ESKİ IRA ÜYESİ: AÇLIK GREVİNDEKİ KÜRT MAHPUSLARI BİZ ANLARIZ!

Radikal gazetesinden Gaye Yeşilyurt, 1981'de İrlanda Kurtuluş Ordusu (IRA) liderlerinden Bobby Sands'ın* öncülüğünde Britanya cezaevlerinde başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerine katılanlardan Pat Sheehan'la konuştu. Öncelikli talepleri, Britanya hükümetinin kendilerini "savaş tutsağı" kabul etmesi olan grevcilerin birçoğu ölüm orucuna dönen eylemlerinde hayatlarını kaybederken, Maze Hapishanesi'nde eylemini 55 gün sürdüren Sheehan hayatta kalanlardan biri oldu.

7 Aralık 2010'da Sinn Fein adayı olarak katıldığı seçimde Kuzey irlanda Meclisi'ne giren Sheehan, İrlanda’daki açlık grevinin politik etkilerini ve yaşadıklarını anlattı. Sheehan, Türkiye'deki cezaevlerinde Kürt politik mahpuslarca başlatılan açlık grevleriyle ilgili olarak ise, "Dünyada onları anlayacak bir halk varsa o da bizim gibi açlık grevinde ölümün eşiğinden dönenlerin olduğu İrlanda halkıdır" dedi.

Sheehan'ın Gaye Yeşilyurt'un sorularına verdikleri yanıtlar şöyle...

- GY: Açlık grevinin elle tutulur siyasi sonuçları neydi? İrlanda siyasi tarihinde nasıl bir değişim yarattı?

1981’deki açlık grevinin İrlanda’nın sömürge karşıtı tarihindeki en önemli olaylardan biri olduğunu düşünüyorum. Savaşın o günlerdeki tanıkları, savaşa son veren barış sürecinin 1981’de yaptığımız açlık grevinin bir sonucu olduğunu düşünüyor ki bu durumun kendisi grevin tarihi önemine işaret ediyor.

- Siz kaç gün açlık grevi yaptınız?

55 gün açlık grevi yaptım ve liderimiz bitirme çağrısı yaptığında sağlığım kritik bir noktaya ulaşmıştı. 10 arkadaşımın öldüğü bu protestoda hayatta kalan şanslı kişilerden biriydim. Bugün aynı koşullar içinde olsak eminim hepimiz aynı şeyi yapardık. Amacımız netti, Britanya’nın iddia ettiği gibi terörist ya da suçlu değil, savaşın siyasi esirleriydik. Bizim açımızdan da uzun vadede açlık grevinin etkileri giderek büyüdü ve derinleşti. Önce mücadelenin suç olduğunu iddia eden her türlü söylem ortadan kalktı. Sonra hareketimiz toplumda geniş çapta destek bulurken, sözümüzün siyasi niteliği de arttı. Ve son olarak mücadelemizi uluslararası gündeme taşımayı başardık. Silahlı mücadeleye gerek kalmadan sözümüzü söyleyebildiğimiz zemin yarattık. Mücadele bitmedi ama en azından artık insanlar ölmüyor.

- Açlık grevi süresince yaşadığınız en zor anlar nelerdi?

Ailemin yok oluşumu izlerken yaşadığı dayanılmaz acıyı ve çaresizliği görmekti.

- Türkiye ’de açlık grevi yapanlara ne söylersiniz?

Şu anda nasıl bir acı içinde olduğunu tahmin edebiliyor, onlara açlık grevi mücadelelerinde başarı diliyorum. Dünyada onları anlayacak bir halk varsa, o da bizim gibi açlık grevinde ölümün eşiğinden dönenlerin olduğu İrlanda halkıdır.

* 1 Mart 1981'de başlattığı açlık grevi sürerken aday gösterildiği seçimlerde Britanya Parlamentosu'na giren 27 yaşındaki Bobby Sands, 5 Mayıs 1981'de, açlık grevinin 66. gününde hayatını kaybetti.