28 Kasım 2024
  • İstanbul9°C
  • Diyarbakır5°C
  • Ankara3°C
  • İzmir10°C
  • Berlin6°C

HAK-PAR SEÇİM İTTİFAKINDA NEDEN YOK?

Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Refik Karakoç, gündeme ilişkin K24’ün sorularını yanıtladı.

HAK-PAR seçim ittifakında neden yok?

09 Mayıs 2018 Çarşamba 12:09

Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Refik Karakoç, siyaseten denk olmadıkları partilerle ittifak kurmalarının mümkün olmadığını, bu yüzden de bağımsız adaylarla seçime girme kararı aldıklarını söyledi.

HDP’yle siyasi eksenlerinin uyuşmadığını belirten Karakoç, milletvekili kontenjanı için bu tür anlaşmalara dahil olmayacaklarını kaydetti.

Karakoç, AK Parti ile MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’na ise kesinlikle destek vermeyeceklerini vurguladı.

HAK-PAR Genel Başkanı ile yapılan söyleşi şöyle:

Parti olarak neden bağımsız adaylarla seçime giriyorsunuz?

HAK-PAR programı, hedefleri itibariyle Kürt sorununu eksenine alan, şiddet dışı kulvarda siyaset yapan, uzlaşı dilini kullanan, Türkiye’de demokratik federal bir sistemin kurulmasını programına koyup siyaset yapan bir partidir. Bu tarzda siyaset bize göre Türkiye’nin geleceğidir, Kürt sorununun şiddet dışı yöntemlerle çözümüdür. Bu çözümün adını açık ve net koyuyoruz ve programımızda da var. Bu konu mahkemelik de oldu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı dava açtı, Anayasa Mahkemesi’nde bu dava çoğunluğun oyuyla lehimize sonuçlandı. Yani biz Türkiye’nin üniter yapısının değiştirilerek demokratik, federal bir ülkeye dönüşmesini talep ediyoruz. Bunun için birinci şartımız anayasanın tümden değiştirilmesidir. Bu bir çözüm formülasyonudur. Türkiye’nin demokratikleşmesi ile Kürt sorununun çözümü iç içe geçmiştir. Türkiye 50 yıldır Avrupa Birliği kapılarında bekliyorsa Kürt sorununu çözmediği içindir.

Biz kendi alternatifimizle seçimlere girmeye hazırlanıyorduk. HAK-PAR 2014-2015 yılında genel seçimlere katılmış bir partidir. Ama ne yazık ki devlet bu hakkımız hukuki olmayan yollarla elimizden aldı. Gerekçe olarak da bazı il ilçe teşkilatlarımızın kongrelerini zamanında yapmamış olması gösterildi. Bir nedeni bu. Diğer nedeni de HAK-PAR’dan istifa edip ayrılan örgütlerimiz vardı, bunları yenilememiz gerekiyordu. Bir program dahilinde yenileme çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Ne yazık ki bu programımız daha neticelenmeden bu baskın seçim çıktı. Böyle bir seçim olmaz olağanüstü hal koşullarında kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) idare edilen bir ülkede, ötekileştirmenin had safhada olduğu, parti liderlerinin birbirine hakaretler ettiği bir dönemde demokratik bir seçim olmaz. Şimdiden şaibeli. Seçime girme hakkımızın elimizden alınması ve programımızın baskın seçime yetişmemesi nedeniyle geriye tek yol kaldı, bağımsız adaylarla seçime girme.

Kaç aday göstereceksiniz?

Eğer Parti Meclisimiz aday gösterme imkanı yakalayabilseydi hem cumhurbaşkanlığı için aday çıkaracaktık hem de bağımsız milletvekilleri. Bu da çok ciddi ekonomik güç istiyor. Örneğin cumhurbaşkanlığı adaylığı için 130 bin lira yatırmanız gerekiyor ki adaylığınız kabul olsun. Ya da bağımsız adaylar için 13 bin lira yatırmanız gerekiyor. Artı bütün adaylara tek tek masraf yapmak zorundasınız. Bütün bunlar bizim gibi üyelerinin aidatı, dostlarının bağışlarıyla ayakta kalan siyasi partiler için büyük bir külfettir. Şu an da mecliste temsil edilen partilerin hazineden aldığı rakamlar korkunç. Seçim için, aldıkları mevcut yardımın üç katını daha aldılar. Yaklaşık 700-800 milyon lira kaynakla bu süreci götürecekler biz de üyelerimizin aidatlarıyla bu süreci götürüyoruz. Biz de imkanlar dahilinde, önemli yerlerde belirli sayıda aday çıkarıp projelerimizi halka anlatacağız. Sayısı henüz net değil. Önümüzdeki ayın 12’sinde ilgili parti organımız toplanıp karar verecek.

