22 Kasım 2024
  • İstanbul9°C
  • Diyarbakır9°C
  • Ankara9°C
  • İzmir17°C
  • Berlin2°C

ESKİ JİTEM’Cİ: TÜNELLER KEMİK DOLUYDU!

Diyarbakır’da JİTEM’in sorgu merkezi olarak kullanılan Saraykapı’da yapılan kazılarda ortaya çıkan insana ait kafatası sayısı dokuza çıktı.

Eski JİTEM’ci: Tüneller kemik doluydu!

13 Ocak 2012 Cuma 04:07

Diyarbakır’da JİTEM’in sorgu merkezi olarak kullanılan Saraykapı’da yapılan kazılarda ortaya çıkan insana ait kafatası sayısı dokuza çıktı. Soruşturma başlatan Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı, kazı alanının genişletilmesi kararı alırken, kayıp yakınları da İHD aracılığıyla DNA testi için başvurmaya başladı. Eski JİTEM’ci Abdülkadir Aygan ise, insanların beyaz toros araçlarla getirilip Saraykapı’daki hücrelere atıldığını ve burada insan kemiği dolu tüneller gördüğünü açıkladı. Diyarbakır’da, 1993-1999 yılları arasında JİTEM’in sorgu merkezi olarak kullandığı ve aynı zamanda Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı, Merkez Cezaevi ve adliye binalarının da bulunduğu Saraykapı’da, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan kazı çalışmalarında insan kemikleri ortaya çıkması üzerine Özel Yetkili Savcılık soruşturma başlattı. Savcılığı’nın kararıyla dün sabah saatlerinden itibaren arkeologların da katıldığı kazı çalışmaları yeniden başladı. İş makinalarının kullanılmasına izin verilmeyen kazılarda, şu ana kadar bulunan insan kemikleri ve kafatasları konusunda açıklama yapan İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, kayıp ailelerinin kendilerine gelerek DNA testi için başvuruda bulunduklarını söyledi. Saraykapı’da insan kemiklerinin bulunmasının ardından, yaptığı itiraflarla birçok faili meçhul cinayetin aydınlanmasını sağlayan eski JİTEM’ci Abdülkadir Aygan, yaptığı açıklamada, “Daha önce yakalanıp JİTEM’e getirilen, işkence ile sorgulanıp infaz edilen insanların cesedi şehir dışına atılıyordu. Ancak A.Gaffar Okan’ın aldığı tedbirler sonucu JİTEM artık serbestçe hareket edemez oldu. Sanırım bu altı kişiye ait olduğu sanılan kemikler de o döneme aittir” dedi.

Kemiklerle dolu tüneller gördüm

Diyarbakır’da uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülen Eski Emniyet Müdürü Gaffar Okan’ın aldığı tedbirlere rağmen Yüzbaşı Zahit Engin’in her gün insanları beyaz toros arabalarla Saraykapı’daki JİTEM Karargâhı’na getirip hücrelere attığını söyleyen Aygan “Bu insanlar serbest bırakılmadığına göre, infaz edilmişlerdir ve bazıları zorunlu olarak sur içinde gömülmüştür. Ben Saraykapı’daki tarihi Höyük’ün içlerine doğru giden, insan kemikleriyle dolu tüneller gördüğümü beyan etmiştim. Bu tür olaylar JİTEM’in bilindik ‘yok etme’ yöntemlerine çok benziyor” diye konuştu.

JİTEM’ci Gül orada olabilir

Aygan, kazılan alanda çıkan kemiklere ilişkin isim vermezken, JİTEM elemanı olan ancak daha sonra kaybolan Muhsin Gül’ü en son Saraykapı’da gördüğünü dile getirerek “En sonunda o çocuğu kaybettiler. Hatta kaybettikleri gün, pazar günü idi” diye konuştu. Gül’ün JİTEM’e geldiğini hatırlatan Aygan, şunları söyledi: “Gül’ü sorduğum Çavuş, ‘Yüzbaşı Zahit Engin onu çağırmış, nasıl gelmez’ dedi. Ben de, telefon açtım JİTEM’e. ‘Muhsin’in ailesi beni arıyor. Muhsin, benim yanıma gelmişti. Ama sizin orada gördüm’ dedim. Kızdılar ve ‘Nasıl bizim burada görürsün’ dediler. Daha sonra Yüzbaşı Zahit Engin sürekli, ‘Muhsin Gül’ü sen vurdun’ diye takılıyordu.”

Minnesota protokolüne uymalı

Kazı çalışmaları sürerken, Prof. Dr Ümit Biçer, insan kemikleri ve kafataslarının ne gibi işlemlere tabi tutulacağını Taraf ’a anlattı. Dersim’in Çemişgezek İlçesi’ndeki toplu mezar kazılarında da yer alan Biçer, şunları söyledi: “İlk olarak bulunan kemiklerin insana ait olup olmadığının belirlenmesi gerekiyor. İnsan kemiği ise, burada kaç kişiye ait kemik olduğu tesbit edilmeli. Daha sonra kemiklerden kimliklendirme yapma şansı var mı, buna bakılmalı. Bulunan insanların ölüm nedeninin ne olduğunun belirlenmesi gerekiyor. Kemikler üzerinden yapılacak incelemelerde yaralanma izleri olup olmadığına bakılmalı. Kemiklerin etrafında yer alan buluntular, toprak kalıntıları, kişiye ait herhangi bir giysi kalıntısı varsa bunların toplanması çok önemli.”

Kişilerin ne zaman gömüldüğü konusunda net bir tarih vermenin oldukça zor olduğunu belirten Biçer “Bunlarla ilgili bir travma analizi, kimliklendirme çalışmaları yürütülür. Türkiye’de bu gibi durumlarda “Minnesota Otopsi Protokolü” esas alınır.

Kemik incelemelerinin nasıl yapılacağı bu protokolde yazıyor. Bizim en çok kaygı duyduğumuz husus bu incelemelerin bu protokole uyulmadan yapılması” dedi. (Taraf)

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.