25 Kasım 2024
  • İstanbul4°C
  • Diyarbakır5°C
  • Ankara-1°C
  • İzmir5°C
  • Berlin8°C

HATİP DİCLE: DEMİRTAŞ'IN SÖZLERİ BİR UYARIYDI

DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, “Halk isterse başka meclislerin de açılabileceği” yolundaki açıklamasının “bir uyarı” olduğunu söyledi.

Hatip Dicle: Demirtaş'ın sözleri bir uyarıydı

05 Mayıs 2016 Perşembe 13:05

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, “Arkadaşlarımız tutuklanır vekilliklerinin düşürülmesine kadar gidilirse hiçbir seçenek bizim için tartışılmaz olmayacak. Halk isterse birden fazla parlamento kurar” sözleri “Kürdler kendi meclislerini mi kuracak?” sorusunu gündeme getirdi.

Demirtaş’ın açıklamasını bir “uyarı” olarak nitelendiren DTK Eş Başkanı Hatip Dicle “dokunulmazlıkların kaldırılması, 94’teki gibi tümden tutuklamalar, HDP’yi Meclis’ten atmaya yönelik ise bu giderek Kürdlerin kafasında kopuş fikrini canlandırır” dedi.

Cumhuriyet’e konuşan DTK Eş Başkanı Hatip Dicle, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, “Halk isterse başka meclislerin de açılabileceği” yolundaki açıklamasının “bir uyarı” olduğunu söyledi.

Dokunulmazlıkların kalkması halinde nasıl bir tavır sergileneceğinin konuşulmaması gerektiğini belirten Dicle, “İşin bu noktalara kadar varmasını dilemeyiz. Selahattin Bey de o şekilde söyledi. ‘İlla da bir tutuklama ya da Meclis’ten atmak gibi bir tutumunuz olursa biz de seçeneksiz değiliz, sizin tutumunuzu dikkate alarak hareket ederiz’ dedi. Bu aslında bir uyarıdır” dedi.

‘94’ten farklı farklı sonuçlar doğurur’

Kürdlerin kopuş fikrinin oluşabileceğinin, yöneticiler tarafından da görülmesi gerektiğini belirten Dicle özetle şunları kaydetti:

“Ulusların kaderini tayin hakkı korunmuş bir haktır. Şöyle deniliyor: Eğer bir azınlık, kendi ülkesinde, kendi devleti sınırları içinde, kendi geleceğini o ülkenin parlamentosu çatısı altında belirleyebiliyor ise, bu durumda ayrılma hakkını çok geçerli bir hak olarak değerlendirmiyor. Yani iç demokrasi varsa ve halk kendisini o parlamentoda temsil edebiliyorsa bu böyle. Ama halkın temsilcileri o parlamentodan atıldığı anda, kendi geleceği hakkında söz karar sahibi olmaktan soyutlanırsa, Birleşmiş Milletler nezdinde de ayrılma hakkı tartışmaya açılabilir.

Biz bunu hatırlatmaya çalışıyoruz. Devlet, başta da Saray, aynı 1914-15’lerdeki gibi İttihat ve Terakki’nin yaptığı gibi gözü kara gidiyor. Akılcı bir siyaset yürütmüyor. Bu nedenle biz hiç olmazsa daha tümüyle bir kırılma yaşanmadan, halkımızın tartışmalarına bu konular gelmeden uyarmak istiyoruz. Aklıselimce yola gelmelerini bekliyoruz. Çünkü yapılan şey tümüyle yanlış. Bir halkın iradesine engel olmak, Meclis’ten atmak, 94’teki gibi bir sonucu değil farklı sonuçlar doğurur, bunu söylemek istiyoruz”

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.