HAİTİ FELAKETİ TÜRKİYE'YE İBRET OLMALI
Yüzyılın büyük felaketlerinden birini yaşayan Haiti'deki vicdanları sızlatan ve iç karantan manzaların yaşanmaması için bilimadamlarının sürekli uyarı yapıyordu....
14 Ocak 2010 Perşembe 10:36
Yüzyılın büyük felaketlerinden birini yaşayan Haiti'deki vicdanları sızlatan ve iç karantan manzaların yaşanmaması için bilimadamlarının sürekli uyarı yaptığını ama onlardan çok dikkate alınan dedikoduların zaiyatı artırdığını biliyor muydunuz?
Haiti'de 12 Ocak Salı günü yerel saatle 17:00 sıralarında meydana gelen depremle ilgili ilk bilgiler ortaya çıktıkça, depremin boyutlarının korkulandan çok daha büyük olduğu endişesi de derinleşiyor. Bilimadamları, depremin 7 atom bombası şiddetinde gerçekleştiğini söylüyor. Kızıl Haç yetkilileri, Haiti nüfusunun üçte birinin yani 3 milyon kişinin depremin merkez üssünün hemen etrafında yaşadığına dikkat çekiyor. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, kurtarma yardım çalışmalarına nezaret etme gerekçesiyle Asya Pasifik ülkelerine yaptığı geziyi yarıda kesti. Eşi Bill Clinton ise dün New York'ta Birleşmiş Milletler'de BM Genel Sekreteri Ban ki-Moon ile kameraların karşısına geçerek tüm dünyayı yardıma çağırdı. Dünyanın her yerinden kurtarma ekipleri, yardım görevlileri, gönüllü doktorlar hemşireler Haiti'ye ulaşmaya çalışıyor.
Bugün Port Au Price diye bir şehir yok. Devasa bir beton yığını. Kilometrekarelerce uzayan devasa bir enkaz. Devlet Başkanlığı köşkü de yerle bir. Ülkenin devlet başkanına, CNN muhabiri bu gece nerede yatacağını soruyor. Kalacak yeri yok ama, "Şimdi enkazlardan kurtarabildiğimiz kadar insan kurtarmaya çalışıyoruz. Ne uykusu..." diyebiliyor. Ölü sayısının yüzbinlerce olacağından endişe ediliyor. Şu anda enkaz altında onbinlerce kişi son bir yardım umuduyla kurtarılmayı bekliyor. Yolların neredeyse tamamı enkazla kaplı olduğu için mevcut kurtarma araçları da birçok yere ulaşamıyor bile.
Görgü tanığı gazeteciler, ortalıkta devlet diye birşey kalmadığını söylüyor. Bir devlet bulunduğuna dair çok zayıf göstergeler var. Böylesi musibet anlarında toplumu şekip çevirecek birçok önderin akıbeti bile belli değil. Ülke nüfusunun yüzde 80'i Katolik ama Katolik Kilisesinin Haiti başpiskoposu Joseph Serge Miot da depremde öldü. Birleşmiş Milletlerin Haiti yardım operasyonunun başındaki Hedi Annabi de hayatını kaybedenler arasında... Ana ulaşım hatlarından enkazın ve cesetlerin kaldırıldığına dair bir çalışma yok. Ada halkının yıllardır mücadele etttiği bazı nadir bulaşıcı hastalıkların, bu ortamda önü alınamaz bir salgına dönüşmesinden endişe ediliyor.
Bilimadamları yıllardır uyarıyordu
Bilimadamlarının yıllardır Haiti'inin Dominik Cumhuriyeti ile beraber paylaştığı Hispaniola Adasının şiddetli deprem riski bulunduğu uyarısında bulunuyordu. Dominik Son olarak Cumhuriyetinin başkenti Santa Domingo'da 2008 yılı Mart ayında düzenlenen 18'nci Karayip Jeoloji Konferansı'nda biraraya gelen 5 bilimadamı, adanın güneyinden geçen Enriquillo-Plantain Garden fay hattının "büyük sismik tehlike" yarattığı uyarısında bulunmuş.
Haiti'nin üzerinde olduğu Hispaniyola Adası, iki tektonik levhanın buluşma noktasında. Kuzey Amerika tektonik levhası ve Karayip levhası ada üzerinde karşılaşıp birbirini itiyor. Bu da depremlere yol açıyor. Karayip Levhası her yıl yaklaşık 20 milimetre Doğu'ya Afrika'ya doğru kayıyor. Depremin merkez üssü ise ülkenin en kalabalık noktası olan başkent Port Au Price'a sadece 15 kilometre uzaklıkta. Depremin yerin sadece 8 kilometre altında meydana gelmesi de yıkımın büyük olmasınının sebeplerinden biri. Depremden sonra meydana gelen 5 şiddetinden büyük 10 artçı şok da tahribatın düzeyini daha da derinleştirdi.
Tsunami dedikodusu paniğe yol açtı
Başkent Port Au Price halkı deprem sonrası ilk geceye artçı şokların sarsıntısı içinde girdi. Hala depremin korkusunu üzerinden atamayan Haitililer kaynağı belirsiz tsunami söylentisi ile büyük panik yaşadı. Port Au Price sokaklarında çığlıklar için koşan binlerce kişi yüksek yerlere çıkmaya çalışması, sınırlı miktardaki kurtarma yardım çalışmalarını da etkiledi.
Afrikalı kölelerin ülkesi
Haiti batı yarımkürenin en fakir ülkesi. 9 milyonluk nüfusun yüzde 80'inden fazlası fakirlik sınırının altında yaşıyor. Haiti'nin, Dominik Cumhuriyeti ile beraber üzerinde yer aldığı Hispaniyola adası, Karayip Denizinde, Küba ve Porto Riko arasında yer alıyor. 1492 yılında adaya ulaşan ilk Avrupalı olan Kolomb, adaya "İspanyola" adını veren kişi aynı zamanda. 200 yıl İspanyol egemenliğinde kalan ada daha sonra Fransızların kontroluna geçti. Haiti yerlileri ve köleler başlattıkları isyan sonucunda 1791 yılında Fransız kolonistlerden bağımsızlıklarını kazanmışlardı. Haiti, batı yarımkürede ABD'den sonra en eski bağımsızlık kazanmış devlet. Afrika'dan getirilen kölelerin çocukları olan Haitililer, sonunda devlet kurmayı başaran tek başarılı köle isyanının sahibi olarak biliniyor.
Çoğunlukla dağlık olan ülkenin adı "Haiti' de yerli dilinde "yüksek arz" anlamına geliyor. Ülke ormanlarının büyük ölçüde tahrip edilmesinden dolayı, Karayiplerin meşhur tropikal fırtınaları da artık şiddetli sellerle geliyor. Sadece 2009 yılında başkentteki sellerde 800 kişi öldü. Depremin merkezi üssüne sadece birkaç kilometre uzaklıktaki başkent Port Au Price'da depremden önce 2 milyon kişi yaşıyordu. Bugün kaçı hayatta bilinmiyor.
Depremin meydana geldiği Haiti başkenti Port Au Price'da en son bu büyüklükte bir deprem 1770 yılında meydana gelmiş. Yani yaşayan kuşaklar deprem tedidine son derece yabancı. Ancak en son 1946 yılında adanın açıklarında meydana gelen 8 şiddetindeki bir depremin yol açtığı tsunami, 20 bin kişiyi evsiz bırakmış.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.