HAŞİM KILIÇ'TAN ÖNEMLİ MESAJLAR
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesi'nin 48. kuruluş yıl dönümü vesilesi ile bir konuşma yaptı.
22 Nisan 2010 Perşembe 13:22
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, ''Yasama, yargı ve yürütme gücünü kim kullanırsa kullansın yasal güvencelerin arkasına saklanarak hukuk dışı yöntem ve yollarla ülkeyi, demokrasiyi ve cumhuriyeti kurtarma düşüncesinden vazgeçmelidir'' dedi.
Anayasa Mahkemesinin 48. kuruluş yıl dönümü mahkemede düzenlenen törenle kutlandı. Törene, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Cemil Çiçek, Bülent Arınç, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Danıştay Başkanı Mustafa Birden, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, bazı yüksek yargı üyeleriyle çok sayıda davetli katıldı.
Başkan Kılıç, konukları, Anayasa Mahkemesine yeni seçilen üyeler Alparslan Altan, Engin Yıldırım ve Burhan Üstün ile birlikte karşıladı.
Törende ilk olarak yeni üyeler and içti. Başkan Kılıç, yedek üyeler Altan ve Üstün ile asil üye Yıldırım'a and içmelerinin ardından kisvelerini giydirdi. Yeni üyeler, kisvelerini giydikten sonra protokol sırasında oturan davetlilerle tokalaştı. Kılıç, törende yaptığı konuşmada, Yüksek Mahkemenin kuruluşunun 48'inci yılında ülkenin halen en önemli sorunu olarak ön plana çıkan yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı ve sorumluluğu konusunu yeniden konuşmak durumunda kaldıkları için üzgün olduğunu ifade etti.
''Üzgünüm zira Cumhuriyetimiz 87, Anayasa Mahkememiz 48 yaşında olmasına rağmen halen bu konuyu tartışıyoruz'' diyen Kılıç, Türkiye Cumhuriyeti kurumlarının aradan geçen bunca zamanda elde ettiği birikimlerinin çok önemli boyutlara ulaşmış olmasına rağmen insan kalitesine bağlı sorunlarını çözme başarısını gösteremediğinin görüldüğünü kaydetti. Yargıda bağımsızlık ve tarafsızlık adına yaşanan tüm olumsuzlukların kaynağında insanın ve ona bağlı niteliklerin bulunduğunu belirten Kılıç, şöyle konuştu:
''Yargının kendi içinden kaynaklanan sorunlarını ortaya koymaya çalışırken tek bir yargı mensubunu dahi hedef almadan sistemin öz eleştiri kapsamında bir değerlendirmesini yapmak arzusunda olduğumu peşinen ifade etmek isterim. Kastım yargı mensuplarının canını acıtmak değil yargının canını acıttığı insanların bilmesi gereken sorunları ortaya koyabilmektir.
Yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı, adil yargılanma ve sorunlarla dolu işleyişine ilişkin konularda toplumun çok ciddi kaygısı, endişesi ve şikayeti vardır. Bu çığlıklara sebep olan sorunları konuşmadan üstünü örtmek, ötelemek ancak hastalıklı bir hukuk devletinin böyle devam etmesinden çıkar sağlayanların bilinçli bir yöntemi olabilir. Oysa insan onuru ve hukukun üstünlüğü temeline oturan tarafsız ve güçlü bir yargı sistemi toplumun hayat sigortasıdır. Bu nedenledir ki yargının sorunlarını korkuya ve öfkeye kapılmadan konuşacağız. Farklı görüşler arasında olması gereken diyaloglar kurularak sorunlara çözüm projelerini toplumun beğenisine sunacağız. Herkesin ifade özgürlüğünü sonuna kadar kullanarak yargıyla ilgili hissettiği acılarını bizimle paylaşmalarına imkan tanıyacağız.''
''Tarafsızlığa teslim olmayı reddedenler ayakta kalamayacak''
Sorunlara çözüm önerileri getirmek yerine suçlamayı tercih eden, ön yargılı ve saplantılı ideolojik itiraz sahiplerinin haklı ve isabetli çözümlerin hayata geçmesini engellediklerini kaydeden Kılıç, ''Yargı, sorunlarına ilişkin öz eleştirisini yapma cesaretini göstererek çözüm yollarını doğrudan topluma önerebilmeli, çocukluk dönemine ilişkin hastalıklarından kurtulma zamanının geldiğini anlamalıdır. Bağımsızlığa ve tarafsızlığa teslim olmayı reddedenler ayakta kalamayacaklardır'' diye konuştu. Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Demokratik bir hukuk devleti olma mücadelesini işimizden, eşimizden arta kalan zamanlarda değil tüm varlığımızla sürdürmedikçe yolumuz çok ama çok uzayacaktır. Yargıyı ideolojik vesayet altında tutmaya çalışanlar bağımsızlık ve tarafsızlıktan en çok rahatsız olanlardır. Her konuda farklı düşünebiliriz ancak yargının tarafsızlığı konusunda herkesin ittifak etme zorunluluğu vardır. Esasen yargıcın sahip olduğu inançlarını, siyasi görüşlerini, ideolojisini özetle kutsallarını kararlarına yansıtması çözülmesi gereken en ciddi bağımlılık sorunudur. Bu bağımlılık karşı düşünceyi tahrik etmekte, başka bir yanlışa, farklı bir bağımlılığa davetiye çıkarmaktadır. Yasama, yargı ve yürütme gücünü kim kullanırsa kullansın yasal güvencelerin arkasına saklanarak hukuk dışı yöntem ve yollarla ülkeyi, demokrasiyi ve cumhuriyeti kurtarma düşüncesinden vazgeçmelidir.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.