Mitingleriniz olacak mı?

Elbette. Aday çıkardığımız yerlerde, gücümüz dahilinde sesimizi halkımıza ulaştırmaya çalışacağız.

Nasıl bir sonuç hedefliyorsunuz?

Bizim asıl hedefimiz, parti programımızı, diğer partilerden farklı olan yönümüzü anlatmak. İlk hedef bu. HAK-PAR olarak Türkiye’de mevcut siyasi tarzın dışında bir tarz öneriyoruz. Barış dili kardeşlik dili, ötekileştirmeyen bir tarz öneriyoruz. Bunu anlatmayı hedefliyoruz. İlkelerimizi, siyasi duruşumuzu halkımızla paylaşmak. Örgüt kongrelerimiz de bir yandan devam ediyor. İkinci amaç da elbette seçimlerde kazanmak.

Bir önceki genel seçimde HAK-PAR’ın oylarını ciddi oranda arttırdığı görüldü. Bunu neye bağlıyorsunuz?

HAK-PAR toplamda üç seçime girdi. İkinci seçimde oyunu 35 binden 65 bine, üçüncü seçimde de 110 binin üzerine çıkarmayı başardı. Yani yükselen bir grafik var. Bu şekilde yükselen başka bir parti yok şu anda. Bunun tabiki siyasi programla, anlayışla, metodla ilgisi var. Üstelik 110 bin üzerinde oy aldığımız seçimde de savaş koşulları nedeniyle çok faaliyet gösterememişti ama bu rakama ulaştı.

Eğer bugün seçime katılım hakkımız hukuksuzca elimizden alınmamış olsaydı belki hiç kimsenin tahmin edemeyeceği oranda oy alabilirdik. Çünkü bizim programımız, çözümlerimiz Türkiye’nin demokratikleşmesi, Kürt halkının temel hak ve özgürlüklerini elde etmesi için sunduklarımız, Türkiye’nin her tarafında her çevrede tartışılır hale geldi.

Aslında Kürt halkıyla Türk halkı arasında bir sıkıntı yok. Çözüm sürecinde bunu gördük. O dönem yapılan bütün araştırmalarda Kürtler yüzde 90 oranında, Türkler yüzde 70 oranında sürecin demokratik ve barışçıl yol ve yöntemlerle çözülmesini talep ediyorlardı. İşin sıkıntılı boyutu, siyasi kurumlar seviyesindedir.

İttifak meselesine gelecek olursak... Bildiğiniz üzere bazı Kürt partileri ittifak kurdu. Size de teklif geldi mi?

Bu baskın seçim olmadan önce Kürt tarafıyla, bazı yurtsever, bağımsız arkadaşların çağrısıyla biz bir araya geldik. Ve orada bir protokol çerçevesinde uzlaştık. O protokolün çerçevesi şuydu: 1- Biz Kürt siyasi partileri olarak önümüzdeki yerel seçimlerde başlamak üzere birlikte hareket edeceğiz. 2- Bu partilerden bir ya da ikisi seçime girme hakkı elde ettiği zaman onların şemsiyesi altında seçimlere gireceğiz. 3- Erken seçim gelip çattığı zaman, ki bu Mart 2019 seçimleri için düşünülmüştü, herhangi bir parti seçime girme hakkı elde edemezse, ortak bağımsız adaylarla seçime girme kararı aldık. 4- Bu çerçeveyi demokratik, yurtsever STK’larla görüşerek çoğaltıp genişleteceğiz.

Ancak içimizdeki bir parti bu sürece itiraz etti, protokolü imzalamayacağını deklare etti. Biz o maddeleri redakte edip bir sonraki toplantıda kamuoyuna açıklayacaktık. Ancak o süreç içerisinde bu baskın erken seçim kararı çıktı. Üzülerek söylüyorum bazı parti ve gruplarda bu denli bir değişim söz konusu oldu ve her türlü ittifaka açık bir metin imzaladılar. Biz de alternatif olma iddiamıza ve daha önce oluşturduğumuz çerçeveye hazırız.

