GAZZE'DE YAŞANAN DRAMA DÜNYA BİR YILDIR İLGİSİZ
İsrail'in Gazze saldırısının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen Filistinlilerin dramı dinmek bilmiyor.
26 Aralık 2009 Cumartesi 12:47
Bin 400 Filistinlinin katledildiği İsrail'in Gazze operasyonunun üzerinden bir yıl geçmesine rağmen dünyanın yaşanan drama sessizliği devam ediyor. Bu duruma isyan eden BM Filistin Özel Raportörü Richard Falk, Gazze'deki dehşet verici manzaranın dünyadaki tüm insanlar ve hükümetlerin vicdanını sızlatması gerektiğini belirtti.
İsrail'in Gazze'ye yönelik geçtiğimiz yıl 27 Aralık'ta başlattığı ve 22 gün süren Dökme Kurşun Operasyonu'nun üzerinden bir yıl geçmesine rağmen bölgedeki Filistinlilerin dramı dinmek bilmiyor. Bu durum son olarak, Birleşmiş Milletler'in İşgal Altındaki Filistin Toprakları Özel Raportörü Richard Falk tarafından dile getirildi. Gazze'deki dehşet verici durumun dünyadaki tüm insanlar ve hükümetlerin vicdanını sızlatması gerektiğini belirten Falk, İsrail kuşatmasından etkilenen çoğu çocuk 1,5 milyon insanın dramının devamına ne herhangi bir ülke ve ne de BM'nin resmi ve yeterli olarak tepki gösterdiğini vurguladı.
İsrail'in havadan, karadan ve denizden gerçekleştirdiği saldırılar sırasında bin 400'den fazla Filistinli hayatını kaybederken, 5 bin 300 kişi yaralanmış ve binlerce ev, okul, hastane, devlet kurumu da ya yıkılmış ya da büyük hasar görmüştü.
Şu ana kadar İsrail'e karşı Gazze kuşatmasının kaldırılması konusunda anlamlı bir uluslararası baskı olmadığını vurgulayan Falk, BM Özel Temsilcisi Richard Goldstone'un raporunda belirtildiği gibi Gazze savaşı sırasında savaş suçu işleyen İsrail ve Hamas yetkililerinin adalet önüne getirilmediğinin de altını çiziyor. Falk, bu durumu, "dünyadaki güçlü devletlerin ve BM'nin trajik bir sorumluluk başarısızlığı" olarak nitelendiriyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, geçtiğimiz ay açıkladığı raporunda özellikle İsrail hükümetinin Gazze'ye insani yardımların ve inşaat malzemelerinin ulaşmasına izin vermesi gerektiğini kaydetmişti. Yahudi asıllı Güney Afrikalı yargıç Richard Goldstone tarafından eylül ayında hazırlanan ve İsrail'in savaş suçu işlediğini belirten rapor, Tel Aviv'de şok meydana getirmişti. Raporda İsrail'in özellikle sivilleri hedef aldığı, okulları bombaladığı vurgulanmıştı.
MISIR'DAN AMBARGOYA ÇELİK DUVARLI DESTEK
Raporun elle tutulur en önemli sonucu İngiltere'de bir mahkemenin savaş döneminin İsrail dışişleri bakanı olan Tzipi Livni'ye yönelik aldığı tutuklama kararı olmuş, Livni karar üzerine İngiltere ziyaretini iptal etmişti.
Saldırıdan sonra Gazze'ye yönelik ekonomik ablukasını daha da sertleştiren İsrail, bölgenin dünyaya açılan en önemli kapısı durumuna gelen tünelleri de sık sık bombalayarak Filistinlilere gözdağı veriyor. Tünellere karşı önlem alınması için de Mısır'ın geçtiğimiz haftalarda çelik duvarlar örmeye başladığı yönündeki haberler Filistinliler arasında infiale sebep olmuştu.
Filistinliler arasındaki bölünme derinleşti
Operasyona sebebiyet vermekle eleştirilen Hamas, her ne kadar İsrail'e karşı başarılı olduğunu öne sürse de Filistinliler arasında örgüte yönelik çok ciddi tepkiler oluşmaya başlamıştı. İlk seçimde El Fetih'in eski gücünü yeniden elde edebileceği ve hatta Gazze'yi bile yeniden ele geçirebileceği öne sürülüyordu. Ancak Devlet Başkanı ve El Fetih'in lideri Mahmut Abbas'ın İsrail'in savaş suçu işlediğini ortaya koyan BM raporunun BM İnsan Hakları Komisyonu'na gitmesini istememesi dengeleri bir anda değiştirdi. Başta Hamas olmak üzere El Fetih içinde bile bazı isimler Abbas'ın Filistin halkına ihanet ettiğini belirtti. Baskılara dayanamayan Abbas, İsrail'in yerleşim birimi inşaatlarını sürdürerek sözünde durmadığını gerekçe gösterip, yapılacak seçimde devlet başkanlığına aday olmayacağını belirterek tüm dünyayı şaşkına çevirdi. Ancak Hamas'ın gayri meşru ilan ettiği Abbas'ın devlet başkanlığı ve parlamento seçim tarihini önce ocak olarak ilan etmesi, daha sonra belirsiz bir tarihe ertelemesi, Filistinli gruplar arasındaki bölünmüşlüğü derinleştirdi.
Dünya sustu Türkiye konuştu
Tüm dünya Gazze dramına sessiz kalırken, Türkiye başından beri konunun takipçisi oldu. Ankara, tüm uluslararası arenalarda İsrail'in savaş suçu işlediğini duyurdu. Ateşkesin sağlanmasında rol oynayan Türkiye, İsrail'e en somut tepkisini Davos Zirvesi'nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'one minute' çıkışıyla gösterdi. İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez'le aynı oturumda yer alan Erdoğan, Perez'in İsrail saldırılarını haklı gösterme gayretlerini ağır bir dille eleştirerek salonu terk etmişti. Erdoğan, son olarak eylüldeki Genel Kurul toplantıları sırasında BM'de yaptığı konuşmada konuyu dünyaya hatırlattı. Bu durum Ankara ile Tel Aviv ilişkilerinde gerilime yol açarken, İsrail'in ziyaret davetlerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Gazze'deki insani durumu iyileştir." şartı koşmuş durumda. İsrail ise Hamas'ı güçlendireceği ve Abbas'a darbe vuracağı gerekçesiyle Gazze ablukasını sürdürmekte ısrarlı.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.