'EŞİT VATANDAŞ OLMA TALEBİMİZİN ALTERNATİFİ, ARTIK SİLAHLI MÜCADELE DEĞİL'
Viranşehir’den: “Bu saatten sonra süreçten geri dönüş tam bir felaket olur, her iki taraf için de...” Hasan Cemal yazdı.
17 Nisan 2013 Çarşamba 10:13
'Eşit vatandaş olma talebimizin alternatifi, artık silahlı mücadele değil'
Viranşehir’den: “Bu saatten sonra süreçten geri dönüş tam bir felaket olur, her iki taraf için de...”
“Evet büyük acılar çektik. Ama artık barışın ipine sarılacağız. Elbette Kürt olarak, eşit vatandaş olmak isteyeceğiz. Hak ve özgürlüklerimizin yasal güvencelerini isteyeceğiz. En başta ana dilde eğitim hakkımız geliyor. Bunlar olacak. Ama artık bunların alternatifi silah, silahlı mücadele değil. Apo demedi mi, silahlar değil fikirler konuşsun, demokratik siyaset yapılsın diye...”
MARDİN
Güneş doğuyor, sabah vakti dağların, tepelerin ardından günün ilk ışıklarını veriyor. Gözlerimin önünde yemyeşil bir deniz gibi alabildiğine uzanan Mezopotamya Ovası’nın üstünde buğulu bir güzelliğin yumuşak dalgaları yayılıyor.
Kimbilir kaçıncı kez büyülenmiş bir halde seyrediyorum Mezopotamya’yı.
Gün doğarken de, batarken de, mehtap çıkarken de karşısında hayallere daldığım ovaya bu kez yüzlerce yıllık bir Ermeni evinin, Maridin Oteli’nin terasından bakıyorum.
Mutlak sessizlik ve sükûnetin yalnızlığı derinleştirdiği ama düşünmeyi yoğunlaştırdığı saatler...
Güvercin kanatlarının pırpırları, kuşların cıvıldaşmaları, uzaklardan bir horoz sesi...
Ve uçurumun dibindeki daracık taş sokakta eşeğiyle çöp toplayan genç bir adam...
Hepsi bu kadar.
Cizre’nin eski Belediye Başkanı, sürgünlerden, hapislerden geçmiş, 74 yaşındaki şen şakrak Sabri Vesek’in akşamki sözü aklıma takılıyor, gülüyorum kendi kendime. Barış süreci hakkında umutlu musunuz, diye sorunca, önce Kürtçe’sini, sonra Türkçe’sini söyledi:
“Hırsızın annesi iki kere osururmuş, biri korkudan, biri sevinçten... İşte Kürtlerin hali, psikolojisi böyle...”
İrademe dokunma, demokrasiye dokunma!
Sabah erken Mardin’den İpek Yolu’na çıktık. İki yanımız alabildiğine dümdüz uzanan, daha bir karış boy atmış yemyeşil buğday tarlaları...
İlk durak Viranşehir.
Viranşehir belediye binasının ön cephesine, 2009’un Habur sonrasındaki büyük KCK operasyonunu simgeleştiren o tüyler ürpertici fotoğraf kocaman bir pankart olarak boylu boyunca çekilmiş. Polis eşliğinde tek sıra halinde hapse atılmaya götürülen bilekleri kelepçeli seçilmiş yerel yöneticiler, siyasetçiler. Simsiyah zemine kıpkırmızı yazılmış:
“İrademe dokunma! Halk iradesine dokunmak, demokrasiye dokunmaktır.”
Fotoğrafın ikinci sırasında, Viranşehir’e iki dönem belediye başkanlığı yapmış olan Emrullah Cin var. Üç buçuk yıldır hapis yatıyor. Halefi Leyla Güven de demirparmaklık arkasında...
Devamı için...
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.