Fakat bu seçimlerde mevcut partilerden bir ya da birkaçıyla ittifak düşünüyorsanız, HAK-PAR bunu doğru bulmaz. Biz alternatifiz, bu yüzden de en doğru yol kendi başımıza seçimlere katılmaktır. Herhangi bir partiyle, HDP de dahil, bizim söylemlerimiz uyuşmadığı için, örneğin 3-5 milletvekili almak için bir ittifak yapmamız söz konusu olamaz. Açık ve net söyledik. Hatta toplantıların başında bunu izah etmiştik. Metnin ucu açık bir hale getirilmesi nedeniyle bu tür ittifaklar içinde olmayacağımızı söyledik.

Şimdi bu arkadaşlarımız bazı girişimlerde bulunuyorlar. HÜDA PAR’la görüşüyorlar, HDP’yle görüştüler. Aynı zamanda HDP de bizi ziyarete geldi. Uzun bir görüşme sürecimiz de oldu. Bize bir birliktelik önerisinde bulundular. Biz birlikten yanayız zaten, zaten bu amaçla kurulmuş bir partiyiz. Birlik başta doğru görünüyor ama bu birlik doğru bir siyasi zemin üzerinde yürümediği zaman eninde sonunda gideceği yer ya bir duvara toslamaktır ya da hendeklere düşmektir.

Çağrılarımıza bakıyoruz, uyuşmuyor. Bu yüzden bir birlik oluşturamayız dedik. Federal bir yapıya dönüşülmesini istiyoruz. Kürdistan’ın diğer parçalarının özgürleşmesini, hatta Güney’in devlet olmasını istiyoruz. Kürtlerin de bir devletinin olmasının kimseye bir zararı yok. Ama siz bunu istemiyorsanız biz nasıl birlikte yürüyebiliriz diye açık açık söyledik. Kısa süreli çıkarlar için biz siyasi çizgimizden taviz vermeyiz.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde kim destekleyeceksiniz?

Parti Meclisimiz seçimleri değerlendirip karar verdiği zaman (28-29 Nisan), henüz hiçbir cumhurbaşkanlığı adayları açıklanmamıştı. Biz o zaman cumhurbaşkanlığı seçiminin önemli olduğunu belirtmiştik. Çünkü bu Türkiye’nin rejimini de etkiliyor. Bu yüzden cumhurbaşkanlığı seçimlerine kayıtsız kalmayacağız. Zaten çıkarabilseydik kendi adayımızı desteklerdik. Aksi halde, adayların çözüm mesajlarını dinleyelim ve ona göre de Parti Meclisi Başkanlık Kurulu’nu yetkilendirerek vereceğimiz kararı kamuoyuyla paylaşacağız. Henüz o toplantımızı yapmış değiliz. Aynı 12’sinde Mersin’de yapacağız. Ama bir şartımız var: Cumhur İttifakı’na asla oy vermeyeceğiz. Zaten referandumda da gerekçelerimizi ortaya koyup ‘Hayır’ demiştik. Çünkü Cumhur İttifakı resmen diktatörlüğe doğru gidiyor. AKP-MHP birlikteliği Türkiye’yi karanlık bir dehlize doğru götürüyor.

CHP’nin adayı Muharrem İnce’yi destekler misiniz?

Henüz ciddi taahhütlerle ortaya çıkmış değil. Birinden birini tercih etmek yerine doğru bir şey nasıl olur, nasıl daha halk yararına bir şeyler çıkarılabilir, o açıdan değerlendiriyoruz. Kararımızı henüz vermedik.

Cumhurbaşkanı adayı için sizden destek isteyen oldu mu şimdiye kadar?

Sadece HDP’nin bizi ziyareti esnasında Sayın Selahattin Demirtaş için destek istendi.

Seçimlerin ardından nasıl bir tablo oluşmasını bekliyorsunuz?

Bu seçimin birçok şeye gebe olduğunu düşünüyoruz. Sürpriz sonuçların da ortaya çıkma ihtimali var. 2015 seçiminin tekrarı ihtimali var. Meclis çoğunluğu ile cumhurbaşkanı arasında bir uyuşmazlık olabilir. Bütün bunlar yeni gelişmelere sebep olabilecek durumlardır. Belki de ilk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böylesi bir seçim atmosferi yaşanıyor. OHAL koşullarında bir seçim oluyor, kimse çıkıp demokratik bir seçim ortamından söz edemez. Bu şartlarda bir seçim yapmak doğru değil. Bence Anayasa Mahkemesi bunu iptal etmeli. (K24)

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.