delilleri yani; belgeleri, silahları ve suikast planlarını cevaplayamayan sanıklar ve onların gönüllü/gönülsüz avukatları surda gedik açmış sayılacak. Sanki tek dayanak gizli tanıklarmış havası oluşturuluyor. Ardından tanık deşifre ediliyor. Sonra tanık çürütülerek dava tamamen mesnetten yoksunmuş biçiminde sunuluyor. Mümkünse ifadelerini çekmeleri sağlanıyor.

Meselenin aslı şöyle: Tanık ifadeleri tabiatına ve kanuna uygun şekilde ikincil durumdalar. Maddî delilleri destekliyor ve irtibatların kurulmasında yol gösteriyor. Verilen bilgilerden yola çıkarak yeni maddî deliller ve tanıklara ulaşıldığı için mevcutlardaki geri çekilmenin pratikte zararı yok. Muhtemel tanıkların cesaretinin kırılmasını saymazsak tabii... Benzer bir operasyona uğrayan ve mahkemeye avukatsız çıkan Danıştay cinayeti sanığı Osman Yıldırım'ın "Avukatlar beni savunmaya korkuyor, avukatım yok." sözlerini de unutmayalım.

Asıl sorun bence şu; gizli tanıklık, kanunla kurulmuş bir müessese. Emniyet'te bir daire başkanlığı ihdas edildi. Bütün birimlerin temsil edildiği kurul da mevcut. İlgili kanunun 20. maddesi bilgi ve belgelerin açıklanmasını, paylaşılmasını, yayınlanmasını yasaklıyor. Ama bir türlü kanunun öngördüğü gizlilik sağlanamıyor. Herhalde birilerine hesap sorulması gerekiyor. Aynı şekilde Türk Ceza Kanunu'nun 288. maddesi, "Bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hâkim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." diyor. Suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde verilecek cezanın yarı oranında artırılması hükme bağlanıyor. Gizli tanıkların kimliğini açıklamak doğrudan bu kanunun kapsamına giriyor. Cezaevinde diğer sanıklar tarafından yüzüne tekme atılarak darp edildiği mahkeme tutanaklarına yansımış bir kişiyi gizli tanık olarak ilan etmeyi iyi niyetle telif etmek mümkün değil.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.