29 Nisan 2024
  • İstanbul16°C
  • Diyarbakır31°C
  • Ankara23°C
  • İzmir25°C
  • Berlin21°C

'HDP’SİZ NE UZLAŞI NE DE ANAYASA MÜMKÜN'

Erbil Eski Başkonsolosu Aydın Selcen, HDP’siz başlayan Anayasa çalışmaları ve gelişmeleri BasHaber’e değerlendirdi.

'HDP’siz ne uzlaşı ne de Anayasa mümkün'

17 Ağustos 2016 Çarşamba 15:49

HDP’siz ne Anayasa’nın ne de uzlaşının mümkün olmayacağını vurgulayan Selcen, şöyle devam etti: “HDP, TBMM’deki üçüncü büyük parti.1 Kasım 2015 seçimlerinde 5,2 milyon almış, dolayısıyla yaklaşık 15 milyonluk bir kitleyi temsil ediyor. Türkiye yurttaşı tüm Kürdler HDP tarafından temsil ediliyor desek doğru olmaz. Ancak HDP seçmeninin ezici çoğunluğunun Kürd olduğu ve HDP’nin Türkiye genelindeki yüzde 10 civarındaki oy oranının Güneydoğu’da genel olarak yüzde 70’i aştığı, hatta o bölgedeki bazı yerleşim birimlerinde yüzde 90’a ulaştığı bir gerçek.”

‘Demokrasi için Kürd Meselesi çözülmeli’

“Türkiye’de Kürd Meselesi çözülmeden, tam demokrasi mümkün değil. Diğer bir deyişle, Türkiye’nin tam demokrasiye ulaşması için, evvela Kürd Meselesi’nin çözülmesi gerekir. Bu itibarla, HDP dışarıda bırakılarak, ne ulusal uzlaşı ne de yeni Anayasa mümkün. HDP’de diğer üç parti gibi TBMM çatısı altında darbe girişimine direndi. Darbe girişiminden sonra 4 partinin imzaladığı ortak bildiriye imzasını koydu. O bildiride ‘Türkiye’de bundan böyle hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağının somut kanıtı bu bildirinin kendisidir’ ibaresi o bildiride yer aldı.”

 ‘Kürdlere yönelik saldırılar kaygı verici’

“Hal böyleyken, Sayın Cumhurbaşkanı, Beştepe’de yaptığı ulusal uzlaşı zirvesine HDP’yi davet etmedi. Yeni anayasa çalışmalarına başlayacak komisyona da HDP’den temsilci alınmadı. Keza, 6 Ağustos’ta yapılan Yenikapı mitingine de HDP davet edilmedi. Son olarak 11 Ağustos’ta sabahın erken saatlerinde HDP İstanbul İl Binası polis tarafından basıldı, 17 parti üyesi gözaltına alındı. Ayrıca, PKK Güneydoğu’da eylemlerini artırıyor, HDP defalarca PKK’ye barış çağrısı yapmasına rağmen, en üst düzeyde PKK’nin temsilcisi olmakla itham ediliyor. Ülkenin çeşitli yerlerinde de, çok yaygın biçimde olmasa da, Kürdlere yönelik saldırılar ve linç girişimleri kaygı verici.”

“Neticede, Türkiye’nin kendi içinde huzura kavuşması ve demokratikleşmesi, içinde mutlaka HDP’nin de yer alacağı bir siyasi geçiş süreciyle, hukukun üstünlüğü temelinde kurulu, laiklik-çoğulculuk-katılımcılık ilkeleri üzerinde duran, tam demokratik parlamenter bir cumhuriyet ortak çatısını inşa etmekten geçiyor. Türkiye’nin Ortadoğu’da ağırlık sahibi olması ve ulusal güvenliğini güçlendirmesi de ancak Suriye ve Irak’taki Kürd Akraba Toplulukları’yla, onlar kendilerini hangi siyasi oluşumlar aracılığıyla temsil ederse etsin, doğru ilişkiler kurmakla mümkün'' (Dilan Almaz-Bashaber)

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.